Akıl yitimi çağı
Ceyda Karan
Son Köşe Yazıları

Akıl yitimi çağı

13.04.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Batı’nın emperyalist güçlerinin, iki dünya savaşı sonucunda -elbette herkese arzuladığı adaleti sunamamış olsa bile- oluşturulmuş dengelere dayalı uluslararası sistemi kemire kemire bitirmenin eşiğine getirdiği tehlikeli bir dönemden geçiyoruz. ABD’nin başını çektiği, Britanya ve Fransa ile Körfez’deki mutlak monarşilerin ne hikmetse(!) ‘demokrasi’ taşıyamadıkları Suriye’de yeni bir saldırganlık savaşı başlatmalarının eşiğine geldik.

***

Halkların kardeşliğini sağlayan tek oluşum olarak Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından devlet yahut devlet-dışı güçler kullanılarak egemen ulus devletlerin sınırlarını değiştirme, neoliberal çerçeveye uygun revize etme girişimleri, maruz kalan coğrafyalar için hep kanlı oldu.
1990’larda Yugoslavya’nın parçalanması girizgâhtı. Etnikçilik ve kimlikçilik perspektifi bu yıllarda moda oldu. Sovyetler Birliği’nin mirası üzerinden devlet kapitalizmi eşliğinde yeniden toparlanan Rusya Federasyonu’nın sınırları da, varlık sebebini tazeleyen NATO tarafından mütemadiyen kemirilmeye çalışıldı. Tabii renkli devrimlerin o coğrafyaya barış, refah, huzur ve demokrasi getirdiğini söylemek güç. Batı tipi liberal demokrasi devşiremediler, şimdi özellikle Doğu Avrupa’da -ekonomi-politik okuma da olmayınca mana veremedikleri popülizm sızlanmasıyla iştigal ediyorlar.
Diğer yandan çatışmalar 20 senedir Ortadoğu çoğrafyasının rutini haline getirildi. Elbette enerji kaynakları ve tarihi husumetlerin eksik olmadığı bu karmaşık coğrafyada ulus devletleri kimlikçilik temelinde yeniden dizayn hamlesi daha da kanlı bir barbarlığa dönüştü. Arzu edilmeyen rakip güçlere alan açtı. Evdeki hesaplar çarşıya hiç tam uymadı. Hem ne zaman uymuş ki?

***

Liberal müdahaleciliğin bu dizaynlar için kullandığı mefhumlar etnikçilik, mezhepçilik, kimlikçilik oldu. Tesis edilen zihniyeti de toplumsal mücadeleleri siyasetten arındırılmış ‘insan hakları’ söylemi üzerinden okumak, şahısları ‘şeytanlaştırmak’, medya eşliğinde algıları belirlemek diye özetleyebiliriz.

***

Aslında 2000’lerin başında ABD’nin Irak işgaline giden süreçte doğrusu işler daha zordu. Neoliberal müdahaleciliğin başrol oyuncusu George W. Bush bile işgal ve savaşı meşrulaştırmak için sahte kimyasal silah yalanları üretip medya üzerinden pazarlamak zorunda kaldı. Dünyada barış gösterileri eşliğinde zavallı Bush yönetimi BM oturumları boyunca aylarca uğraştı. (O zamanlar BM’de bir genel sekreter vardı, Kofi Annan. Uluslararası barış ve dengeler için kök söktürdü. Bir daha öyle bir şahsiyetin seçilmesine geçit verilmedi.) Sonunda kitle imha silahları olmadığı işgalle ortaya serilince bu kez ‘demokrasi’ ve ‘ulus inşası’ teması belirlendi. Kaç sene geçti, sonuç ortada. Fırsattan istifade ederim diyenlerin hali de...

***

Bugün öyle mi? Yeni savaş başlatmaktan, bir ülkeyi bombalamaktan söz ediyorlar. Talihin azizliği ortaya sahte bile olsa kanıt koymak zorunda kalmamak, parlamentosundan onay aramamak ABD’nin ‘çılgın’ Başkanı Donald Trump ve müttefiklerine düştü.
Çünkü ‘akıl yitimi’ çağındayız. Çünkü liberal akıl, saldırı/saldırganlık, savunma/ meşru müdafaa, caydırıcı güç ne demektir sorgulamıyor. Kim saldırgan, niye saldırgan, kim savunuyor, neyi, niye ve nasıl savunuyor diye de... Haliyle ‘objektiflik’ adı altında saldırganlığın yanında kolayca yer alınabiliyor. Çünkü kendini ‘özgürlükçü’ addederken, mütemadiyen sorumluluk almaktan kaçınarak arka plandan yönetme hırsı olarak tezahür eden, bir nevi ‘iktidarsızlık hastalığı’ haline gelmiş liberalizmin düşünsel hegemonyasında yaşıyoruz. Moda haliyle ‘post-truth’ denilen, bildik demagoji ve manipülasyon âleminde enformasyon bombardımanının kurbanlarıyız.

