Her şey ‘gerçekten’ çok güzel olsun diye...
Mine Söğüt
Son Köşe Yazıları

Her şey ‘gerçekten’ çok güzel olsun diye...

25.06.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Otosansür, sansürden daha tehlikelidir.

Bunu bugüne kadar katıldığım birçok tartışmada, konuşmada, yazıda savundum.

Buna rağmen iki gündür bu yazıyı yazıp yazmamayı, yaşadığım bir deneyimi kendime saklayıp saklamamayı düşünüyorum.

Eğer bu aslında sadece beni değil tüm ülkeyi ilgilendiren meseleyi kendime saklarsam ısrarla savunduğum etik değerleri boşa çıkaracak bir tavra sığınmış olacağım.

Mesleği gereği bu tip konularda net olmak gibi bir sorumluluk taşıdığını düşündüğüm insanların reddetmesini erdem saydığım otosansürün zehrini, güncel politik kaygılar nedeniyle solumuş bulunacağım.

Bunca zamanı bu meseleyi yazıp yazmamam gerektiğini düşünerek geçirmiş olmamdan bile açıkçası utanç ve öfke duyuyorum. 

Utanç, bu ikilemi yaşadığım için kendimden...

Öfke ise çoğumuzun istemeden de olsa kabullendiği, içselleştirdiği, bizi biçimlendirmesine izin verdiği sistem yüzünden. 

TAKSİM CAMİSİ MESELESİ

Olay şu;

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kültür AŞ’nin hazırladığı “İstanbul Öyküleri” adlı derleme kitap için belediye bünyesindeki yayınevinin editöründen gelen istek üzerine, şehir temalı bir öykü yazdım. 

Şimdiye kadar yazdığım tüm öyküler ve şimdiye kadar yazdığım tüm köşe yazıları gibi sert, politik, sorgulayıcı, öfkeli ve kışkırtıcı bir konusu ve dili olan bir metin... 

Meselesi iktidar tarafından yapılan şehircilik talanının ve İslami politik inadın mimari nişanelerinden biri olan Taksim Cami.

Ve öykünün o kitapta yayımlanmasına dair bir de sözleşme imzaladık. 

Evvelsi gün yayınevi editöründen bir telefon geldi.

Editör, son derece kibar ve mahcup bir tonda, bu öyküye kitapta yer veremeyeceklerini söyledi.

Konu hassastı, bu tür meselelerde Belediye Başkanı’nın üzerine çok geliniyordu ve belediye yayını olan bir öykü derlemesinde böyle bir metnin bulunması sorun yaratacaktı.

“Tamam” dedim, “çıkarın kitaptan”.

Editör onun yerine başka bir öykü vermemi istedi.

“Ben bu öyküyü sizin neden kitaptan çıkarmak istediğinizi anlıyorum ama doğru bulmuyorum. Eğer öykümü sizin kaygılarınız yüzünden değiştirirsem otosansür uygulamış olurum. Keşke siz de böyle bir konuda kendinize o otosansürü uygulamasanız” dedim.

Kibarca kapattık telefonu ve ben düşünmeye başladım.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yayımladığı bir öykü kitabında, siyasal İslamcıların tepkisini çekecek bir metnin olmasını neden tehlikeli bulur?

Muhtemel eleştiri ya da saldırılar karşısında dimdik durup, yayınlarında her türlü fikre, bakış açısına, ideolojiye ve ifade özgürlüğüne alan tanımakla sorumlu olduğunu göğsünü gere gere söylemeyi neden tercih etmez?

İktidarın kuşandığı silahları, dayattığı tabuları nasıl olur da baştan kabul eder?

En önemlisi de neden oy aldığı kesimin haklarını korumaktan vazgeçip, ona oy vermeyen kesimin hassasiyetleri üzerine ürkek bir refleks inşa eder?

MUHALİF OLMADAN MUHALEFET

Muhalif olmadan muhalefet yapamayız.

Sadece boşluklara dolarak ve iktidarın eksiklerini tamamlayarak farklı bir politik değer yaratamayız.

Sadece hayatta kalırız.

Eğer bizim için önemli olan kendi hayatımızsa, sorun yok. 

Ama eğer demokrasinin, adaletin, çağdaşlığın, bilimin, aklın ve özgürlüğün bu ülkede, bu dünyada var olmasını, yaşamasını istiyorsak...

O zaman muhalefeti, hakkını vererek gerçekten muhalif olmayı, doğru bildiğimizi sonuna kadar savunmayı göze alarak yapmak...

Bir bedel hesaplayacaksak o bedeli doğru hesaplamak zorundayız.

Ben kendi adıma hesabımı yaptım. 

Bahriye Üçok ve Turan Dursun’u ibreti âlem için öldüren zihniyetin bizim ürkekliklerimizden, hatalarımızdan ya da yanlış hesaplarımızdan güç alıp amacına ulaşmasında rol oynamayı asla kabul etmiyorum.

Bir de...

Her şeyin gerçekten çok güzel olması için her şeyin “gerçek” olması gerektiğini biliyorum. 

