Siyasal İslam- Batıcılık ortaklığı ve İdris Hoca’nın yanılgısı
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Siyasal İslam- Batıcılık ortaklığı ve İdris Hoca’nın yanılgısı

21.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Prof. İdris Küçükömer çok değerli bir insandı ve İktisat Fakültesi’nde benim de hocam oldu. 60’lı ve 70’li yıllarda Demokrat Parti’yi (DP) sola yerleştiren tezi ile sonraki yıllarda, “siyasal İslamcılar, neoliberaller ve ikinci cumhuriyetçiler” arasında büyük ilgi gördü.
Bu üçünün ortak noktaları, “Atatürkçülüğe ve Cumhuriyet Türkiyesi’ne temelden karşı çıkmalarıydı”. Demokrat Parti dönemini öne çıkararak 1950- 1960 dönemini, “sol ve statükoya karşı bir başkaldırı” olarak tanımlaması idi. Bu bakış açısı, “sonuçta Türkiye’yi bugünkü noktaya sürükleyerek, yanlışlığını fiilen kanıtladı”.
Çünkü bu yanlışın temelinde, “siyasal İslam ile Batıcılık arasındaki örtülü işbirliği” yatıyordu. DP iktidara gelirken (ve getirilirken) kimler destekliyordu:
1) ABD tam destek verdi: Marshall yardımı ile 1947’de başlattığı süreç.
2) Türkiye’deki toprak ve köy ağalarının, tarikatların, devletçiliğe karşı çıkan “dış bağlantılı iş çevrelerinin”, Osmanlı’daki “İngilizciler gibi” maşa olmaları, “İslamcı-Batıcı işbirliğinin temelini hazırladı”. Köy Enstitüleri bile 1948’de fiilen, çalışamaz hale bunlar tarafından getirildi.
Ardından, ABD istedi diye Kore’ye Türk askeri gönderilecek ve “komünizme karşı savaşa girecekti”! Bu ne biçim bir “sol” idi, DP bunu becerdi!
Bütün bunlar, İdris Hoca’nın “sol” dediği DP’yi iktidara taşıyan öğelerdi. Evet, Atatürk’ün ölümünden sonra hatalar yapılmıştı ancak unutmayalım, 1930’dan 1945’e kadar, Avrupa da, dünya da tam bir kaos döneminin içinde debeleniyordu. Avrupa’nın bilim insanları bile Atatürk Türkiyesi’ne kaçıyorlardı. Fritz Neumark’ın kendisinden dinleme şansım oldu.
DP iktidar olunca “sol” değil, sağ kanat gelişmeye başladı. Ekonomide devletçiliğin yerini liberal politikalar aldı. 1958’de ülke, ekonomik olarak da siyasi olarak da tükendi. Menderes borç para istedi, ABD vermedi: Sovyetler Birliği’ne, Moskova’ya gitmeyi planlıyordu: Petrol Ofisi ve İş Bankası karşılığında para sağlamanın hesapları yapılmaya başlandı.
Bugünle karşılaştırılınca, “ne tesadüf” demek zorundayız!
Dört “Cumhuriyet” dönemi var.
1) Birincisi, 1923-1947 dönemidir: At nalına çivi yapamayan Osmanlı’dan demir-çelik, şeker, tekstil, vagon, uçak, kâğıt fabrikalarının, devlet eliyle yapılarak çalıştırıldığı bir Türkiye sıfırdan yaratıldı.
2) 1950-1960 DP döneminde tesislerinin çoğu satılmış, dış açığı ve borcu olan, demokrasinin rafa kaldırıldığı bir Türkiye yaşanır olmuştu.
3) 1961 sonrasında 1961 Anayasası ile “Avrupalı” ve toplumsal örgütlenmelerin geliştiği, Menderes’in danışmanı olan Prof. Memduh Yaşa anlayışından Prof. Kenan Bulutoğlu’ların, Atilla Karaosmanoğlu’ların, Prof. Sıddık Sami Onar’ların, Mümtaz Soysal’ların düşüncelerinin hâkim olduğu, ekonomide Demirel’in döneminde bile, devlet eliyle Aliağa Rafinerisi’nden Seydişehir Alüminyum’a yüzlerce eserin üstelik Sovyetler Birliği’nin desteği ile gerçekleştirildiği, sendikal örgütlenmelerin Avrupa’daki gibi geliştiği bir “Cumhuriyet dönemi” başlamıştı.
Kimler rahatsız olmuştu: İçimizdeki Batıcılar ve İslamcılar. İşçi ve köylü örgütlenmeye başlayınca onların egemenliği zayıflamıştı. Amerika karşıtı ve “gericilik” karşıtı sivil toplumsal örgütlenmeler güçlenmişti. Ve sonunda, Amerikancı askerler, sağ sermaye çevreleri ve tarikatlar 12 Eylül darbesini “örtülü işbirliği içinde” yaptılar. Hepsini isim isim, cisim cisim, kurum kurum biliyorum. Cihangir’deki evimin kapısını bile kırıp girmişlerdi jandarmalar, daha 12 Mart sonrasında.
4) Ve Özal’la başlayan süreçte bu defa, “küresel kapitalizm (Batıcılık) ve siyasal İslam ortaklığı fiilen yürürlüğe girdi”. İdris Hoca yine yanılmıştı. Onun sol dediği “liberal sağ hareket” siyasal İslamın altyapısını yeniden hazırlamaya başlamıştı.
İş o kadar ileri gitmişti ki 1997’de “anti-Amerikan Erbakan’ı devirenler”, aralarında örtülü işbirliği olan Amerikancı askerler ve İslamcılardı. Bu evlilik de “FETÖ’yü doğurdu”. 15 Temmuz Türkiye’de “Batıcı-İslamcı işbirliği” solu değil, emperyalizmi ve faşizmi getirmek istiyordu. Aynen Osmanlı’nın çöküş döneminde olduğu gibi.
Ve son söz, 19 Mayıs’ın 100. yılını kutlamak istemeyenler mi? Yukarıda adını andığım siyasal İslamcılar ve “emperyalizmin örtülü uzantısı” Batıcılardır, aynen geçmişte yaptıkları gibi..  

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022