***

Neoliberal düzen, militarist müdahalecilik silsileleriyle gelinen aşamada, ciddi bir hegemonya çöküşü eşliğinde ortada uluslararası sistem bırakmıyor. O zaman geriye ‘kimin gücü neye yeterse’ kalıyor. O hiç hazzetmediğimiz, adil bulmadığımız uluslararası hukuk ve dengelerle mekanizmaları bile arar hale geliyoruz. Yeni bir akıl çağı gelecek belki ama kendiliğinden değil, bu sistemle de değil, orası muhakkak. 

Yazarın Son Yazıları

ABD’de darbe tehdidi

ABD’de darbe tehdidi

Devamını Oku
07.09.2018
Zaharçenko darbesi

Zaharçenko darbesi

Devamını Oku
05.09.2018
İdlib’den esen fırtına bulutları

İdlib’den esen fırtına bulutları

Devamını Oku
31.08.2018
Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Devamını Oku
29.08.2018
Donbass cephesinden

Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...

Devamını Oku
23.08.2018
Trump’ın medya savaşı

Trump’ın medya savaşı

Devamını Oku
17.08.2018
Trump’ın ekonomik savaşı

Trump’ın ekonomik savaşı

Devamını Oku
15.08.2018
Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Devamını Oku
10.08.2018
Krizimiz

Krizimiz

Devamını Oku
08.08.2018
Şu Magnitsky

Şu Magnitsky

Devamını Oku
03.08.2018
Donbass damarı

Donbass damarı

Devamını Oku
01.08.2018
İlk dış politika sınavı

İlk dış politika sınavı

Devamını Oku
11.07.2018
Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Devamını Oku
06.07.2018
Meksika deneyi

Meksika’dan deneyi

Devamını Oku
04.07.2018
Yüzyılın anlaşması

Yüzyılın anlaşması

Devamını Oku
29.06.2018
‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

Devamını Oku
27.06.2018
‘Medeniyet mültecileri’

‘Medeniyet mültecileri’

Devamını Oku
22.06.2018
ABD ve 24 Haziran tercihi

ABD ve 24 Haziran tercihi

Devamını Oku
20.06.2018
İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

Devamını Oku
13.06.2018
Dünya Kupası ve siyaset

Dünya Kupası ve siyaset

Devamını Oku
08.06.2018
Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Devamını Oku
06.06.2018
Yalandan kim ölmüş

Yalandan kim ölmüş

Devamını Oku
01.06.2018
‘İtalya’nın krizi’

‘İtalya’nın krizi’

Devamını Oku
30.05.2018
Tom ve Jerry ile Spike

Tom ve Jerry ile Spike

Devamını Oku
25.05.2018
Irak’ın seçimi

Irak’ın seçimi

Devamını Oku
23.05.2018
Transatlantik’te İran çatlağı

Transatlantik’te İran çatlağı

Devamını Oku
18.05.2018
Filistin’e dair...

Filistin’e dair...

Devamını Oku
16.05.2018
Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Devamını Oku
11.05.2018
İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

Devamını Oku
09.05.2018
Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Devamını Oku
04.05.2018
Kore’lerin barışı

Kore’lerin barışı

Devamını Oku
02.05.2018
Bush - Blair Trump - Macron

Bush - Blair Trump - Macron

Devamını Oku
27.04.2018
Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Devamını Oku
25.04.2018
Erivan’da ‘kadife devrim’

Erivan’da ‘kadife devrim’

Devamını Oku
20.04.2018
‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

Devamını Oku
18.04.2018
Akıl yitimi çağı

Akıl yitimi çağı

Devamını Oku
13.04.2018
Guta falı: Hedef Rusya

Guta falı: Hedef Rusya

Devamını Oku
11.04.2018
Suriye’de telaşa mahal yok

Suriye’de telaşa mahal yok

Devamını Oku
06.04.2018
Amerika’nın monarkı

Amerika’nın monarkı

Devamını Oku
04.04.2018
Varna farsı

Varna farsı

Devamını Oku
30.03.2018