Yazarın Son Yazıları

Yanık saraylar

Yanık saraylar

Devamını Oku
04.08.2021
Patron çıldırdı

Patron çıldırdı

Devamını Oku
30.07.2021
‘O kadar istiyorsan eve bir mülteci al besle’

‘O kadar istiyorsan eve bir mülteci al besle’

Devamını Oku
28.07.2021
Vatandaşın evi

Vatandaşın evi

Devamını Oku
23.07.2021
Mültecinin evi

Mültecinin evi

Devamını Oku
21.07.2021
Atinalı Sokrates’ten Boğaziçili direnişçilere

Atinalı Sokrates’ten Boğaziçili direnişçilere

Devamını Oku
16.07.2021
Sizin hiç silahınız çalındı mı?

Sizin hiç silahınız çalındı mı?

Devamını Oku
14.07.2021
Uçağın kadar konuş!

Uçağın kadar konuş!

Devamını Oku
09.07.2021
Merve’nin kaderi ve bizim kaderimiz

Merve’nin kaderi ve bizim kaderimiz

Devamını Oku
07.07.2021
‘Ben Aziz Nesin...’

‘Ben Aziz Nesin...’

Devamını Oku
02.07.2021
Çocuk tacizinin önlenemeyen devamlılığı

Çocuk tacizinin önlenemeyen devamlılığı

Devamını Oku
30.06.2021
Her şey ‘gerçekten’ çok güzel olsun diye...

Her şey ‘gerçekten’ çok güzel olsun diye...

Devamını Oku
25.06.2021
O çocuklar sizi hiç sevmeyecekler

O çocuklar sizi hiç sevmeyecekler

Devamını Oku
23.06.2021
Katil belli, refleks belli, sonuç belli

Katil belli, refleks belli, sonuç belli

Devamını Oku
18.06.2021
Gazeteciliğin karanlık yüzü

Gazeteciliğin karanlık yüzü

Devamını Oku
16.06.2021
‘Hadi’ ama kime hadi?

‘Hadi’ ama kime hadi?

Devamını Oku
11.06.2021
Mafyayı bilmek ve mafyayı anlamak

Mafyayı bilmek ve mafyayı anlamak

Devamını Oku
09.06.2021
‘Ne oldu? Öldürdün mü?’

‘Ne oldu? Öldürdün mü?’

Devamını Oku
04.06.2021
‘O zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz!’

‘O zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz!’

Devamını Oku
02.06.2021
Neyi bekliyorsunuz?

Neyi bekliyorsunuz?

Devamını Oku
28.05.2021
Kimin lehi, kimin aleyhi?

Kimin lehi, kimin aleyhi?

Devamını Oku
26.05.2021
Mafyanın ve iktidarın selameti, ülkenin kıyameti

Mafyanın ve iktidarın selameti, ülkenin kıyameti

Devamını Oku
21.05.2021
Gençliğe hitabe

Gençliğe hitabe

Devamını Oku
19.05.2021
Sen de vaat edilmiş, ben diyeyim işgal edilmiş

Sen de vaat edilmiş, ben diyeyim işgal edilmiş

Devamını Oku
14.05.2021
Devlet, mafya ve siyaset üçgeni değil, dairesi

Devlet, mafya ve siyaset üçgeni değil, dairesi

Devamını Oku
12.05.2021
Çocuklarımızın ismini neden Deniz koymuştuk biz?

Çocuklarımızın ismini neden Deniz koymuştuk biz?

Devamını Oku
07.05.2021
Temel ihtiyaçlar listesi

Temel ihtiyaçlar listesi

Devamını Oku
05.05.2021
Beş maymun* ve bir toplum

Beş maymun* ve bir toplum

Devamını Oku
30.04.2021
İnsanlığın aydınlık ve karanlık yüzü

İnsanlığın aydınlık ve karanlık yüzü

Devamını Oku
28.04.2021
Bugün 23 Nisan, öfke doluyor insan!

Bugün 23 Nisan, öfke doluyor insan!

Devamını Oku
23.04.2021
Burada yazar ne demek istemiştir?

Burada yazar ne demek istemiştir?

Devamını Oku
21.04.2021
Geçmiş olsun Ahmet Altan

Geçmiş olsun Ahmet Altan

Devamını Oku
16.04.2021
‘Patates soğan, güle güle Erdoğan’

‘Patates soğan, güle güle Erdoğan’

Devamını Oku
14.04.2021
‘Darbe’nin kelime anlamı ve bizim için anlamı

‘Darbe’nin kelime anlamı ve bizim için anlamı

Devamını Oku
09.04.2021
Günün mönüsü: Emekli amiraller

Günün mönüsü: Emekli generaller

Devamını Oku
07.04.2021
Geniş kalçalı ve çok memeli kadın tanrılar

Geniş kalçalı ve çok memeli kadın tanrılar

Devamını Oku
02.04.2021
Kokain cesareti

Kokain cesareti

Devamını Oku
31.03.2021
İktidarın yüzüncü yıl fantezisi belli, peki ya sizinki?

İktidarın yüzüncü yıl fantezisi belli, peki ya sizinki?

Devamını Oku
26.03.2021
Bizi öldürenlerin ülkesi

Siyasi başarısını;

Devamını Oku
24.03.2021
Tek parti, tek akıl, tek uçurum

Tek parti, tek akıl, tek uçurum

Devamını Oku
19.03.2021