CHP kargaşası: Atatürkçülerle helalleşme ne zaman?

CHP kargaşası: Atatürkçülerle helalleşme ne zaman?

22.06.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Gerçekten çok ilginç. Bir yandan, sanki bir genel başkan aday çokluğu konuşuluyor, diğer yandan ismi geçen kişilerin hiçbiri “Ben adayım” demiyor! 

Kılıçdaroğlu diyor ki, “Ben zaten aday olmam, beni aday gösterirler.” Bunun ne Parti’de ne de Türkçede karşılığı yok. Bence aday olmak istemeyen birini salt onun delegeleri kalkıp aday göstermemeli! CHP Genel Başkanlığı, birilerinin birinin yan cebine koyabileceği bir sıfat değildir. Bu sıfat, sorumluluğu isteyen ve hem kalbinin hem beyninin merkezine koyanların olmalıdır ancak.

İmamoğlu’na gelirsek, kendisi de doğal akışta CHP Genel Başkanı olmayı istediğini açıkça gösteriyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun “İstanbul Belediye Başkanlığı’nı bırakamayız” sözlerinin aksini söylemek de pek mümkün değil. Muhalefet cumhurbaşkanlığını ve parlamentonun çoğunluğunu kaybettikten sonra bir de Türkiye’nin en büyük kentinin bir numaralı koltuğunu seçimlerden önce AKP’ye teslim edemez, etmemeli! 

Diğer isim Özgür Özel… Kılıçdaroğlu, onun da aday olabilmesi için Grup Başkanlığı’ndan çekilmesi gerektiğini söylüyor ve evet, bu cümlenin de bir mantığı var! 

Peki o zaman Sayın Kılıçdaroğlu’nun dönüp kendi durumuna da bakması gerekmez mi? Parti’nin içinde sayısız sıfatı istediği gibi dağıtma hakkını elinde mahfuz tutan bir “Genel Başkan adayı”nın, bugünkü şartlarda abartılı bir haksız rekabetin parçası olduğunu kim inkâr edebilir?

Sonuçta sanki adaylığı konuşulan herkes, henüz adaylıklarını bile açıklamamışken, parti içi dinamiklerden doğrudan destek görüp kendisini başkanlığa taşımalarını istiyor. Ama hayat bu kadar kolay ve “pratik” olamıyor her zaman!

FARKLI BİR GENEL BAŞKAN PROFİLİNİ GÖZE ALABİLMEK!

Kamuoyu olaya daha düz ve pratik bakıyor. “Kılıçdaroğlu neden istifa etmiyor ki? Daha genç, heyecan verecek biri gelsin, Türkiye yürüsün.” Biliyorsunuz ki, başarısız liderlerin istifa etme alışkanlığı olan bir ülkede yaşamıyoruz. Çünkü güç dağıtma sepeti onlarda olduğu için, yakın çevreleri de “Sayın Başkan sizde hiçbir suç yok, siz lütfen koltuğunuzda oturmaya devam edin. Ülkemizin size ihtiyacı var” diyerek, kendisine enerji akıtmaya devam ediyorlar.

Öncelikli konumuz Sayın Kılıçdaroğlu’nun istifasının talep edilmesi değil, CHP’nin genel başkanını demokratik yollarla seçebileceği bir tüzüğe geçiş yapmak… CHP Genel Başkanı’nın Parti’deki yüksek sıfatlı insanların tamamını atayan “tek seçici” olarak tanımlamak yerine, kitle örgütleri, gençler, kadınlar, halk kesimleri ile devamlı irtibatta kalarak çalışan profilde bir lider olması… Mesela Demokratik Dijital Devrim Tüzüğü’ne geçiş ile Parti’nin üye sayısı belki 1.200.000’den 12 milyona çıkıp AKP’yi yakalayabilir ya da geçebilir. Ama bunun gerçekleşmesi için bu büyük hareketlenmeyi hedefleyecek bir başkan lazım! Parti’nin kapılarının açılmasından korkmayan, gücü halka dağıtmayı gerçekten isteyen bir başkan profili lazım!

