Bugün Mersin Şehir Hastanesi açılacak. Kulislerde konuşulan: Açılış töreni, -tek adam rejiminin oylanacağı referandum için- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ineceği” meydanların ilk gayri resmi durağı.
Şehir hastaneleri, bu köşede sık işleniyor.
Nedenleri anımsatalım:
-Finansman “doğasında”, hastayı öncelikle turist/ve veya müşteri odaklı konumlayan anlayış yatıyor.
-Devletin şirkete “hasta sayısı” garanti ettiği hamasi nutuklarla gizleniyor.
-Yatak başına düşen kapalı alanın (Mersin’de 260 metrekare) gereksiz büyüklüğünün, maliyeti ne kadar şişirdiği saklanıyor.
-Şirketlerin, her alanı işletip gelir sağlayacağı gözden kaçırılıyor. Bu hizmetleri verdiği için devletin şirkete ayrı bir bedel ödeyeceği de.
Mersin Şehir Hastanesi, AKP iktidarının, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yaptırdığı, arazi verip yıllarca kira ödeyeceği 29 şehir hastanesinden ilk hizmete gireni olacak. Şehir hastanesinin açıldığı kentlerde, öteden beri hizmet veren mevcut kamu hastaneleri kapanıp, sağlık ekibiyle birlikte tek mekânda-merkezde birleşiyor.
Dia Holding
380 milyon 60 bin Avro yatırım bedelli projeyi, Dia Holding yaptı.
Dia’yı tanımayanlar olabilir: 3. Köprü’yü yapan iki şirketten IC İnşaat’ı biliyorsunuz. Dia’nın iki kurucu ortağından biri olan Murat Çeçen, IC’nin sahibi İbrahim Çeçen’in oğlu. Azerbaycanlı diğer ortak Hasan Gozal, Murat Çeçen’in arkadaşı. (İmza sahibine -maalesef- erişemediğim eski tarihli bir habere göre Dia Holding’in adı, çocuklarının isimleri olan Dara, İbrahim ve Arya’nın baş harflerinden geliyormuş.) Holding, Murat Çeçen’in yönettiği Ankara merkezli CCN Holding’le güçlü bağ içinde.
Çok yatak iyi hastane mi demek?
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, geçenlerde açılış öncesi inceleme yaptığı Mersin Şehir Hastanesi’nin yatak sayısıyla övündü. Oysa yatağın çokluğu, iyilik kriteri değil. Bilakis yatak sayısı, kamu hastaneleri kapatılacağı için mecburen yüksek. Ama tam da bu nedenle devletin şirkete döviz üzerinden verdiği garantiyi büyütüp kârı maksimize ediyor. Yani sağlık alanındakiKÖİ’nin sağlamasını yapıyor.
Hasılı, Batı’da 1259 yataklı hastanenin olmayışı, bunu akıl edemedikleri için değil, esas aldığı insani standartlarda ortalama yatak sayısı 126-250 olduğu için.
Şehir hastanelerinde, Hazine’ye fatura edilecek maliyetin gizlendiğini ısrarla vurguluyorum.
Denemesi kolay: Bugün yapılacak töreni izleyin. Ve lütfen dikkat edin, “Devlet Dia Holding’e, sağladığı sabit yatırımın kaç katı kadar, kaç yıl boyunca ve toplam kaç milyar Avro kira ödeyecek” sorusu sorulacak mı? Kazara sorulursa, bu sorunun cevabı verilecek mi?
Rakamlar tutmuyor
Şehir hastanelerinde bir başka sorun, verilerin kalitesi ve tutarsızlığı. Şirket sayfasında, kapalı alanın 328 bin 235 metrekare olduğu yazılı, Sağlık Bakanı ise “Düşünün, 370 bin metrekare kapalı alanı olan çok kompleks bir bina inşa ediyorsunuz” diyor. Arada neredeyse 42 bin metrekare fark var. Bu fark nereden, ne zaman çıktı? Maliyet artışı ya da daha fazla gelir anlamına gelmiyor mu? Kimden çıkacak, kime yansıyacak?
