Hayır de! (14.02.2017)
Celal Üster
Son Köşe Yazıları

Hayır de! (14.02.2017)

14.02.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Wolfgang Borchert’i nasıl bilirsiniz? “İyi biliriz” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Borchert öldü mü? Evet. 20 Kasım 1947’de, 26 yaşında. Ne ki, ölen yalnızca bedeniydi.
O kısacık ömrüne sığdırdığı şiirleri, öyküleri ve “Kapıların Dışında” adlı oyunu, II. Dünya Savaşı sonrasında oluşan, kentlerin yıkılması, ailelerin dağılması ve savaş travmalarıyla biçimlenen Yıkım Edebiyatı’nın bu benzersiz yazarını durmadan yeniden “doğuruyor”.
İnsanlığın yaşadığı yıkımların sonu gelmiyor ki!
Yanlış duymadıysam, Can Yayınları, Borchert’in incecik hüzünlerle sarılı “Fener, Gece ve Yıldızlar” adlı şiir kitabının yeni basımını yapacakmış önümüzdeki günlerde.
Borchert’in kısacık, ama dillere destan olmuş “Kapıların Dışında” adlı oyunu da bu yıl içinde Can Yayınları’ndan çıkacakmış. Savaşın acılarını savaş sonrasına taşıyan, “normal” toplum tarafından “kapıların dışında” bırakılan yitik askerler kuşağının sözcüsü Borchert’in, “Hiçbir tiyatronun oynamak, hiçbir seyircinin izlemek istemediği bir oyun” diye tanımladığı “Kapıların Dışında”, bugüne kadar kimbilir kaç yüz tiyatro tarafından oynandı, kimbilir kaç bin seyirci tarafından izlendi...
“Fener, Gece ve Yıldızlar” ile “Kapıların Dışında”yı Necatigil çevirilerinden ilk okuduğumda, “ben ölünce / bir fener olsam; / tek başıma geceleri, / uykudayken dünya, / gökte ayla senli benli / sohbete dalsam” dizeleri ile savaşın yok ediciliğini, kayıtsızlığın buz tutmuş soğukkanlılığını tüyler ürpertici bir yalınlıkla yansıtan “Kapıların Dışında”nın aynı kalemden çıkmış olması karşısında şaşkınlığa kapılmıştım.
Ama sonradan anlamıştım ki, daha 20 yaşında kendini o acımasız savaşın ortasında bulmuş, insan kıyımlarının en yabanılının acılarını yaşamış, yaralanmış, sayrı düşmüş, savaşın karşısına dikildiği için hapse atılmış ozan yürekli bir yazar var karşımda.
Yıllar sonra Borchert’in şiirsel bir manifestosuyla karşılaşacak, oturup çevirmeden edemeyecektim.
Üstünden zaman geçti; “Hayır de!” başlığını taşıyan, savaşın hemen ardından yazılmış o manifesto bugünlerde sosyal medyada dolaşıyor, bir bölümü Genco Erkal’ın sesinden...
“Sen. Makinenin başındaki adam, atölyedeki adam. Yarın sana su boruları ve yemek kapları yapmayı bırakıp miğferler ve mitralyözler yapmanı emrederlerse, yapacağın bir tek şey var: Hayır de!” diye başlayıp akıp giden, “çünkü hayır demezseniz... çamur rengi, ağır, kurşun rengi bir sessizlik ortalıkta kol gezecek; tüm oburluğuyla büyüyerek, okullara, üniversitelere, tiyatrolara, spor alanlarına, çocuk bahçelerine ürkünç, açgözlü ve önlenemez bir biçimde çöreklenecek... Son hayvan-insanın son hayvansı çığlığı hiç duyulmadan, hiç yanıtlanmadan kan göllerinde boğulacak... Bunların hepsi olacak, yarın, belki bu gece, eğer, eğer, eğer... Hayır demezseniz!” diye son bulan o manifesto.
Hadi bir haber vereyim. Borchert gencecik yaşında bu dünyaya veda edeli 70 yıl oldu. Yordam Kitap, ölümünün 70. yılında Borchert’e bu şiir yüklü olduğu kadar gerçek yüklü manifestosuyla selam gönderecek...  

Yazarın Son Yazıları

Bir ‘Ali Gevgilili ironisi’

Bir ‘Ali Gevgilili ironisi’

Devamını Oku
13.09.2018
Irgat’ın Türküsü

Irgat’ın Türküsü

Devamını Oku
14.05.2018
‘Tüm iktidar hayalgücüne!’

