Yabancı futbolcu ayarını bir türlü tutturamadık, bu gidişle de tutturamayacağız. Çünkü bu işlere önce Kulüpler Birliği yani Süper Lig kulüplerinin başkanları oturup karar veriyor. Sonra hep beraber aralarında seçtikleri TFF Başkanı’na kararı empoze ediyor, daha doğrusu bastırıyorlar. Böylece istedikleri sonucu alıyorlar. Yabancı kuralı hangi araştırma, planlamaya göre oluştu belli değil. Kıstas ne? Dolayısıyla bu sayı arada bir değişiyor ve sonunda 14 yabancıya kadar geliyor. Tabii kulüpler de bu arada kalabalıktan şaşırıyor ve sonunda bu şaşkınlık Akhisar’da patlak veriyor; sahaya 13 yabancıyla çıkıveriyorlar. Al başına derdi.
Akhisar, Ege’nin mütevazı bir ilçesidir, zamanında TFF Başkanıyken ve Türkiye Profesyonel 3 ligini kurarken onları bu lige ben almıştım. İyi de yapmışım ki, yıllardır başarılı olarak Türkiye liglerinde adlarından bahsettiriyorlar. Hatta zaman zaman 3 büyük kulübe de kafa tutup kupaları ellerinden alabiliyorlar. Ama nasıl? İşte böyle 18 kişilik kadroda 13 yabancı bulundurarak. Bu tabii bütçelerini sıkıntıya sokuyor ve de uzun vadeli planlamalar yapmadıkları için bence geleceğe de pek umutla bakamıyorlar.
Yabancıya tutunuyorlar
Ege, Türk futbol yapısında en kabiliyetli futbolcuların çıktığı bölgedir. Aydın, Manisa, İzmir, Muğla başta olmak üzere bu bölgeden Metin Oktay gibi birçok harika futbolcular çıkmıştır, çıkmaya da devam etmektedir. Ama kulüp başkanlarımız istisnasız olarak göreve gelir gelmez, uzun vadeli plan ve programları düşünmeyerek bir an önce başarıyı yakalamak, kendi popülaritelerini artırmak için yabancıya tutunuyorlar. Burada menajerlerin tuzağına düşme konusu da aynı bir konu!
Gerçi zaman zaman da yaşlı ama iyi futbolcular alınca kısa dönemde güçlü bir takım yaratarak büyüklere kafa dahi tutuyorlar. Ancak bilmiyorlar ki bunun sonu felaket. Mesela Beşiktaş iki yıl yaşlı ama süper futbolculara milyon dolarlar vererek şampiyon oldu. Fakat bu yıl lastik patladı ve yaşlılar teker teker dökülmeye başlayınca Beşiktaş vasat bir takıma dönüştü. Bütçe de iflas etti.
Geçen yıl Türkiye Kupası’nı alan Akhisarspor’un 33. haftaya kadar tehlike bölgesinde olduğunu ve de 2 F.Bahçe galibiyetiyle rahat nefes alarak ligde kalabilmeyi sağladığını da unutmamak gerek. Akhisar’ı örnek almamdaki sebep 13 yabancıyla büyük bir hataya sebep oldukları içindir.
İşte sorunumuz
Aslında sorumsuz yabancı hayranlığı, üç büyükler dahil, tüm kulüplerimizi (Bursaspor hariç) hem büyük mali sıkıntılara sokmakta hem de istikrarsız futbolla yurt içi ve dışında kötü sonuçlar almalarına neden olmuştur. Hatta ve hatta milli takımımızın ülke sıralamasında son sıralarda yer almasına gidecek kadar Türk futbolunu menfi etkilemektedir. Maalesef medyamız başta olmak üzere, tüm spor dünyası bu konuyu dikkate almamaktadır!
Türk futbol kulüpleri Süper Lig’den başlamak üzere, 1-2-3. ligler ile Amatör kümelerde dahi bu yabancı futbolcu çılgınlığı ile felakete sürüklenmektedir. Halk zaten futboldan soğumuştur, Maç yayınları çok sıkıntıdadır, ben dahil olmak üzere futbol yayınlarını yapan kanalları iptal ettiysek gerisini siz düşünün.
Türk futbolunu tam özerk bir TFF ve kurulacak çok güçlü bir araştırma-planlamaeğitim ve denetim (APED) başkanlığının kurulması ancak kurtarabilir. APED’in hazırlayacağı reform paketleri içerisinde kulüplerin özkaynakları yani altyapıları yeniden düzenlenerek, gençler teşvik edilerek önleri açılarak, Süper liglerde hatta Amatör liglerde takımlarında yer almaya başladıkları zaman, işte Türk Futbolu o zaman geçmişte Beşiktaş ve G.Saray’ın kazandığı büyük başarılara imza atmaya, yüzümüzü güldürmeye, sahalarımızı doldurmaya, hepimizi TV’lerin başına toplamaya başlar.
Bazen düşünüyorum da para insanların gözünü bu kadar mı boyadı, gerçekleri nasıl ve neden göremezler, hadi onlar göremiyorlar, devlet büyüklerimiz nasıl göremiyor? Gerekli tedbirleri almıyor ve de yol göstermiyor, anlayamıyorum dostlarım.
