Konuş, belleğim!
Celal Üster
Son Köşe Yazıları

Konuş, belleğim!

06.09.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Eylül’ün 6’sı, 7’si geldi mi, hep bir şeyler yazayım derim ve her yazışımda da hep aynı yazıyı yazıyormuşum duygusuna kapılırım. Çünkü her seferinde aynı acıyı, hüznü duyarım yüreğimde, aynı utançla kızarır yüzüm, aynı kara leke oturur gözbebeklerime...

***

Bazen 62 yıl önce çocuk belleğime çakılıp kalmış Büyükada görüntüleri beliriverir gözlerimin önünde. Gecenin karanlık pususunda Rum evlerinin kapılarını, pencerelerini kıran çapulcular. Ertesi sabah İskele’ye indiğimde, camı çerçevesi indirilmiş, talan edilmiş Rum dükkânları.
Çocuk aklımla nereden bileceğim Demokrat Parti’nin iktidarda olduğunu, Kıbrıs sorununun uluslararası alanda yeniden gündeme geldiğini...
Kısa bir süre önce ülkede yaşanan ekonomik canlanmanın durgunlaşıp bunalımın başgösterdiğini, hükümetmuhalefet ilişkilerinin gittikçe gerginleştiğini...
DP’nin otoriter eğilimlerinin iyiden iyiye belirginleşmeye başladığını, iktidarın varlığını sürdürmek için Rum yurttaşlara karşı bu denli vahşice bir kışkırtmaya gereksinim duyduğunu...
Gözü dönük saldırıların yalnızca Büyükada’da değil, tüm bir İstanbul ve İzmir’de yaşandığını...
Dönemin iktidarının, muhalefeti ve basını cendereye sokmak için, kendi kışkırttığı olayları bahane ederek Basın ve Toplantı Yasası’nı daha da ağırlaştırdığını, özgürlüklere okkalı baskılar getirdiğini...

***

Evet, 1955’in 6-7 Eylülünde Büyükada’da olup biteni 8 yaşındaki bir çocuğun gözünden izlemiştim. Yıllar sonra, Füruzan’ın “Sevda Dolu Bir Yaz” kitabındaki “İkinci Yaz Şarkıları”, Hulki Aktunç’un “Gidenler Dönmeyenler” kitabındaki “Göz Bağı” öykülerini okurken o günlere yeniden çocuk gözüyle bakacak; belirli bir saflıkla, bozulmamışlıkla bakıldığında trajedinin daha da çarpıcı bir biçimde belirdiğinin farkına varacaktım.

***

Çok değil, 12 yıl önce, Beyoğlu’nda Karşı Sanat Galerisi’ndeki sergide 6-7 Eylül Olayları’nın küçük ölçekli bir tıpkıbasımının görgü tanığı olacağımı da bilemezdim.
Olay gecesi ve sabahı çekilmiş, ama sıkıyönetimin sansürü yüzünden büyük bölümü yayımlanmamış fotoğrafları izlerken, sergi salonuna dalan bir güruhun duvarlardaki fotoğrafları yere çalıp çerçevelerini kıracaklarını, bazılarını pencerelerden aşağıya atacaklarını nereden bilebilirdim...

***

Sözünü ettiğim “50. Yılında 6-7 Eylül Olayları” sergisinde var mıydı, anımsamıyorum. Sanırım bir dergide görmüştüm:
Şık bir giyim mağazasının vitrini indirilmiş. Birbirinden güzel giysilerin bazıları sokağa dökülmüş, bazıları içeride. Abanoz Sokağı’nda çalışan genelev kadınları, belki her gün vitrinde görüp imrendikleri giysileri cezbeye tutulmuşçasına sırtlarına geçiriyorlar...
Toplumsal, sınıfsal, ruhsal, ne çok şeyin aynasıydı o grotesk fotoğraf. Sanki bir Dostoyevski romanından ya da bir Fellini filminden fırlamış...

***

Bugünkü güncemde bunlar yazılı. Oscar Wilde demişti değil mi: “Bellek, hepimizin yanında taşıdığı güncedir.”  

Yazarın Son Yazıları

Bir ‘Ali Gevgilili ironisi’

Bir ‘Ali Gevgilili ironisi’

Devamını Oku
13.09.2018
Irgat’ın Türküsü

Irgat’ın Türküsü

Devamını Oku
14.05.2018
‘Tüm iktidar hayalgücüne!’