Soruların cevabı bekleyin ki gelsin.
Sonuç: Sürekli yeniliği, teknolojisi ve büyüklüğü öne çıkarılan şehir hastanelerinde şirketlerin kâr hanesine aktarılmak üzere, vatandaşın sırtına en az iki nesil sürecek borç faturası çıkarılacağı bugün de saklanacak.
Tabii yine de hayırlı olsun.
Mersin Şehir Hastanesi
Yazarın Son Yazıları
Hoşça kalın
O fayansın talimatı kimden?
Bakan düzeyinde 2018’de biteceği açıklanmış ilk metro hattında işlerin planlandığı gibi gitmeyeceği, herhalde baştan belliydi ki, İETT yarım milyar TL’lik bir otobüsle taşıma ihalesini yapıverdi. Otobüsle taşıma seçeneği zorunluysa, özel taşımacılık şirketlerine kaynak aktarmak zorunlu muydu? Otobüsle taşıma işini İETT’nin organize edip gerçekleştirmesi daha mı pahalı olurdu?
‘Enflasyonla topyekûn mücadele’
Bankalara ne oluyor?
Tek hane hedefi
Boykot ve adanmışlık
Otağ Merkezi ve bütçe
Cevapsızlığın şiddeti
Türkiye’nin Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki sırası 81’inciliğe düştü. “Vergi Barışı” tebliği, uluslararası yükümlülükleri hiçe sayıp Türkiye’yi kara para aklayan ülkeler konumuna sokabilir. CHP’li Utku Çakırözer, yurtdışındaki paraların ülkeye transferini yapanların sorgulanmamasını sağlayan düzenlemeyle kimlerin korumaya alındığını sordu.
2019 bütçesinde KÖİ garantileri
Devletin dövizli sözleşmeleri
Türkiye kara para cenneti midir?
İstanbul metrolarının geleceği
Müteahhit kriterleri
3. Havalimanı’na nasıl gidilir
Matrah artırın, yoksa…
Melen Barajı 11 Ağustos’ta açılacak mı?
Tarım alanına santral yaparsanız
Tarım alanlarına Danıştay’dan destek
Yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacak Kanal İstanbul büyük bir rant yaratacak. Ancak Kanal İstanbul’un mühendisliği ne kadar mükemmel olursa olsun, çarpık kentleşmiş, betona boğulmuş, neredeyse her gün yeni bir felaket yaşayan ve deprem beklenen bir metropolde doğayla oynanacak. Giresun’da 82 yaşındaki Yusuf Topal, gittiği aile hekimliğinde doktorla tartıştı. Doktorun “beyaz kod” alarmı vermesi üzerine hastaneye gelen polisler, yaşlı vatandaşı gözaltına aldı. Gözaltına alınmasına tepki gösteren Topal’a polislerce biber gazı sıkılıp ters kelepçe takıldı. CHP’li Gülizar Biçer Karaca, Meclis’te milletvekillerini uyardı: “Bu projeyle İstanbul’da milyonlarca metreküp toprak taşınacak. Güzergâh üzerindeki Sazlıdere Barajı yok edilecek. Hafriyatla ekolojik sistem değişecek, sular kirlenecek.”
Büyük ihalede itirazlar dinlendi
Devlet şişmanlıyor ‘Yeni devlet’ darmadağın ve çok başlı
Şehir hastanelerinde ‘kur’ virüsü
Berberoğlu kararı ve ‘kapsayıcı Meclis’
TCDD’nin mali yüküymüş!
SGK neden Sayıştay’dan kaçırıldı?
Torba teklif dönemi
‘Ses ve öfke’
Perhizler ve turşular
Madde 104 yokmuş gibi davranmak
1 numaralı kararname
Ucuz hayatlar
Kişiye özel elbise
‘Yeni’ Meclis dalsız bir çınar gibi
‘Helalinden yüzde 31’
Yüksek enflasyonda dolarlı ihale
Sahip çıkma becerisi
Sonuna dek beklense ne olurdu?
Asıl sorudan kaçmak