Kaleci Yevtuşenko
Celal Üster
Son Köşe Yazıları

Kaleci Yevtuşenko

12.04.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

1985’in kasım ayıydı. Yevgeni Yevtuşenko, Alman yazar Angelika Mechtel’le birlikte TÜYAP’ın İstanbul Kitap Fuarlarının dördüncüsünün konuk yazarıydı. Ölümsüz arkeoloğumuz Halet Çambel’in Arnavutköy’deki yalısında onuruna bir yemek düzenlenmişti.
Cumhuriyet’ten Kültür Servisi Şefi Aydın Emeç, gazetenin baş çizeri Ali Ulvi ve Aydın’ın yardımcısı olarak ben de çağrılılar arasındaydık. Söyleşiyi ben kaleme alacaktım. Ali Ulvi’nin yurtdışından yeni dönmüş olan oğlu Tarık Ersoy da fotoğraf çekecekti.
Yevtuşenko biraz gecikerek geldi. “Babi Yar”ın, “Zima Kavşağı”nın uzun boylu, mavi gözlü, sigarayı iki parmağının arasından eksik etmeyen şairi, ilkin salondaki resimlere göz gezdirdi. Abidin’lerin karşısında uzunca durduğunu anımsıyorum.

Sorular ve yanıtlar
Başlangıçta biraz mesafeli ve soğuk duruşu, onun yapısından mı kaynaklanıyordu, yoksa bazı konukların “Sayın Yevtuşenko, Sovyetler Birliği’nde sosyalizmin durumu konusunda ne düşünüyorsunuz?” gibisinden, günümüzde olsa bilgisayar çatlatacak sorularından mı, bilmiyorum.
Baktım, sohbet gelişeceğe benzemiyor. Neyse ki, dersimi çalışmıştım. Yevtuşenko şifa bulmaz bir futbol hastasıydı. Gençliğinde kalecilik yapmış, dahası ilk şiiri bir spor dergisinde yayımlanmıştı.
Hemen patlattım sorumu: “Sayın Yevtuşenko, sizce gelmiş geçmiş en iyi Sovyet milli takımı hangisidir?” Konukların sorumun ardından yönelttiği kınayıcı bakışları çoktan göze almıştım.
Yevtuşenko’nun gözleri parladı. “Kuşkusuz, 1960’ların takımı!” diye yanıtlayıverdi. Ben de olanca bilgiçliğimle o dönemin 11’ini sayıverdim: “Yaşin-Medakin, Çokeli-Voronin, Maslonkin, Netto-Metreveli, İvanov, Ponedelnik, Bubukin, Meşki.”
Bunun üzerine, yerinden kalkıp, şaşkın bakışlar arasında kucakladı beni.

Buzlar çözülürken
Aradaki mesafe ve soğukluk ortadan kalkıvermiş, buzlar çözülüvermişti.
Sovyet futbolu ilk büyük çıkışını II. Dünya Savaşı sonrasında yapmıştı. Yevtuşenko, o yılların ünlü Sovyet futbolcusu Babanov’u Pele’den hemen sonra sayıyordu. Babanov’dan sonra en beğendikleri arasında ise bir zamanların en parlak santrforu Streltsov’u, sakatlanıp futbolu bırakmak zorunda kalan Dinamo Tiflisli orta saha oyuncusu Kipiani’yi anmadan edemiyordu.

‘Usta ile Margarita’
Biraz sonra, futboldaki gözdelerinden edebiyattaki gözdelerine geçmişti. Israrla Bulgakov’u vurguluyor, “Usta ile Margarita”nın “müthiş bir kitap” olduğunu söylüyor, Bulgakov’un Sovyet yönetimini üstü kapalı biçimde eleştiren yergili fantezileri yüzünden Stalin’den çektiklerini anlatıyor, ben de gülümseyerek dinliyordum.
Gülümsememin nedeni, yanımda oturan Aydın Emeç’in “Usta ile Margarita”nın çevirmeni olmasıydı. Yevtuşenko bunu öğrenince yerinden kalkıp bu kez Aydın’ı kucaklamıştı.
Diyeceğim, Halet Hanım’ın yalısındaki Yevtuşenko buluşmasının başlangıçtaki durgun havasını 1960’ların Sovyet milli takımı ve “Usta ile Margarita” dağıtmıştı.

Okucava’nın şarkısı
Gece, Sovyet kültür yetkililerini her zaman tedirgin etmiş olan ünlü şarkıcı, şair Bulat Okucava’nın “Şarmanka-Şarlatanka” şarkısıyla son bulmuştu. Şiirlerini stadyumlarda on binlerce kişiye okuyan Yevtuşenko’nun, Okucava’nın kendisine adadığı şarkıyı teatral bir gösteriye dönüştürerek, yalnızca tutkulu bir sesle değil bedeniyle de okuyuşunu hiç unutmayacağım.