‘Tüm iktidar hayalgücüne!’

Devamını Oku
04.05.2018
Milos Forman: Mizah ve eleştirinin formeni

Milos Forman: Mizah ve eleştirinin formeni

Devamını Oku
24.04.2018
Kâr ve kapital

Kâr ve kapital

Devamını Oku
14.04.2018
Hücrede bir ‘Kuyucaklı’

Hücrede bir ‘Kuyucaklı’

Devamını Oku
02.04.2018
İyi ki varsın edebiyat...

İyi ki varsın edebiyat...

Devamını Oku
11.11.2017
Dünya Kupası’nda hangi gruptan elendik?

Dünya Kupası’nda hangi gruptan elendik?

Devamını Oku
10.10.2017
Orwell yaşasaydı...

Orwell yaşasaydı...

Devamını Oku
05.10.2017
Kitapla 1 dakika!

Kitapla 1 dakika!

Devamını Oku
01.10.2017
Konuş, belleğim!

Konuş, belleğim!

Devamını Oku
06.09.2017
‘Hayır’ diyen insan...

‘Hayır’ diyen insan...

Devamını Oku
21.08.2017
‘Cahil’den ‘Korkuyorum’…

‘Cahil’den ‘Korkuyorum’…

Devamını Oku
07.08.2017
Heybeliada’nın belleği

Heybeliada’nın belleği

Devamını Oku
05.05.2017
Edebiyatın kurduğu kardeşlik

Edebiyatın kurduğu kardeşlik

Devamını Oku
02.05.2017
Kaleci Yevtuşenko

Kaleci Yevtuşenko

Devamını Oku
12.04.2017
Hayır de! (14.02.2017)

Hayır de!

Devamını Oku
14.02.2017
2017’de ‘1984’...

2017’de ‘1984’...

Devamını Oku
02.02.2017
‘El pueblo, unido…’

‘El pueblo, unido…’

Devamını Oku
23.01.2017
Behey gafil...

Behey gafil...

Devamını Oku
02.01.2017
Dans ve müzik Lorca için sevişti…

Dans ve müzik Lorca için sevişti…

Devamını Oku
17.12.2016
Şimdi uzak yakın...

Şimdi uzak yakın...

Devamını Oku
15.12.2016
Tek başına kalsan da...

Tek başına kalsan da...

Devamını Oku
26.11.2016
Yaşar Kemal’i özlerken...

Yaşar Kemal’i özlerken...

Devamını Oku
15.11.2016
‘Ne gündüz biter, ne gece...’

‘Ne gündüz biter, ne gece...’

Devamını Oku
07.11.2016
‘Hadi, Cumhuriyet’e gidiyoruz...’

‘Hadi, Cumhuriyet’e gidiyoruz...’

Devamını Oku
05.11.2016
Hangisi?..

Hangisi?..

Devamını Oku
29.10.2016
Aklımıza dolanan ‘Ağ’...

Aklımıza dolanan ‘Ağ’...

Devamını Oku
22.10.2016
Wajda: Insanlığın sesi

Wajda: Insanlığın sesi

Devamını Oku
15.10.2016
Yazarları da yarıştırırlar…

Yazarları da yarıştırırlar…

Devamını Oku
08.10.2016
Bayram ‘kurban’ı

Bayram ‘kurban’ı

Devamını Oku
19.09.2016
Homo Sapiens ikilemleri...

Homo Sapiens ikilemleri...

Devamını Oku
17.09.2016
Sanat her şeye iyi gelir

Sanat her şeye iyi gelir

Devamını Oku
01.08.2016
Darbe-i mesel...

Darbe-i mesel...

Devamını Oku
18.07.2016
Futbol topunun dayanılmaz hafifliği

Futbol topunun dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
02.07.2016
Futbol bahane, şovenizm şahane…

Futbol bahane, şovenizm şahane…

Devamını Oku
28.06.2016
Abidin Dino’nun attığı ‘Gol!’

Abidin Dino’nun attığı ‘Gol!’

Devamını Oku
21.06.2016
Tam bir cehalet...

Tam bir cehalet...

Devamını Oku
13.06.2016
Ha asker, ha sivil...

Ha asker, ha sivil...

Devamını Oku
27.05.2016
Cinayetin müzayedesi…

Cinayetin müzayedesi…

Devamını Oku
17.05.2016