Eminiz ki Khimki yenilgisi Obradovic için "kaybedilebilir maçlar" kategorisinde değildi. Ancak ilk çeyrek dışında pek çok şey iyi gitmeyince Melih'in ekstra oyununa ve sırtına ağır yük binmiş Vesely'nin isyanına rağmen Fenerbahçe BEKO, hiç hesapta yokken Euroleague'deki ikinci yenilgisini Khimki deplasmanında aldı.
Peki ligde ve Euroleague'de fırtına gibi esen Fenerbahçe BEKO nasıl oldu da biri lig maçında olmak üzere son iki maçını kaybetti? Neydi Fenerbahçe'deki problem?
Fenerbahçe'de asıl sorun şu; takıma yeni monte edilen isimlerin (Lauvergne ve Green) ile Ahmet Düverioğlu'nun, savunma anlamında, takımın 'as" ları olarak nitelendirebileceğimiz oyunculara, seviye olarak henüz yakalayamamış olması. Belki sonrasında buna, Kalinic, Datome, Melli ve Guduric'in istikrarsızlığını da ekleyebiliriz ancak haftada 3 karşılaşma oynadıkları bu kadar yoğun maç trafiğinde, yükü taşıyamamış olmalarını ve fiziksel yıpranmalarını anlayışla karşılamak gerekir. Dolayısıyla bu oyuncuların inişli-çıkışlı grafikleri kabuledilebilir ancak açıkçası onların bu derece yıpranmalarında yine bench katkısının azalmasını ve yukarıdaki bu üç ismi göstereceğiz.
Zayıf halka Lauvergne
Obradovic'in değişmeli adam adam savunmasına (switching man to man) ne kadar bağlı biri olduğunu bilmeyen yok Bunu en iyi uygulayan takımlardan birinin de Fenerbahçe olduğunu biliyoruz. Ancak bu savunmayı uygulayabilmeniz yani rakibin ikili oyunlarına ve perdelemelerine karşı ayakta kalmak müthiş bir fizik güç gerektirir. Yani rakibe hiç bir ters eşleşme avantajı vermeyecek şekilde, boyu ve pozisyonu ne olursa olsun, rakibin karşısında durmak, durabilmektir esas olan.
Ancak Fenerbahçe'de Lauvergne ile şu an için bu mümkün olmuyor. Lauvergne hücumdakinin aksine savunmada hiç ayaklarının çabukluğunu kullanamıyor ve de alternatifi olmadığı için bu rotasyonda zayıf halka olarak ön plana çıkıyor. Dolayısıyla Fransız pivot sahadayken Fenerbahçe boyalı alanı hiç savunamıyor. Adamını kaçırdığı için değişmeli adam adama savunma kozunu da Obradovic uygulayamıyor. İçeri penetre eden uzunlara karşı, pota altı savunması da ayakta duramıyor. Vesely tek başına savaşsa da bu bölgede caydırıcı olamıyor. Sadece bir oyuncuya yüklenmek yanlış görülebilir ancak pivot bu direnci ortaya koyamazsa takım savunması bir kaç kademe aşağıya çekiliyor. Fenerbahçe'nin gün geçtikçe savunma kaynaklı sayıları da azalıyor.
Yeni bir pivot lazım
Çok değil, 2 yıl önce Vesely, Ekpe Udoh gibi bir partneri varken Fenerbahçe pota altını rakiplerine adeta yasak eder, kuş uçurtmazdı. Şimdi ise bu bölgedeki açık halen giderilmedi. Geçen yıl Jason Thompson bu pozisyonda hiç bir zaman Udoh olamadı. Bu yıl da Obradovic, Avrupa kökenli bir pivota döndü ancak onda da verim alacak mı orası belirsiz. Ya da ne zaman Lauvergne, Obradovic 'İn istediği seviyeye gelecek? Lauvergne'nin bu eksikliği gidermesi için çok dakika alması gerekiyor haliyle. Dolayısıyla Obradovic'in o'na süre vermesine bir şey söylenemez ancak Lauvergne'nin eğitim sürecinde Fenerbahçe'nin önemli maç kayıpları da olabilir. Vesely 5 faul aldıktan sonra Obradovic'in Lauvergne'i hiç oyuna almaması Fransız oyuncu için bir mesaj niteliği taşıyor.
Fiziksel ve mental yıpranma
Şimdi Fenerbahçe önce Banvit sonra da Khimki'ye kaybettiği için bunları satırlara dökmüyoruz. Çünkü kazandığı kritik maçlarda da Lauvergne'nin uyum sağlayamamasından kaynaklanan pota altı savunmasında problem vardı. Bunu da kazanılan maçlarda yazmıştık. Fenerbahçe, Vesely ve kısaların ekstra yardımı ile bir şekilde bu açığı kapadığı için bu sorun gözardı ediliyordu. Ancak sezon ilerledikçe, hem ligde hem de Euroleague'de zorluk seviyesi maçların arka arkaya gelmesi yukarıda da belirttiğimiz gibi fiziksel ve mental yıpranmaları beraberinde getirdi. Dolayısıyla yorgunlukla birlikte, hücum ve savunmada sistem aynı oyuncuların omuzları üzerine kaldı. Bunun sonucunda da artık birbirlerinin açıklarını kapatacak güçleri kalmadı. Geçirdiği sakatlık sonrasında, Lauvergne bu durumdayken Ahmet de çok önemli şanslar bulabilirdi. Ancak genç oyuncu da form grafiği olarak eski performansının çok uzağında gözüküyor.
Lauvergne ve Ahmet bu durumdayken Obradovic 'in uzun rotasyonu iyice daralmış oluyor. Green'in devreye girmemesi belki absorbe edilebilir ancak takımın 3 pivotundan ikisi devreye girmezse kazanmak da zorlaşıyor.
Bu şut yüzdesi ile bu kadar
Khimki karşısında Datome, Kalinic, Guduric ve Melli'nin de bu kadar düşük yüzde ile oynaması da öngörülebilir bir şey değildi şüphesiz. Vesely (6/8) ve Melih'in (7/12) isabet oranlarını çıkarırsak takımın geri kalanının şut isabetinin 34'de 11 (% 32) olması aslında hücumda ne kadar sorun yaşadıklarını gösteriyor.
Melih skora olarak ekstra katkı sağladı, tek sayı opsiyonu olan ve de hücumda tüm topların toplandığı Vesely de bir yere kadar direnebilirdi. Fenerbahçe'nin Vesely olmadığında hücumda tıkandığını, üretemediği periyotlar yaşadığını bu sezon maçlarda oldukça fazla gördük. Ancak bir şekilde savunma ile bunu telafi edip, buradan sağladığı enerji ile hücumda verimliliği artan bir Fenerbahçe görüyorduk.
Şimdi, kazanılan maçlardan sonra "Düzeltmemiz gereken şeyler var" diyerek kanayan yaraya parmak basan Obradovic'in, Fenerbahçe'nin pota altı savunmasında direnci artıracak bir hamle yapması gerekiyor. Bu noktada Lauvergne'e sabır mı göstermek gerek yoksa, ayakları çabuk fiziğini iyi kullanan bir pivot mu bulup rotasyona eklemek gerek (bulması çok çok zor olsa da) bilemiyoruz. Ancak bu şekilde çember altının kapatılamaması, caydırıcı olmaması ileride başlarını ağrıtacak yenilgileri beraberinde getirebilir.
Tam da bu sebeple Banvit ve Khimki yenilgileri tesadüf gibi gözükse de aslında bizlere önemli birşeyler anlatıyor diyebiliriz.
