Sahiden Taliban’la ters bir yanları yok
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Sahiden Taliban’la ters bir yanları yok

22.07.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Üstünüze çullanıyorlar, ellerinizi kollarınızı bağlıyorlar, altınıza odunları yerleştirip yakıyorlar. Kül olup savruluyorsunuz. Jan Dark nasıl unutulur. Aradan yüzyıllar geçti. Ateşlerde yanan aziz sayıldı. Zalim ile mazlumun hikâyesi yer değiştirdi. Kül ateşe galip geldi.

Ahmet Çörekçi 89 yaşında. İlhan Kılıç 85. Çetin Doğan 81 yaşında. Çevik Bir 82. Erol Özkasnak 81 yaşında. Fevzi Türkeri 80. Yargıtay’ın 28 Şubat davasında müebbet hapse mahkûm ettiği 14 askerin yaş ortalaması 80’in üstünde. Bayramda birçok evin kapısını çocukların çalması beklenirken onlar valizleri hazır, polisi bekledi.

Tam da bu sırada bir ölüm haberi medyaya düştü. Hükümet medyası, “Sivas Mazlumu Ahmet Dede Hakk’a Yürüdü” başlığıyla duyurdu. “Mazlum” dedikleri Ahmet Turan Kılıç’tı. 28 yıl önce temmuz ayında, Sivas’ta 35 insanın diri diri yakıldığı katliamın aktörüydü. Ankara 1 No’lu DGM’nin, katliamı yargıladığı 1993/106 esas sayılı davanın 15. sırasındaki sanıktı.

Mahkeme, katliamın faili olduğuna karar vermiş, Yargıtay da bunu onaylamıştı. Davaya gelen yedi polis, Kılıç’ı teşhis etmiş, başından sonuna otel önündeki kitleyi tahrik eden, eylemleri kışkırtan ve başlatan isim olduğunu söylemişti. Polisler, Kılıç’ı ve eylemlerini açıkça tarif de etmişti. Nitekim mahkeme kararında, Kılıç’ın ne kadar olayın içinde olduğunu net bir şekilde anlatıldı. Karar sadece tanıklara değil, olay yerinde çekilmiş görüntülere ve bilirkişi raporlarına da dayandı.

Ancak hükümet medyası, “yaşlı ve hasta” olduğu gerekçesiyle Kılıç hakkında bir dizi af kampanyası düzenledi. Erdoğan, daha önce başkaları için sorulduğunda şöyle demişti: “Eğer bir af, devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi olabilir. Fakat şahıslara karşı işleniyorsa, bunun af yetkisi devlette değildir. Ancak bunu affedebilecek merci, o şahısların, mazlum, mağdur insanların ta kendisidir." Sözünü unutmuş olacak ki geçen yıl 30 Ocak’ta, Sivas katliamı faili Kılıç’ı “mazlum” sayıp affetti. Kısacası Kılıç, o günden beri aramızda dolaşıyordu. Kılıç’ın hikâyesi yıllardır firarda olan diğer faillerin neden “yakalanamadığı”nın da özetiydi. Zira dinci medya, katliamcıları hoş görmüş, Madımak Oteli’nde kalan ve diri diri yakılan insanları suçlamıştı. “Mazlum” ifadesindeki yer değişiminin sebebi de buydu.

FETÖ’NÜN MİRASINI TAMAMLAYANLAR

İşte bu tuhaf tablo 28 Şubat davasını daha da ilginç hale getiriyor. Yıllarca TSK üniforması giymiş, ülkesi için tehlikelerin içinden geçmiş, nihayetinde anayasal bir kurum olan ve altında Cumhurbaşkanı’nın imzasının olduğu MGK kararlarını uygulamakla suçlanan, 80’lerini aşmış insanlar kılıç gibi “mazlum” sayılmıyor.