İDEOLOJİK SAVRULMA 

Geçen gün Tele1’de “18 dakika” programını izliyordum. Değerli gazetecilerimiz Merdan Yanardağ ve Emre Kongar arasındaki sohbette ilginç şeyler duydum. Mealen şunlar konuşuluyordu: “Bazı gazeteciler kendilerine Kılıçdaroğlu’nu istifa ettirmeyi hedef koymuşlar. Parti’yi adeta imha etmeye çalışıyorlar. %48’lik muhalefeti dağıtmakla meşgulsünüz! Halbuki ortada bir ideolojik tartışma da yok bir siyasal gerekçe de yok!” 

Öncelikle, ortada %48’lik homojen bir muhalefet yok. Zaten bildiğiniz gibi 6’lı Masa dağıldı gitti. İYİ Parti de, eski Refahlılar, AKP’liler de gitti. Ayrıca %48’lik muhalefet oyu biliyorsunuz çok farklı partilerin bir araya gelmesinden oluşuyor. CHP’nin oyu bunun içinde belki %22 veya 23. 

Yanardağ “ortada ideolojik tartışma yok” diyor, ama hemen arkasından kendisi de Parti’nin sağa savrulduğunu söylüyor! Dolayısıyla ideolojik bir tartışma yok nasıl denebilir ki? Parti maalesef neredeyse solcuları ve Kemalistleri dışlamak üzere bir strateji izlemeye ant içmiş! Sürekli sağ kesimle ve aşırı sağcılarla bir helalleşmeden bahsediliyor, ben de soruyorum CHP’ye: Atatürkçülerle ve solcularla helalleşmeyi ne zaman düşünüyorsunuz? Yıllardır Atatürkçü eylemci ve düşünürleri dışlıyorsunuz, halbuki seçmen tabanınızın %88’i Kemalist! Bu normal mi? Ayrıca “ortada siyasal gerekçe yok” deniyor. Halbuki parti içi demokrasinin yokluğu artık ayyuka çıkmış, CHP tek adam kararlarına mahkûm edilmiş.

ABDÜLLATİF ŞENER VAKASINA ŞAŞIRDIK MI?

Bu eleştirilerin somutlaştırmak için yalnız geçen hafta Türkiye’ye küçük bir deprem yaşatan Abdüllatif Şener vakasına bakmak yeterli. Öncelikle CHP kurmaylarına soruyorum, niye şaşırdınız Şener olayına? Ne bekliyordunuz? Şener gibi ithal vekillerin Atatürkçüler gibi başlarına ne gelirse gelsin ya da hangi haksızlığa uğrarlarsa uğrasınlar partide kalmaya ve mücadele etmeye devam mı edeceklerini sanıyordunuz? Şaşarım aklınıza! Kim bilir listelerinizden seçtirdiğiniz 37 milletvekili ile beraber daha neler gelecek başımıza! Aydın, Atatürkçü, çağdaş, laik, demokrat milletvekili profilinde insan mı bulamadınız?  

Milletvekillerimiz arasında toplum içinde Atatürkçü eylemcilikleri ve kalemleriyle bilinen isimler olmadığı gibi sendikacı da yok, sanatçı da yok, yazar da yok... Bilmem anlatabildim mi? Bu nasıl bir sosyal demokrat parti?

Sonra başka gazeteciler diyor ki, “İyi ama Kılıçdaroğlu da böyle yaparak partinin seçmen tabanını merkeze ve özellikle sağa doğru genişletti.” Peki o zaman nasıl oldu da bu büyük açılımlarla, hem de Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu’nun da varlığına rağmen CHP %30 veya 40 alamadı ve yine %23 civarına hapsoldu?

Lütfen kimse CHP’ye iyilik yapacağım diye lideri korumak adına, birbiriyle çelişkili mantıklar yürütmesin. Halkın %80’inin gündemi CHP’de lider değişikliği ise, herhalde gazeteciler de toplumun bu nabzını göz ardı edemezler ve bahsetmeliler.

Buna rağmen ben hiçbir şekilde “Kılıçdaroğlu istifa etsin” filan demiyorum. Dediğim tek şey şu: Kılıçdaroğlu tüzüğü değiştirsin, kendisi de aday olmak istiyorsa kendini üyelere teslim ederek onlara hiçbir ayrıcalıklı sıfat veya “mükafatlar” dağıtmadan adaylığını sürdürsün ve gerçek “gizli oy açık tasnif” oylamasında lider seçilirse de liderliğine devam etsin. Ama artık var olan yöntemlerle, anlamsız ve çelişki dolu, gizli oy kuralıyla alakası kalmamış genel başkan seçimleri silsilesine bir son verelim!

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025