Analardan korkmayın efendiler!
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Analardan korkmayın efendiler!

26.08.2018 02:33
Güncellenme:
Takip Et:

Bu ne korku, bu ne kin, efendiler; analardan korkmayın ve bu kin sizin sonunuzu getirecek, öyledir, kin insanı usul usul öldürür. Cumartesi Anneleri’nden rahmetli Berfo Ana şöyle demişti: “30 yıldır evimi boyatmıyorum, oğlum çıkıp geldiğinde yadırgamasın.” Siz hiç mi evlat olmadınız, siz hiç mi ana, baba, kardeş, eş, sevgili olmadınız? Hiç mi hasret, özlem çekmediniz? İşte kin sizden bu duyguları alıp götürdü, geriye sadece nefret kusan makineler gibi her güzel şeye, her insani duyguya gaddarca saldırıyorsunuz.

Belli ki, emir büyük yerden geldi. 700 haftadır aynı yerde, sessizce oğullarını, kızlarını bekleyen analara saldırdınız. Onlar elbette biliyorlar, oğulları, kızları, kocaları, sevgilileri geri gelmeyecek ama orada kayıpları için, bizim için, yeni ölümler, işkenceler olmasın diye bekliyorlar. Bir kapı düşünün, o kapıdan ölüme gidiliyor, onlar o kapıyı eski zaman şövalyeleri gibi inançla bekliyorlar, yeni ölümler olmasın diye!

Onların hasretlerine, onların özlemlerine ortak olmaya, o kapıda nöbet beklemek için gelenleri nasıl da düşman bellemişsiniz. Benim iki tane çok kıymetli eşarbım var, birini Arjantin’de her hafta nöbet tutan Mayo Meydanı Anaları’ndan biri verdi, ötekini de Cumartesi Anneleri. Kıymetliler, çünkü o eşarplar, binlerce anıyı gözü gibi saklıyor. O eşarplar, karısına gözleri önünde tecavüz edilen gencecik bir eşin içine akıttığı gözyaşlarını, köy meydanlarında kurşunlanan babalarını sessizce izleyen küçücük çocukların saflığı alınan dünyalarını, ölüleri bulunamayan gencecik delikanlıların, kızların hülyalarını, uyuşturucu iğne yapılıp uçaklara bindirilen ve denizin orta yerine atılan Şilili militanların sessiz çığlıklarını, yakılan köylerin, ormanların, yok edilen ceylanların, kaplumbağaların ölürken çıkardıkları yardım seslerini, Suruç’ta, Ankara Garı’nda, birbirlerine sarılarak ölenlerin kanlı ve acılı yüzlerini saklıyor.

Ama biz kindar değiliz. Biz ölümden yana değiliz, biz sadece adalet istiyoruz. Bu nedenle Cumartesi Anneleri’nin yanındayız, bu nedenle Soma’daki katliamda bir anne madendeki oğlu için “Madeni su basmış diyorlar, benim oğlum yüzme bilmez ki” dediğinde gözyaşları ve acı bizi buluyor. Sizin anımsadığınız neşeli ve şefkatli bir anınız hiç mi yok? Gerçekten yok mu? Neden şefkati ve neşeyi unutmayı seçtiniz, çünkü neşe ve şefkat sizi kinden arındırır, insan yapar!

Bir anayı öyle nasıl da gaddarca itiyorsunuz. Annenin silahı yok, sopası yok, sadece özlemi var. Sadece adalet istiyor. Binlerce faili meçhul ölümün kara bir tarih sayfasına yazıldığı bu güzel ülkede, bu ölümlerle bir yüzleşmeye girmek o kadar zor mu? Bakın bu yüzleşmeyi Şili’de, Arjantin’de, Bolivya’da, Meksika’da yaptılar. İşkenceciler, halkın karşısında öldürdükleri analar, babalar, sevgililer için tek tek özür dilediler. Yeni bir sayfaya geçmek için işkenceciler kendilerine de iyi gelecek bir özeleştiri yaptılar. Bu topraklar bu kadar acıyı, bu kadar gaddarlığı hak etmiyor.

Neden bu kin? Neden bu korku? Bu ülkede dünyayı yönetenler önce sağ-sol kavgasını, ardından Alevi-Sünni kavgasını desteklediler, umutları ülkenin bir iç savaşa sürüklenmesiydi. Olmadı. Çünkü bu topraklarda öyle bir damar var ki, buna izin vermedi. İşte o damara yeniden ulaşmanın, yeniden birlikte olmanın zamanı. Çünkü iç savaş öyle bir şeydir ki, kardeş kardeşi öldürür. Yıllar önce parçalanan Yoguslavya’ya gittiğimde gördüm, babasını öldüren çocuklar, annesini öldüren askerler ve binlerce kadına tecavüz gördüm. Korktum, ülkemde olacak bir iç savaştan korktum. Hepimiz korkmalıyız. Cumartesi Anneleri’ne 700. haftada izin vermeyenler de korkmalı. Çünkü kurşun herkesi öldürür ve kurşun seker.

Son anda verilen bir yasak! Neden?

Efendiler analardan korkmayın. Sizin de bir ananız var, onun yüzüne bakın ve anaların acıklı tarihini onun yüzünde de göreceksiniz. Çünkü özlem ve hasret anaların yüzünden hiç eksik olmaz. Onlara kıymayın!

Yazarın Son Yazıları

Yetti bu uyuşturucu magazini!

Sevgili okurlarım vallahi billahi bana iki şeyden daral geldi.

Devamını Oku
21.12.2025
Hereke yolunda

Sevgili okurlarım sevdiğim tahta heykeller diyarı Değirmendere’ye taşındığımdan beri dostlarım, okurlarım beni hiç yalnız bırakmıyorlar.

Devamını Oku
14.12.2025
Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025