Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

06.03.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bu iktidar o kadar çok yanlış yaptı ki...
Yanlış ortakla çevirdiği yanlış işlerin sonucu, ortaklığın düşmanlığa dönüşmesi oldu, düşmanların amansız kavgası da Türkiye’yi çok yanlış bir noktaya sürükledi.
Dış politikasını yanlışlıklar üzerine kurdu, bununla da kalmadı, yanlışı da yanlış uyguladı. Bir gün mümkün olursa, yanlışı düzeltmek nesiller sürecek.
Bu iktidar, Türkiye’de toplumsal barışın idamesi için, ülkenin kalkınmasını sürdürülebilir bir seviyeye, hukuk ve demokrasisini de yüksek standartlara taşıyacak olan tarihsel ortak projeyi, önündeki azgın sudan geçmek için sırtına binebileceği bir at olarak gördü. Suyu geçti, atın kıçına şaplağı vurdu. Çok büyük yanlıştı.
Bu iktidar, yanlışlarını unutturmak için yeni yanlışlar yapmayı, neden olduğu krizleri yeni krizler tasarlayarak aşmayı, olumsuz gündemlerini daha olumsuz gündemlerle değiştirmeyi, değişmeyen bir siyasi hat olarak tercih ve tasvip edegeldi yıllar boyunca.
Ve bunun sonucunda nereye gitti?
Cevabı basit ve kısa: Geriye dönüşü olmayan bir yere...
“Yer” dediysek, bu aşağıya bakan bir yer.
İktidar yanlış üzerine yanlış yaparak kendisini, kendi yarattığı bir aşağıya burgu dinamiğinin içine hapsetti ve artık oradan çıkamıyor. Burgu hareketi, zaman geçtikçe “moment” kazanıyor. Ülkenin kıyaslanabilir ve ölçülebilir niteliklerindeki aşağıya gidiş hızlanıyor. Tahribat büyüdükçe büyüyor.
Bu momentle birlikte iktidardakiler için riskler de artıyor. Çünkü düzensizlik ve rahatsızlık fazla. Kapalı sistem çözüm üretme yeteneğini kaybetmiş, hapsolmuş hararet yükseliyor. Bu durumun “termodinamiğin ikinci yasası”ndan mülhem adı “siyasi entropi”dir.
Demokrasilerin erdemi, değişime imkân vermelerinden ileri gelir. Bu da demokratik, adil, özgür ve güvenli seçimlerle olur. Politik sistem içindeki düzensizleşmenin yarattığı tahripkâr ısı, bu meşru siyasi değişim mekanizması sayesinde aşağıya çekilir ve sistemin devamı mümkün olur.
Bizdeki iktidar, değişimin önünü tıkadığı için sistemin entropi sonucunda çözülmesini önleyemez, ancak geçici ve arızi “soğutma tedbirleri”yle bunu geciktirebilir. O da bir yere kadar.
İktidar kendisini değişmemeye mahkûm etmiştir.
Bu nedenle, içeriden ve dışarıdan kendisine ne kadar “Biraz gevşetin”, “Yumuşayın”, “Reform yapın”, “Hukuka dönün” derlerse desinler, gevşetemez, yumuşayamaz, reform yapamaz, hukuka da dönemez.
Çünkü gevşetir, yumuşar, reform yapar ve hukuka dönerse kaybedeceğini bilir. Ve kaybeder. Kaybedince de dünyayı kaybeder. Dolayısıyla, bekasını sadece kaba güçle koruyabileceğini zanneder.
Bu hep böyle olmuştur. Yakın tarihte dünyada örnekleri var.
Biliyorsunuz, iktidara “Hapisteki gazetecileri bırakın” da diyorlar, diyoruz.
Bu çağrıyı 9 Mart’ta Silivri Cezaevi yerleşkesinde yapılacak Cumhuriyet Davası duruşması vesilesiyle bir kez daha yinelemek istiyorum. Arkadaşlarımız Akın Atalay ve Murat Sabuncu 492 gündür, Ahmet Şık da 431 gündür haksız, hukuksuz yere hapiste tutuluyorlar.
Arkadaşlarımızı bırakın.
Bundan beş buçuk ay önce Silivri Cezaevi’nden çıktıktan sonra da söyledim; “Cumhuriyetçileri içeri tıkan iradenin bu oyundan umduğu fayda miadını doldurmuştur, hükmünü icra etmişse etmiştir” dedim. Ki haklıydım, şimdi daha da haklıyım; 2018 Türkiye’sinde şartlar iktidar ve tüm ülke açısından o kadar ağırlaşmış, oyun masasında o kadar büyük menfaatlar riske atılmak zorunda kalınmıştır ki 2016’nın son aylarında hapse atılan bu üç arkadaşımızın daha fazla orada tutulmalarının bu denklemlerde eşdeğer karşılıkları kalmamıştır.
Aradan geçen bu denli uzun zamanın ağırlığını da ekleyerek, aynı sözleri üzerine basa basa tekrarlıyorum: Arkadaşlarımızı artık bırakın.
İlaveten şunları söyleme ihtiyacını da duyuyorum: Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ı bırakırsanız ne gevşetmiş, ne yumuşamış ne de hukuka dönmüş olursunuz.
Yani demem o ki hiçbir şey kaybetmezsiniz.
Çok haklı, meşru, hukuki ve kaynağını insan haklarından alan bir talebi bir kaba güç denkleminin zaviyesinden dile getirmeyi zül addediyorum.
Ne yazık ki, arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını isterken, bu talebi brüt siyasi güç ve menfaat eksenli olmayan, kaidesi insanlığın ortak değerleri üzerine oturmuş bir söyleme istinaden ifade etmenin bir işe yaramasından vazgeçtim, işitilebileceğini bile zannetmiyorum artık.

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018