Ben kös kös oturup milletvekili adaylığı beklerken
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Ben kös kös oturup milletvekili adaylığı beklerken

02.04.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Şaşırdınız değil mi? Evet, evde kös kös otururken olur ya birilerinin aklına düşerim, birileri beni partisinden milletvekili adayı yapar umuduyla telefon bekledim. Öyle ya, elli yıldır ülkemin gitmediğim yeri kalmadı, pamuk toplayan işçilerle pamuk topladım. Zonguldak’ta kömür madeninde 400 metreye inip dehlizlerde her zaman bir miktar bulunan metan gazından kafayı buldum. Suruç’ta, sınırda kamplardaki çocukların toplarının hep patlak olduğunu gördüm. Oğlunun kemiklerini almak için ölüm orucuna yatan Kemal amcanın koluna bir uğur bileziği de ben taktım. 68 yılından beri pek çok eylemin sıradan bir militanı oldum, içeri de girdim, şu günlerde Çağlayan Adliyesi’nin müdavimiyim. Savcı benimle dalga geçiyor: “Gene mi siz?” Ağır cezada PKK sempatizanı olarak 7 yıl hapisle yargılandım. Yazılarımdan ötürü gene adliyede sürekli türbanlı kızların hakaretlerini sineye çekmek zorunda kaldım. Bunları neden anlatıyorum: Biraz övünmek gibi oldu, kısaca şu ahir ömrümde bir de Meclis’e girmek istedim. Eksik kalmasın.

Neyse sevgili dostlarım, okurlarım, kimse beni aramadı; ben de meydanlarda bir konuşma yapıp, ülkemin kadınlarına seslendiğimi hayal ettim. İşte konuşmamın metni:

“Sevgili kız kardeşlerim sözüm sizedir! Bu ülke dişi bir ülkedir. Bakmayın siz öyle her an televizyona çıkıp hep aynı şeyleri söyleyen erkek milletine! Bu ülke topraklarından tam 42 uygarlık geçmiş ve tüm bu uygarlıkların tanrıları dişidir! Doğurganlığın simgesi koca kalçalı Kibele ve gene bereketin Tanrısı yüz memeli Artemis bizim atalarımızdır. Karadeniz’in Amazonlarını unutmak olmaz, güzelliğin, aşkın Tanrısı Afrodit’ti de! Bilgelik ve savaş stratejileriyle ünlü Athena’yı da başköşeye koyuyorum.

Doğurganlık, bereket, aşk, bilgelik bizim ellerimizde hayat bulur. Adalet ve eşitlik de!

Şimdi günümüze gelelim, Kurtuluş Savaşı sırasında ölen öküzün yerine kağnısına kendini koşan, tezgâhlarında savaşan erler için ayakkabı diken, yaralılara şefkat dağıtan, meydanlarda ülkenin bağımsızlığı için seslerini yükselten kadınları asla unutmayın! Ülkemizde yaşamış uygarlıkların açığa çıkması için at sırtında dağları aşan kadın arkeologları, gene at sırtında köy köy dolaşan ebeleri unutmayın! Ailesi izin vermediği için evden gizlice kaçıp Köy Enstitülerinin kapısından içeri giden ayakları çıplak kız çocuklarını da unutmayın! İlk kez oy veren Hatice ninenin parmak damgasını unutmayın!

Uzun bir zaman parçası içinde barış ve eşitlik isteyen bu uğurda ölen gencecik kızları, kadınları unutmayın! Bir bombalı suikasta kurban giden Bahriye Üçok’u, Behice Boran’ın köylülere, işçilere seslenen sesindeki umudu hep hatırlayın! Yirmi yıldır her cumartesi günü öldürülen oğullarının, kızlarının, kocalarının, amcalarının, ağabeylerinin hesabını soran Cumartesi Annelerini ve hepimize hayat dersi veren Berfo anayı unutmayın!

Hapishane kapılarında ‘Burada Türkçe Konuşulur!’ yazısı altında oğluyla görüşen ve sadece ‘Nasılsın?’ sözünü defalarca yineleyen o Kürtçeden başka dil bilmeyen annenin acısını unutmayın! Yıllardır cezaevinden insanlara umut saçan kadın mahkûmları unutmayın!

Diyarbakır’da en sevdiği yer olan dört ayaklı minareyi çevresindekilere aşkla anlatırken kurşunlanan Tahir Elçi’nin eşi ve cenazede gözyaşları sel olan kızını unutmayın. Berkin’in, Ali İsmail Korkmaz’ın daha pek çok haksız ölümün hesabını soran ama yaşamdan, direnmekten asla vazgeçmeyen kadınları unutmayın!

En önemlisi şu hayat pahalılığında evde bir kap yemek pişirmek için bir ekonomist gibi bilgece davranan, çocukları üşümesin diye saç kurutma makinesinin fönünü açıp öbür odada yaşamına son veren o gencecik kadını, tecavüze uğramak için kendileri pencereden atan, namus uğruna öldürülen, kızkardeşlerimizi hiç unutmayın!

Ve ülkesinin kadınlarına hak ettikleri değeri veren, onların önünü açan Mustafa Kemal Atatürk’ü de hiç unutmayın!

Ve unutmayın Cumhur İttifakı’nın iki ortağı HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin ve ülkede pıtrak gibi biten tarikatların hedefinde en çok biz varız! Bizi ortaçağ karanlığına gömmek istiyorlar! Açıkça söylüyorlar ‘Kafalarını keseriz!’ Ama unutmasınlar bu ülke dişi bir ülkedir! Sizin zulmünüz vız gelir tırıs gider!” 

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025