Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İngiltere dersleri-II
Pazartesi
yazımı,
İşçi Partisi’nin seçim yenilgisinden “gereken
dersleri çıkarabilmek
için -ki, bu yalnızca bir olasılıktır- ben bakış açısını
biraz değiştirmek istiyorum:
‘Ya,
verili durumun üzerindeki yapısal
belirleyicilerin
altında,
İP’nin bu seçimleri kazanması zaten olanaksız idiyse?’
sorusuyla
bitirmiştim.”
Şimdi oradan devam edeceğim.
Bazı
‘durumlarda’ bazı engeller aşılamayabilir
Bu seçimlerde İP, yapısal belirleyici düzeyine yükselmiş iki aşılamaz çelişkiyle yüz yüzeydi. Birincisi, var olan durum içinde işçi sınıfı bir yeniden şekillenme, ayrışma yaşıyordu; “yaşam dünyaları” geleceği, yaşam alanı, ekonomik, kültürel olarak farklılaşmış ve birbiriyle çelişen, adeta “iki farklı zamanı” yaşayan iki kesimin varlığı söz konusuydu. Bu durumun ekonomi politiğini, bir taraftan geleneksel sanayilerin, bölgelerin ve kitlesel sendikaların üye sayısının ve sendikalaşma oranlarının gerilemesi oluşturuyordu. Diğer taraftan da hizmet sektöründe, yüksek eğitimli işçi gerektiren ileri teknolojiye, küresel tedarik zincirlerine bağımlı sektörlerde, “gig” ekonomisinde çalışanlar, üniversite öğrencileri arasındaki işsizlik oranlarındaki artış oluşturuyordu.
Bir
sınıf
iki eğilim
İşçi sınıfının bir kesimi, kendi yaşam alanlarında geleneksel olarak aşırı sağın / faşizmin tabanını oluşturan “taşra küçük burjuvazisi” ile sıkı bir temas içindeydi. Sağ popülizm “Yeni faşizm” de göçmenler, yabancılar, eğitimli uzmanlar, enteller alerjisini kullanarak bu kesime, sahte bir dayanışma ve adeta bir “milliyetçi-beyaz ütopya” önerisiyle giderek daha fazla yaslanmaya çalışıyordu.
İkinci kesim ise büyük kentlerde çokkültürlü, çeşitli etnik grupları da içeren bir ortamda, bu ortama uygun bir yapıyla, kozmopolit entelijansiya ve yüksek eğitimli orta sınıflarla iç içe yaşıyor, benzer zevkleri, değerleri, tüketim normlarını paylaşıyordu.
İşçi Partisi üye sayısındaki ani ve hızlı artış, bu ikinci kesimden gelenlerle gerçekleşmişti. İşçi Partisi’nin “Sosyalist” tonları olan seçim manifestosu, bu kesimin damgasını taşıyor ve iki kesim arasındaki çelişkiyi, ikinci kesime yaslanarak yönetmeyi amaçlıyordu.
Ancak, Althusser’in bir kavramını ödünç alırsak bu çözülemez çelişkiye ek, bir “üst belirleyici” etken de vardı. Ve bu “üst belirleyici” etken çelişkiyi yönetmeyi daha da zorlaştırıyordu.
Uluslararası alanda yükselmekte olan, küreselleşme karşıtı, milliyetçi ırkçı “Yeni Faşist” dalga, İngiliz egemen sınıfları arasındaki bölünmeyle birleşince, işçi sınıfının içindeki çelişkiyi, medyanın İşçi Partisi düşmanlığının, sosyal medyanı manipülasyonlarının, “deep fake” (yalnızca yazılı değil görsel sahte haberler) propagandanın da katkısıyla daha da keskinleştiriyor, İşçi Partisi açısından yönetilemez kılıyordu. Bu durum daha bir süre en azından gelecek seçimlere kadar devam ederek İP’nin yolunu tıkamaya devam edecek gibi görünüyor.
Şimdi, karcımızda, çok önemli, ancak cevapları henüz belirsiz sorular var. İP, işçi sınıfı içindeki çelişkiyi aşamayacağına göre, o “üst belirleyici” etkenin altında, salt parlamenter araçlarla, salt ekonomik taleplere dayanarak yönetebilir mi? Yönetmek için nasıl bir çalışma tarzı izlemesi gerekir? Popülist milliyetçi “Yeni faşist” liderler bir kez hükümete gelince devleti, iktidarlarını kalıcılaştıracak yönde değiştirmeye başlıyorlar. Bu değişim süreci yalnızca parlamento içi direnişle bloke edilebilir mi?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Zorbalığa uğrayan genç isyan etti!
- Ayvalık'ta Atatürk Anıtı'na balyozla saldırı
- Akılalmaz protez bacak dolandırıcılığı!
- Suyu azaldığı için alarm veren gölde 'flamingo' sürprizi
- Yavru kedi kuryenin dikkati sayesinde böyle kurtarıldı
- Özgür Özel’den Kemal Kılıçdaroğlu’na olay yanıt
- 13 gündür aralıksız hapşırıyor
- Okullarda temizlik yapmak isteyen CHP'li belediyelere en
- Karekodlarda 'Sanal tuzak' uyarısı
- Ebeveynler dikkat!
En Çok Okunan Haberler
- 'Domuz eti' skandalına ilk açıklama
- E-Nabız deyip geçmeyin!
- Balkondaki halılar hakkındaki gerçek ortaya çıktı!
- Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde dehşet
- Uruguaylı kaleci kulüp satın aldı!
- Ukrayna’dan Rusya’ya davet
- Türkiye Kupası'nda karşılaşma yarıda kaldı!
- Sedat Peker’den ‘Köfteci Yusuf’ açıklaması
- Süper Lig ekibi listeye damga vurdu!
- Gazeteci Can Ataklı'ya hapis cezası!