‘Babi Yar’
Geçende, Yevtuşenko’nun 84 yaşında hayata veda ettiğini öğrendiğimde o geceyi anımsadım ister istemez.
Daha yirmilerindeyken Stalin’in zorba yönetimini taşlayan şiirler yazabilen, yirmi sekizinde yazdığı “Babi Yar” şiiriyle yalnızca Nazilerin Yahudi soykırımını değil, kendi ülkesindeki Yahudi düşmanlığını da gözler önüne seren Yevtuşenko’yu anımsadım.
Uzun yıllar sonra, “Babi Yar” için “Ona politik şiir demiyorum. İnsan hakları şiiri, en büyük manevi değer olarak insan vicdanını savunan şiir diyorum” dediğini de.
“Kaleci” Yevtuşenko, insan haklarının, özgürce yaşamanın, insan vicdanının çiğnenmesine karşı korudu “kale”sini.
Böyle “kaleci”lere çok ihtiyacımız var.  

Yazarın Son Yazıları

Bir ‘Ali Gevgilili ironisi’

Bir ‘Ali Gevgilili ironisi’

Devamını Oku
13.09.2018
Irgat’ın Türküsü

Irgat’ın Türküsü

Devamını Oku
14.05.2018
‘Tüm iktidar hayalgücüne!’

‘Tüm iktidar hayalgücüne!’

Devamını Oku
04.05.2018
Milos Forman: Mizah ve eleştirinin formeni

Milos Forman: Mizah ve eleştirinin formeni

Devamını Oku
24.04.2018
Kâr ve kapital

Kâr ve kapital

Devamını Oku
14.04.2018
Hücrede bir ‘Kuyucaklı’

Hücrede bir ‘Kuyucaklı’

Devamını Oku
02.04.2018
İyi ki varsın edebiyat...

İyi ki varsın edebiyat...

Devamını Oku
11.11.2017
Dünya Kupası’nda hangi gruptan elendik?

Dünya Kupası’nda hangi gruptan elendik?

Devamını Oku
10.10.2017
Orwell yaşasaydı...

Orwell yaşasaydı...

Devamını Oku
05.10.2017
Kitapla 1 dakika!

Kitapla 1 dakika!

Devamını Oku
01.10.2017
Konuş, belleğim!

Konuş, belleğim!

Devamını Oku
06.09.2017
‘Hayır’ diyen insan...

‘Hayır’ diyen insan...

Devamını Oku
21.08.2017
‘Cahil’den ‘Korkuyorum’…

‘Cahil’den ‘Korkuyorum’…

Devamını Oku
07.08.2017
Heybeliada’nın belleği

Heybeliada’nın belleği

Devamını Oku
05.05.2017
Edebiyatın kurduğu kardeşlik

Edebiyatın kurduğu kardeşlik

Devamını Oku
02.05.2017
Kaleci Yevtuşenko

Kaleci Yevtuşenko

Devamını Oku
12.04.2017
Hayır de! (14.02.2017)

Hayır de!

Devamını Oku
14.02.2017
2017’de ‘1984’...

2017’de ‘1984’...

Devamını Oku
02.02.2017
‘El pueblo, unido…’

‘El pueblo, unido…’

Devamını Oku
23.01.2017
Behey gafil...

Behey gafil...

Devamını Oku
02.01.2017
Dans ve müzik Lorca için sevişti…

Dans ve müzik Lorca için sevişti…

Devamını Oku
17.12.2016
Şimdi uzak yakın...

Şimdi uzak yakın...

Devamını Oku
15.12.2016
Tek başına kalsan da...

Tek başına kalsan da...

Devamını Oku
26.11.2016
Yaşar Kemal’i özlerken...

Yaşar Kemal’i özlerken...

Devamını Oku
15.11.2016
‘Ne gündüz biter, ne gece...’

‘Ne gündüz biter, ne gece...’

Devamını Oku
07.11.2016
‘Hadi, Cumhuriyet’e gidiyoruz...’

‘Hadi, Cumhuriyet’e gidiyoruz...’

Devamını Oku
05.11.2016
Hangisi?..

Hangisi?..

Devamını Oku
29.10.2016
Aklımıza dolanan ‘Ağ’...

Aklımıza dolanan ‘Ağ’...

Devamını Oku
22.10.2016
Wajda: Insanlığın sesi

Wajda: Insanlığın sesi

Devamını Oku
15.10.2016
Yazarları da yarıştırırlar…

Yazarları da yarıştırırlar…

Devamını Oku
08.10.2016
Bayram ‘kurban’ı

Bayram ‘kurban’ı

Devamını Oku
19.09.2016
Homo Sapiens ikilemleri...

Homo Sapiens ikilemleri...

Devamını Oku
17.09.2016
Sanat her şeye iyi gelir

Sanat her şeye iyi gelir

Devamını Oku
01.08.2016
Darbe-i mesel...

Darbe-i mesel...

Devamını Oku
18.07.2016
Futbol topunun dayanılmaz hafifliği

Futbol topunun dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
02.07.2016
Futbol bahane, şovenizm şahane…

Futbol bahane, şovenizm şahane…

Devamını Oku
28.06.2016
Abidin Dino’nun attığı ‘Gol!’

Abidin Dino’nun attığı ‘Gol!’

Devamını Oku
21.06.2016
Tam bir cehalet...

Tam bir cehalet...

Devamını Oku
13.06.2016
Ha asker, ha sivil...

Ha asker, ha sivil...

Devamını Oku
27.05.2016
Cinayetin müzayedesi…

Cinayetin müzayedesi…

Devamını Oku
17.05.2016