Gülengül Altınsay

Yazsam ne yazar!

27 Kasım 2015 Cuma

Az da olsa Arnavut taraftar da gelmişti Olimpiyat Stadı’na.
Arnavutluk’un konumu düşünülürse stada ulaşmaları sanırım bizden pek farklı olmamıştı. Tek uzun topta Salihi Tolga’yla karşı karşıya kaldığında daha 13. dakikaydı. Neyse ki Salihi sol ayaklı değildi. Aslında kalite farkı apaçık ortadaydı ama Cenk’in 35’teki golüne kadar Skenderbeu daha etkin gözüktü. Yani Beşiktaş’ın kalite farkı oyuna yansımadı. Cenk’in şut gibi kafa golü giderek sıkıntıya giren maçı adeta çözmüştü.
Arnavutluk takımının oyuncuları haklı olarak Avrupa arenasında kendilerini gösterme fırsatını iyi kullanmak istiyorlardı.
Ve anlaşılan Beşiktaş rakibin gücünü düşünüp fazla uğraşmadan maçı alma niyetindeydi. Böyle olunca da Skenderbeu ümitlendi, bildiği oyunu oynamakta zorlanmadı.

Gazetecilik tutuklandı
Beşiktaş’ta Gomez, Olcay ve Quaresma dinlendiriliyordu. Son haftalarda çok dinlenen Gökhan, Kerim ve Cenk ise sahadaydı.
2. yarıya Kartal daha etkili başladı. Tek farklı skor tehlikeliydi. Aslında 2. gole de çok yaklaştı Siyah - Beyazlılar. Ama önce Tosic’le sonra da Cenk’le feci şekilde bu fırsatları kaçırınca rakibin her kalemize gelişi gerilim nedeni oldu. Bu sıkıntı 78. dakikaya kadar sürdü. Gökhan-Q17 ortaklığından gelen topu Cenk’in ağlara yollamaktan başka seçeneği yoktu. 2. gol herkesi rahatlattı.
Bu galibiyetle Kartal grupta liderliğe yükseldi ama S. Lizbon’un L. Moskova’yı yenmesinden sonra her şey son maçlara kaldı.
Yazıyı bitirirken Türkiye’de gazeteciliğin tutuklandığını üzülerek öğrendim. Bu ortamda maç yorumu yazsan ne olur, yazmasam ne olur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları