Mehmet Ali Güller

Neo-Kautsky: Zizek ve NATO solculuğu

27 Haziran 2022 Pazartesi

Uluslararası büyük medya tarafından sosyalizmin ve Marksizm’in küresel temsilcisi gibi sunulan Sloven popüler felsefeci Slavoj Zizek, İngiliz gazetesi The Guardian’da, 21 Haziran’da uzun bir makale yayımladı.

Zizek, “Pasifizm, Ukrayna’daki savaşa yanlış yanıttır” başlıklı makalesinde, kendi iki “doğru” yanıtını şöyle vermiş:

1) “Ukrayna silahlandırılmalı.”

2) “NATO güçlendirilmeli.”

Kendisini solculuğun turnusol kâğıdı ilan eden Zizek, “Bunu savunmayan gerçek solcu olamaz” diyerek de raconu kesmiş!

NATO SOLCULUĞU

Solculuğunu, en sonunda NATO solculuğuna ve NATO’culuğa dönüştüren popüler felsefeci Zizek, makalesinde “NATO sanayi-askeri kompleksine yarayacağı için Ukrayna’nın silahlandırılmasına karşı çıkan” türden solculuğa bile tahammül edemiyor, onları da topa tutuyor.

Oysa, Zizek’in topa tuttuğu solcular bile meseleyi NATO sanayi-askeri kompleksinin para kazanması olarak görerek gerçeği ıskalamaktadır. Çünkü gerçek şudur: Rusya, Ukrayna’dan ziyade, ABD’yle/NATO’yla savaşıyor. ABD, 20 yıldır NATO’yu genişleterek Rusya’yı boğmaya çalışıyordu. Rusya, nefessiz kalacağı noktada, Ukrayna’da, artık NATO’nun genişlemesine dur demeyi seçmek zorunda kaldı.

ABD/NATO medyası bu gerçeği örtebilmek için Donbas’ta sekiz yıldır süren ve 14 bin kişinin öldüğü savaşı yok saymış ve resmi “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı”ndan ibaret bir manzara olarak sunmaya çalışmıştır.

O manzarayla gözleri kör edilenler de Zizek örneğinde olduğu gibi, en sonunda NATO solcusuna dönüşmüştür.

YUGOSLAVYA’YA DA AVRASYA’YA DA KARŞI

Aslında Zizek’in “NATO solculuğu” yeni değil. Zizek, geçmişte NATO’nun Yugoslavya’ya müdahalesini de savunmuş, emperyalizmin Yugoslavya’yı bombalar altında adım adım parçalamasını da desteklemişti.

NATO’nun yıktığı Yugoslavya, siyasi bir varlıktan öteydi. Avrasya coğrafyasındaki on binlerce yıllık kavimler medcezirinin Avrupa’nın ortasında, insanlığın ufkunu genişleten bir bilgelik yumağına dönüşmesiydi. Halkların barış içinde birlikte gelişebileceğinin kanıtıydı, güzel bir örneğiydi.

Yugoslavya örneği, bir Avrasya alt modeliydi. Öyle bir model ki bir imparator tarafından kurulmamıştı. Tersine imparatorlukla çarpışarak vücut bulmuştu. Soğuk Savaş sonrasında ABD’nin ilk hedefinin olması boşuna değildi. 

Kusurları yok muydu? Elbette vardı; ama eşitsizlikleri savaşa varıncaya dek derinleştirmek temelinde kurulu Atlantik sistemini aşmanın önemli bir denemesiydi.

Zizek’in Yugoslavya’yı bombalayan NATO’ya övgüler düzmesi de boşuna değil. Yukarıda temel tezini sunduğumuz The Guardian’daki makalesinde Zizek, “Avrasyacılığı, bugünün faşizmi ilan ediyor” nitekim!

KAUTSKY’DEN ZİZEK’E

Zizek, günümüzün Kautsky’sidir. 100 yıl önce Kautsky de savaşın karakterini, hangi sınıfın savaşı olduğunu yok sayıp, Birinci Dünya (Emperyalist Paylaşım) Savaşı’nda, Alman proletaryasını Alman burjuvazisini desteklemeye ve onun çıkarları için savaşmaya çağırmıştı.

100 yıl sonra Neo-Kautsky olarak Zizek, solcuları ABD emperyalizminin savaş aygıtı olan NATO’yu güçlendirmeye, savunmaya, desteklemeye çağırıyor!

Ne yazık ki ülkemizde de renk renk Kautsky’ler, Zizek’ler var. Kimler mi?

Yayıncı Haluk Hepkon 23 Haziran’da sosyal medyada şöyle yazmıştı: “Slavoj Zizek Türkiye’de yaşasa ‘Yetmez ama evetçi’ olur, Taraf ya da Birikim’de yazardı...”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları