Kardeş Türküler 25. yıl kutlamalarına Uniq Açık Hava’da verdikleri görkemli bir konserle başladılar. Bu konserde Kardeş Türküler’e birçok önemli sanatçı da kardeşlik etti. Birlikte Türkiye’nin çeşitli coğrafyalarından, dillerinden türküler söylediler. 25. yıl kutlamaları bu konserle sınırlı kalmayacak,
Kardeş Türküler’in konserleri Altınoluk, Antalya, Bodrum, Datça, Almanya, Van ve İzmir’de sürecek. Kardeş Türküler 25. yıl vesilesi ile birçok röportaj yaptı. 25 yılı nasıl hesap ettiklerini de anlattılar. Grubun kökleri Boğaziçi Üniversitesi’nin folklor kulübüne dayanıyor. ODTÜ ve Boğaziçi gibi daha çok Amerikan tarzı üniversitelerde 80’li yıllarda yaygınlaşan öğrenci kulüplerinin en etkin ve kalıcı örneklerinden biri. 1995’te de okuldan bağımsızlığını ilan edip Boğaziçi mezunlarının bir girişimi olarak Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu adını (BGST) almış. BGST, dans, müzik, tiyatro, kitap ve müzik yayıncılığı alanlarında faaliyette bulunuyor. Kardeş Türküler’le birlikte Bajar ve Gayda İstanbul grupları BGST çatısı altında görünüyor.
Kardeş Türküler bir dans ve müzik projesi olarak doğmuş. Adını 1993’de Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü’nde verilen bir konserden alıyor. 80’li yıllarda başlayan çalışmalar ilk kez o konserle dinleyici ile ciddi bir biçimde buluşmuş.
İlk albüm, 1997’te Kalan Müzik’ten çıkan “Kardeş Türküler”. Laz, Kürt, Gürcü, Merkez, Çingene, Makedon, Alevi türküleri söylüyorlar. Anadolu’dan Balkanlar’a, Mezopotamya’ya uzanıyorlar. Sadece icracı bir grup değil. Besteler de yapıyorlar. Şartlar gerektirdiği için araştırmacı ve derlemeci olmuşlar. Cuma6tesi ekimizdeki Dilek Şen’le röportajlarında anlattıkları gibi “Bu şarkıları kendi dilinde söylememiz gerekmez mi?” tartışması ile yola çıkmışlar. Türküleri kendi dillerinde söyleme çabası da o türkülerin kaynak kişilerini bulmayı, özgün hallerinde en azından dinlenmelerini gerektiriyor. Bu anlatırken kolaymış gibi görünen ama zor bir iş. Hele 90’lı yılların koşullarını, konuşulması yasak olan dilleri düşünürsek. Örneği Çingene müziğinden vermişler ama Kürtçe ve Ermenice gibi görece daha yaygın olduğu düşünülen dillerde de ana kaynaklara ulaşmalarının kolay olmadığı anlaşılıyor.
25 yılın bilançosuna baktığımızda ikisi film müziği olmak üzere sekiz albümleri var (çoktandır yenilenmediği anlaşılan kardesturkuler.com’a göre 7 albüm). Son albümleri Yol 2017 tarihli. 25 yıl için az. Her 2-3 yılda bir albüm yaparken 2005’ten sonra verimin düştüğü anlaşılıyor. 6 yılda bir yeni albüm çıkıyor. Olgunlaşma verimi mi azlattı yoksa başka zorlayıcı koşullar mı vardı, keşke söyleşilerde sorulsaydı.
İlk albümden sonra yoğun olarak konserler vermeye başlamışlar. Türkiye ve yurtdışında 350’den fazla konser vermişler, festivallere katılmışlar. 1999’dan beri de her yıl İstanbul’da başka solist ve sanatçıların da katıldığı dev konserler vermişler. Sezen Aksu, Neşet Ertaş, Aynur, Bedia Akartürk, Ara Dinkyan, Djivan Gasparyan, Esma Recepova, Reem Kelâni, Onnik Dinkyan, Arto Tunçboyacıyan, Şivan Perwer, Koçani Orkestra birlikte çalıştıkları sanatçılardan bazıları. Paylaşımcı, ortaklaşa iş yapmayı seven bir grup. Son şarkıları “Belki” de Candan Erçetin’le ortak bir çalışma.
Bu verimli topluluk birçok solist ve sanatçının yetişmesine ve bağımsız albümlerini çıkarmalarına vesile olmuş. Grup üyelerinin değişken olduğu anlaşılıyor, tek tek isimlerini sayamıyoruz. Her zaman yeni katılımlara, projelere açık tavırları var. Bu da onları kişilerden bağımsız, topluluk olarak kalıcı kılacak bir unsur.
Türkülerin kardeşliğine inanıyorlar. Biz de onlara inanıyoruz. Keyif ve merakla türkülerini dinliyoruz. Nice 25 yıllara Kardeş Türküler.
Türkülerin kardeşliği adına
Yazarın Son Yazıları
‘7 Mart 1924 Ruhu’na dönerken
Ara Güler Müzesi
Yayıncılıkta kırmızı alarm
Boğaziçi’nin yok ettiğimiz görünümü
Okul kütüphanelerimizin durumu vahim
Sanatta KDV düşerse ne olur?
Türkülerin kardeşliği adına
Üçüncü Yeniler’in başarısı
Günümüz sanatçıları ne yapıyor?
Varlık’la geçen yıllarımız
25 yıl ve daha fazlası
‘Kubbesiz, minaresiz cami olmaz’
Nâzım Hikmet külliyatı neden tam değil?
Şiir için ineğini satan şair
Seray Şahiner’le tanışmalarım
Şair turizmi, çeviri ticareti
TOKİ’nin kültür hamlesi ne anlatıyor?
Türkiye’nin ‘Anti Amazon Yasası’ olacak mı?
Büstü dikilen öğretmen
‘Edebiyatı Takip Ediyoruz’
İzmir’de İstanbul manzarası
50 yıllık emek
‘Denize inmek medeniyetin işaretidir’
Biz sana teşekkür ederiz Ülkü Tamer
Okuma kültürü seferberliğine var mısınız!
Nilüfer’de şiir var, edebiyat var!
Kırpıntı kadar değerimiz var mı?
Yunus Emre Enstitülerinde yeni dönem
Klasik müziğin en sevilenleri
Sabahattin Ali’nin Şehirleri
Attilâ İlhan Yaratıcı Yazarlık Merkezi’ne ne oldu?
Röportaj vermek’ mümkün mü? Metin Celal yazdı...
‘Kültürel kalkınma’ mı ‘kültürle kalkınma’ mı?
Enver Ercan’ı çok özleyeceğiz
‘Dünyanın ilk büyük portre fotoğrafçısı’
Bibliyofobi
Müzik listelerindeki karmaşa
Mahzuni’ye saygı
‘Mersin’de çok güzel şeyler oluyor’
‘Ben halkın kendisi, bir parçasıyım’