Varsın bana berduş erkek desinler!
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Varsın bana berduş erkek desinler!

14.09.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Berduş bir adam başa geçmiş, medeniyet dünyasını aleyhimize çevirmek için Anadolu’da akıl almaz cinayetler işliyor. Beraber olduğu insanların çoğu yalınayak, ne topları var, ne tüfekleri, Mustafa Kemaller hiçbir işe yaramaz, hastalanmış uzuv gibi, kesip atmalı.

Ey Müslüman kardeşlerimiz, inanmayın siz Bolşevik kafası taşıyan bu serserilere. Bunlar başları ezilesi yılanlardır. Düşmanlar onlardan bin kere daha iyidir.

Milli Mücadele’ye düşman Ali Kemal’e bakarsanız Mustafa Kemal bir “berduş”tu. Evsiz barksız, yalınayak yürüyenlerle birlikte mücadele ediyordu.

Farsçadan aldık. Bütün eşyasını bir sopanın ucunda taşıyor. “Evi omzunda” anlamına geliyor. Salyangoz gibi, kaplumbağa gibi… İttihatçılara ya da Kurtuluş Savaşçılarına Saray’dakiler hep “berduş” diyor. Bizim tarihimizde “yoldaş” bildiğimiz “öküz”ün, tarım emeğinin düşüşüyle küfür sayılması gibi. Mülkiyet düzeninin, Saray zihniyetinin, kolay yoldan yükselişin sonucu; toprağı kendine ev bilenlere “ber-döş, ber-duş” diye sövmeyi getiriyor.

Nereden nereye dedirtebilirdik

Devrimci, küfreden değil, küfrün üstüne yürüyendir. Kendi çıkarını milletin çıkarı olarak sunanların ağzından çıkıyorsa “hain”, devletin gücünü mafya gibi yurttaşına karşı kullanan söylüyorsa “terörist”, yaldızlı sarayları yurt bilen bağırıyorsa “berduş” yeni bir dünya arayanların madalyasıdır.

Türk yargısını FETÖ’ye teslim eden referandumda örgütün “evet” dediği için vitrine koyduğu isim de olabilirdik.

At üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi” dediğimiz kişiye koltuk için “reis” de diyebilirdik.

Binlerce işçinin ölümünü izlemiş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı da olabilirdik.

Paçalarından yolsuzluk akıyor” diye bağırdığımız kişiyi bir gün sonra “ak” sayabilirdik.

“Müslüman ülkelerin kalbini almakla görevlendirildin, emir eri oldun, boyan döküldü Tayyip Erdoğan” diye kürsüde nutuk atarken bir anda boyacılığa başlayabilirdik.

Kendisini padişah olarak görmek istiyor” dediğimiz kişinin sarayına tuğla dizebilirdik.

“Devlet Bahçeliyi diz çökerttiler” diye efelenirken “sevgili ortak” sayabilirdik.

Hesap sormazsam namerdim” dediğimiz kişiyi “Türkiye’nin ilelebet ebedi başkanı” ilan edebilirdik.

FETÖ’nün destekçiliğini yapabilirdik

FETÖ eliyle üretilen kumpası “Türkiye hukuka dayalı fabrika ayarlarına dönüyor” diye savunabilirdik.

Fethullah Gülen’in ev sahibi olduğu Abant Toplantıları’nda endamımızı gösterebilirdik.

15 Temmuz gecesi “Bu darbe başarılı olmazsa perişan olduk” diyen kişiyle ilişkimizi bir türlü açıklayamayabilirdik.

FETÖ’nün desteklediği milyonlar tutan seçim gezilerimizin kaynağını anlatamayabilirdik.

Samanyolu TV’de “Kendi ülkenizin insanından ne korkuyorsunuz arkadaş” diyerek eyalet sistemini savunabilirdik.

Topuklarını vura vura kaçan savcı için “Milletim adına, çocuklarım adına, geleceğim adına savcı Zekeriya Öz’e müteşekkirim” diye övgüler dizebilirdik.

Hapishanede kumpasla yatmak yerine, OdaTV davası için “Fethullah Gülen ve Zekeriya Öz milletin temel değeridir” diyerek nöbete koşabilirdik.

Fethullah Gülen’in Amerika’da olması Türkiye’nin ayıbıdır” diye örgütün kanallarında propaganda yapabilirdik.

Türk ordusunun Genelkurmay Başkanı’nın “terörist” denilerek tutuklanmasını Fethullahçıların kanalında savunabilirdik.

Millet bin Fethullah Gülen çıkartır, bin Zekeriya Öz çıkartır” diye bas bas bağırabilirdik.

Sen kim Menderes kim” diye seslendiğimiz Cumhurbaşkanı’yla Demokrasi Adası’nı açabilirdik.

Maaşı devletten trol orduları

Dini istismar ediyor, yanına bırakmayacağız” dediğimiz partide paraşütle yükselebilirdik.

Salgının ortasında milleti sokağa döküp istifa oyunu oynayabilirdik.

Maaşını devletin ödediği kadrolarla kendimize trol ordusu kurabilirdik.

Yalnız başına yaşamak yerine iktidar koridorlarında hizipçilik oynayabilirdik.

Güvenlik kurumunun başında otururken, ağız dalaşına girdiğimiz milletvekilinin sokakta dövülmesinin sebebi olabilirdik.

Bizi eleştiren gazeteciyi sabaha karşı evinden aldırabilir, kumpasla tutuklatabilirdik.

Dün göğsümüzü siper ettiğimiz cemaatin koltuğuna başka cemaatleri oturtabilirdik.

Bizi eleştirdi diye insanların kimlik bilgilerini sosyal medyaya sızdırıp hedef haline getirebilirdik.

Dün parmağımızla gösterdiğimiz gencecik çocukları ertesi gün hapse tıktırabilirdik.

Devletin güvenlik bürokrasisini şahsımızın özel malı zannedebilirdik. Ama…

Evimiz omzumuzda, barkımız ayağımızın altında.

Çok şükür” deyip arabesk şarkıların diliyle söylersek:

Varsın bana berduş erkek desinler!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025