‘Tüm iktidar hayalgücüne!’

Devamını Oku
04.05.2018
Milos Forman: Mizah ve eleştirinin formeni

Milos Forman: Mizah ve eleştirinin formeni

Devamını Oku
24.04.2018
Kâr ve kapital

Kâr ve kapital

Devamını Oku
14.04.2018
Hücrede bir ‘Kuyucaklı’

Hücrede bir ‘Kuyucaklı’

Devamını Oku
02.04.2018
İyi ki varsın edebiyat...

İyi ki varsın edebiyat...

Devamını Oku
11.11.2017
Dünya Kupası’nda hangi gruptan elendik?

Dünya Kupası’nda hangi gruptan elendik?

Devamını Oku
10.10.2017
Orwell yaşasaydı...

Orwell yaşasaydı...

Devamını Oku
05.10.2017
Kitapla 1 dakika!

Kitapla 1 dakika!

Devamını Oku
01.10.2017
Konuş, belleğim!

Konuş, belleğim!

Devamını Oku
06.09.2017
‘Hayır’ diyen insan...

‘Hayır’ diyen insan...

Devamını Oku
21.08.2017
‘Cahil’den ‘Korkuyorum’…

‘Cahil’den ‘Korkuyorum’…

Devamını Oku
07.08.2017
Heybeliada’nın belleği

Heybeliada’nın belleği

Devamını Oku
05.05.2017
Edebiyatın kurduğu kardeşlik

Edebiyatın kurduğu kardeşlik

Devamını Oku
02.05.2017
Kaleci Yevtuşenko

Kaleci Yevtuşenko

Devamını Oku
12.04.2017
Hayır de! (14.02.2017)

Hayır de!

Devamını Oku
14.02.2017
2017’de ‘1984’...

2017’de ‘1984’...

Devamını Oku
02.02.2017
‘El pueblo, unido…’

‘El pueblo, unido…’

Devamını Oku
23.01.2017
Behey gafil...

Behey gafil...

Devamını Oku
02.01.2017
Dans ve müzik Lorca için sevişti…

Dans ve müzik Lorca için sevişti…

Devamını Oku
17.12.2016
Şimdi uzak yakın...

Şimdi uzak yakın...

Devamını Oku
15.12.2016
Tek başına kalsan da...

Tek başına kalsan da...

Devamını Oku
26.11.2016
Yaşar Kemal’i özlerken...

Yaşar Kemal’i özlerken...

Devamını Oku
15.11.2016
‘Ne gündüz biter, ne gece...’

‘Ne gündüz biter, ne gece...’

Devamını Oku
07.11.2016
‘Hadi, Cumhuriyet’e gidiyoruz...’

‘Hadi, Cumhuriyet’e gidiyoruz...’

Devamını Oku
05.11.2016
Hangisi?..

Hangisi?..

Devamını Oku
29.10.2016
Aklımıza dolanan ‘Ağ’...

Aklımıza dolanan ‘Ağ’...

Devamını Oku
22.10.2016
Wajda: Insanlığın sesi

Wajda: Insanlığın sesi

Devamını Oku
15.10.2016
Yazarları da yarıştırırlar…

Yazarları da yarıştırırlar…

Devamını Oku
08.10.2016
Bayram ‘kurban’ı

Bayram ‘kurban’ı

Devamını Oku
19.09.2016
Homo Sapiens ikilemleri...

Homo Sapiens ikilemleri...

Devamını Oku
17.09.2016
Sanat her şeye iyi gelir

Sanat her şeye iyi gelir

Devamını Oku
01.08.2016
Darbe-i mesel...

Darbe-i mesel...

Devamını Oku
18.07.2016
Futbol topunun dayanılmaz hafifliği

Futbol topunun dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
02.07.2016
Futbol bahane, şovenizm şahane…

Futbol bahane, şovenizm şahane…

Devamını Oku
28.06.2016
Abidin Dino’nun attığı ‘Gol!’

Abidin Dino’nun attığı ‘Gol!’

Devamını Oku
21.06.2016
Tam bir cehalet...

Tam bir cehalet...

Devamını Oku
13.06.2016
Ha asker, ha sivil...

Ha asker, ha sivil...

Devamını Oku
27.05.2016
Cinayetin müzayedesi…

Cinayetin müzayedesi…

Devamını Oku
17.05.2016