Üstelik…

28 Şubat davası tam anlamıyla bir FETÖ dönemi imalatı. Askerlere karşı kurgulanan davalara karşı çıkan Erbakan’ın ölmesinin ardından soruşturmayı açan, iddianameyi yazan savcı Mustafa Bilgili, FETÖ’den hüküm giyen Kozmik Oda savcısının ta kendisi. Davaya konu olan sahte belgelerin kaynağı, Balyoz ve Poyrazköy gibi kumpas davalarından tanıdığımız ihbarcının adını taşıyor: Ahmet Yılmaz. Sahte olduğu bilirkişi raporuyla kanıtlanan bu belgeleri savcıya götüren isim, 28 Şubat sürecinde FETÖ iltisakı nedeniyle ordudan atılan Tamer Tatar. Getirdiği dijital belgelerin arasından “ne ilgisi varsa” Fethullahçıların dershanesinin matematik dosyası bile çıktı. Davanın müştekilerinin bir kısmı FETÖ iltisaklı isimlerdi. Nihayetinde davada tutuklamaları yapan, kritik roller üstlenen hâkimler de FETÖ bağlantılı çıktı. Uzatmayayım, FETÖ ile bir zamanlar birlikte yol yürüyen siyasi iktidar, FETÖ ile mücadele ediyor görüntüsü vermeye çalışırken, 28 Şubat davasının mirasını tamamına erdirmekte bir beis görmedi.

79 GÜNDE BİNLERCE SAYFA

Yargıtay kararının ardından, tam anlamıyla “mazlum” sayılacak bir isimle görüştüm. Dava sonunda beraat kararı kesinleşen, böylece 14 ay boşu boşuna hapis yattığı kabul edilen emekli Albay Alican Türk ile... Davayı tartışmasız en yakından takip eden isim olan Türk, kendi beraat etse de Yargıtay kararında bir dizi tuhaflık olduğunu anlatıyor:

Karar o kadar özensiz ki 43. sayfasının sonunda beraat etmiş gözüken beş sanığın ismi mükerrer olarak, ikişer defa geçmiş. Davada 93 sanık var. 62’si hakkında hüküm kurulmuş. Geri kalan 31 sanığın akıbeti belli değil. Yerel mahkeme, bunların beraat ettiğini söylüyordu. Yargıtay onların adını kararına yazmayı unutmuş.

Bu dosya Yargıtay’a 11 Mart'ta geldi. Karar 30 Haziran'da verildi. Yani on binlerce sayfalık dosya 79 günde sonuca bağlandı. Bu süreçte değil değerlendirmek, okumak bile mümkün değil. Belli ki aceleleri vardı. İnceleselerdi, Yargıtay’daki dosyaya sunduğumuz, davadaki bütün sahte, tahrif edilmiş, üretilmiş belgeleri ve hukuksuzlukları tek tek gösteren, yaklaşık 1750 sayfalık temyiz dilekçesinin içindeki bilgilerden haberdar olurlardı.

Üstelik kararda yazanların bir kısmı doğru değil. Meşhur 5 No’lu CD için bilirkişi raporu ‘Delil olarak kullanılamaz’ dediği halde kararda aksi yazılmış. O kadar acele, o kadar siyasi yazılmış bir karar ki ne Yargıtay yazım teamülü, ne hukuki içerik ne de Türkçe olarak anlam yazım bütünlüğü ve derinliği var.”

28 ŞUBAT KARARININ SIRRI

İnsanlığın ortak mirası tarihi heykelleri parçalayan, kendi toplumuna kırbaçlı ya da recmli ceza vaat eden Taliban’la ters bir anlayışı olmadığını Erdoğan’ın ağzından dile getiren iktidar, 28 Şubat davasını da kuşkusuz bir fırsat olarak kullandı. Milli Görüş liderlerinin mahkemeye gelerek “şikâyetçi olmadığını” söylediği 80’lik askerleri müebbete mahkûm etmeyi, Sivas katliamının faillerini “mazlum” görenler en çok kendisi için istedi. Çünkü “28 Şubatçıları cezalandırdık” demek, bir süredir tespih taneleri gibi saçılmış muhafazakâr kesimin imamesi olmak için bir fırsattı. Bunun için FETÖ ile beraber yürünmüş yoldan yeniden geçmekte de sakınca görmediler. Bu arada, bütün bunlar yaşanırken, siyasi iktidarla sözde FETÖ karşıtlığı üzerinden ortaklık kurmuş “kimileri”nin 28 Şubat sessizliğini de not etmiş olalım!

Sizin hikâyenizi anlatanlar, bazen eylemlerinizden daha önemlidir. Anlatı; bir cüceyi dev, bir zalimi mazlum yapabilir. Unutmayın, gerçeğin kendisi ise çoğu zaman ateş söndükten, kül dağıldıktan sonra kendisini kabul ettirir.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025