Edebiyatın kurduğu kardeşlik
Celal Üster
Son Köşe Yazıları

Edebiyatın kurduğu kardeşlik

02.05.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Evet” ve “Hayır” gibi kısacık iki sözcüktan birini seçmek zorunda kaldığımız halkoylamasının ertesi günü kendimi “Hayır”ların ağır bastığı Bodrum’a attım.
Oradan da, olanca yalınlığı ve alçakgönüllüğünün ardında envai çeşit güzellikleri, zenginlikleri barındıran Kos adasına.
Pek öyle kuşku uyandırıcı bir adam değilimdir, ama Kos gümrüğünden geçerken, otuzlarında bir görevli bavulumu açmamı istedi. Belki de hiç kuşku uyandırmadığım için...
İçimden, şu güzelim dünyada hâlâ insanların arasına duvarlar ören gümrük kapılarına sövgüler yağdırarak açtım bavulumu.
Gömleklerim, iç çamaşırlarım ve tişörtlerimin tepesinde üç kitap beliriverdi: Şu sıralar çevirmekte olduğum “Borges at 80” (Borges 80’inde) adlı kitap, Wolfgang Borchert’in kısa bir süre önce çevirdiğim savaş karşıtı manifestosu “Hayır De!” ve yine Borchert’in geçenlerde yayımlanan “Kapıların Dışında”sı.
“Borges” adını görür görmez gümrük görevlisinin yüzü aydınlandı. Adam Borges hayranı çıkmasın mı! Benim Borges çevirmeni olduğumu öğrenince bir heyecanlansın! Aramızda ardına kadar açılmış bir bavul, başladık bir Borges sohbetine.
Tam o sırada bavuldaki Borchert’ler ilişti gözüne bizim görevlinin. Bakışından Borchert’i pek tanımadığını anlayınca biraz anlattım ister istemez. II. Dünya Savaşı yıllarında yazdığını, çok iyi bir şair ve öykücü olduğunu, bu dünyadan 26 yaşında göçtüğünü...
Bavul başı sohbetimizin gümrük memurunun kendisinin de bir yazar olduğunu açıklamasıyla son bulduğunu söylersem, bilmem şaşırır mısınız? Ben, kendi payıma, şaşırdım. Samih Rifat’ın deyişiyle “safyürekli” resimleriyle tanınan Gümrükçü Rousseau’yu biliyordum, ama yazar Gümrükçü Niko’yu nereden bilebilirdim ki...
Neyse, ne kadar sonra farkında değilim, en sonunda gümrüğün kapısından çıkınca, benden önce çıkan dostlarımı beni merak içinde bekler buldum. Olup biteni anlatınca onlar da hem şaşırdılar, hem de yürekleri serinledi kuşkusuz.
“Gördünüz mü,” dedim, “bir de edebiyat işe yaramaz derler, bal gibi de yararmış, rahat rahat geçtim gümrükten!”
Şaka bir yana. Ertesi gün, müdavimleri daha çok Koslular olan Ta Votsalakia’da plomarilerimizi yudumlarken konu yeniden açıldığında Mario Vargas Llosa’nın sözleri geçti aklımdan:
“Bütün uluslardan insanlar temelde eşittir, onların arasına ayrımcılık, korku ve sömürü tohumlarını eken yalnızca adaletsizliktir. İnsanları önyargının, ırkçılığın, dinsel ya da siyasal bağnazlığın ve kendi dışındaki her şeyi dışlayan milliyetçiliğin aptallıklarına karşı, tüm büyük edebiyat yapıtlarında karşımıza çıkan bu hakikatten daha iyi hiçbir şey koruyamaz.”
Llosa’ya bakılırsa, edebiyatın insanlar arasında kurduğu kardeşlik bağı, onların diyaloğa girmelerini, ortak bir köken ve ortak bir ereğin bilincine varmalarını sağlayarak tüm engelleri aşabilirdi.
Evet, edebiyatın insanlar arasında kurduğu kardeşlik bağı, Gümrükçü Niko’yla aramızdaki bavul engelini aşmıştı...  

Yazarın Son Yazıları

Bir ‘Ali Gevgilili ironisi’

Bir ‘Ali Gevgilili ironisi’

Devamını Oku
13.09.2018
Irgat’ın Türküsü

Irgat’ın Türküsü

Devamını Oku
14.05.2018
‘Tüm iktidar hayalgücüne!’

‘Tüm iktidar hayalgücüne!’

Devamını Oku
04.05.2018
Milos Forman: Mizah ve eleştirinin formeni

Milos Forman: Mizah ve eleştirinin formeni

Devamını Oku
24.04.2018
Kâr ve kapital

Kâr ve kapital

Devamını Oku
14.04.2018
Hücrede bir ‘Kuyucaklı’

Hücrede bir ‘Kuyucaklı’

Devamını Oku
02.04.2018
İyi ki varsın edebiyat...

İyi ki varsın edebiyat...

Devamını Oku
11.11.2017
Dünya Kupası’nda hangi gruptan elendik?

Dünya Kupası’nda hangi gruptan elendik?

Devamını Oku
10.10.2017
Orwell yaşasaydı...

Orwell yaşasaydı...

Devamını Oku
05.10.2017
Kitapla 1 dakika!

Kitapla 1 dakika!

Devamını Oku
01.10.2017
Konuş, belleğim!

Konuş, belleğim!

Devamını Oku
06.09.2017
‘Hayır’ diyen insan...

‘Hayır’ diyen insan...

Devamını Oku
21.08.2017
‘Cahil’den ‘Korkuyorum’…

‘Cahil’den ‘Korkuyorum’…

Devamını Oku
07.08.2017
Heybeliada’nın belleği

Heybeliada’nın belleği

Devamını Oku
05.05.2017
Edebiyatın kurduğu kardeşlik

Edebiyatın kurduğu kardeşlik

Devamını Oku
02.05.2017
Kaleci Yevtuşenko

Kaleci Yevtuşenko

Devamını Oku
12.04.2017
Hayır de! (14.02.2017)

Hayır de!

Devamını Oku
14.02.2017
2017’de ‘1984’...

2017’de ‘1984’...

Devamını Oku
02.02.2017
‘El pueblo, unido…’

‘El pueblo, unido…’

Devamını Oku
23.01.2017
Behey gafil...

Behey gafil...

Devamını Oku
02.01.2017
Dans ve müzik Lorca için sevişti…

Dans ve müzik Lorca için sevişti…

Devamını Oku
17.12.2016
Şimdi uzak yakın...

Şimdi uzak yakın...

Devamını Oku
15.12.2016
Tek başına kalsan da...

Tek başına kalsan da...

Devamını Oku
26.11.2016
Yaşar Kemal’i özlerken...

Yaşar Kemal’i özlerken...

Devamını Oku
15.11.2016
‘Ne gündüz biter, ne gece...’

‘Ne gündüz biter, ne gece...’

Devamını Oku
07.11.2016
‘Hadi, Cumhuriyet’e gidiyoruz...’

‘Hadi, Cumhuriyet’e gidiyoruz...’

Devamını Oku
05.11.2016
Hangisi?..

Hangisi?..

Devamını Oku
29.10.2016
Aklımıza dolanan ‘Ağ’...

Aklımıza dolanan ‘Ağ’...

Devamını Oku
22.10.2016
Wajda: Insanlığın sesi

Wajda: Insanlığın sesi

Devamını Oku
15.10.2016
Yazarları da yarıştırırlar…

Yazarları da yarıştırırlar…

Devamını Oku
08.10.2016
Bayram ‘kurban’ı

Bayram ‘kurban’ı

Devamını Oku
19.09.2016
Homo Sapiens ikilemleri...

Homo Sapiens ikilemleri...

Devamını Oku
17.09.2016
Sanat her şeye iyi gelir

Sanat her şeye iyi gelir

Devamını Oku
01.08.2016
Darbe-i mesel...

Darbe-i mesel...

Devamını Oku
18.07.2016
Futbol topunun dayanılmaz hafifliği

Futbol topunun dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
02.07.2016
Futbol bahane, şovenizm şahane…

Futbol bahane, şovenizm şahane…

Devamını Oku
28.06.2016
Abidin Dino’nun attığı ‘Gol!’

Abidin Dino’nun attığı ‘Gol!’

Devamını Oku
21.06.2016
Tam bir cehalet...

Tam bir cehalet...

Devamını Oku
13.06.2016
Ha asker, ha sivil...

Ha asker, ha sivil...

Devamını Oku
27.05.2016
Cinayetin müzayedesi…

Cinayetin müzayedesi…

Devamını Oku
17.05.2016