Öyle büyük büyük atma Gaye abla. Civcivlerin boğazında kalıyor. Burada civcivler bizler oluyoruz haliyle.

IMF’ye borç verdiğimiz yalanına inanan, 2015 seçimleri öncesinde AKP’nin hazırladığı “Kendi savaş uçağımızı yapıyoruz”, “Yerli uçağımız göklerde” afişlerindeki yalanı satın alan, son seçim öncesinde uçak gemisi yaptığımıza iman eden yurdum insanı, Merkez Bankası Başkanı Gaye ablamızın “Rezervlerimize doğrudan giriş yapabilecek milyarlarca dolarlık teklif mektubu var masamda” yalanına niye inanmasın ki?...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan arasında bir iletişim kopukluğu var belli ki. Baksanıza Gaye Hanım’ın masasında milyarlarca dolarlık doğrudan yatırım teklifi dururken Bakan Şimşek, dünyanın finans merkezi Londra’da tırım tırım para arıyor. Yatırım fonları, uluslararası bankalar ve varlık yönetim şirketleri yöneticilerini Türkiye’de yatırım yapmaya ikna etmek için ter döken Şimşek’e yazık vallahi.

Merak ettiğim bir şey de Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın masasındaki yatırım tekliflerinden Reis’in haberi var mı acaba?

Zira Reis, yerel seçim öncesi para gelsin de nasıl gelirse gelsin ister. Baksanıza emeklilere bile söz verdiği zammı yapamıyor. Doğrudan yatırımların koşullarının getireceği külfet umurunda bile olmaz eminim.

Bir yandan Gaye Hanım diğer yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Şimşek’i alenen torpilliyor. Gaye Erkan, yurtdışından gelen doğrudan yatırım tekliflerini elinin tersiyle iterken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nabzına göre şerbet veren Türk yargısının verdiği skandal kararlar orta yerde dururken hangi yabancı yatırımcı gelir Allah aşkına? Bıyıklılar hariç tabii!

Gezi tutuklularına müebbet, milletvekili Can Atalay’ın tutukluluğunda ısrar, Barış Pehlivan’ın denetimli serbestlik hakkından muaf tutulması, Ayşenur Arslan’ın evine polis baskını, sığınmacı sorununu eleştiren iki meslektaşımızın tutuklanması, Halk TV’ye, TELE 1’e verilen para cezaları ve ekran karartma cezaları ve AİHM kararlarını uygulamamak için türlü hilelerle arkadan dolanarak hukuku ayaklar altına alan kararlar orta yerde dururken Şimşek, paranın merkezine daha çok gider gelir.

MERAL ABLA NELER ÇEKMİŞ MEĞER

Hazır laf ablalardan açılmışken Meral ablayı pas geçmek olmaz. Bu haftaki grup konuşmasında Meral ablamız, yine geçmişte kendisine yaşatılan akıl almaz çileleri anlattı. Vallahi içim parçalandı.

Kendisini bu köşeden daha önce eleştirdiğim için utandım. Vah vah, Meğer neler çekmiş ablamız da haberimiz olmamış! Altılı masada kendisine çektirilenleri anlatmıştı da siyasete girdiği yıllarda yaşadıklarını anlatmadığından bilmiyorduk.

Acıların kadını Bergen filmini yapan Mine Şengöz bence Meral ablanın filmini çekseydi daha yerinde olurdu. Hem filmin çekimi esnasında Bergen’in katil kocası ile uğraşmak zorunda da kalmazdı.

Meral Hanım, malum Tansu Çiller’in dizinin dibinde yetiştiği için onun huylarını kapmış. Aktif politika yaparken Tansu Hanım da seçim meydanlarında ya da grup konuşmalarında “Bu bacınıza neler neler ettiler. Ayşe anamıza yaptıkları gibi bana da iftiralar attılar!” diyerek sık sık yakınırdı.

Bu kendisine acıma ve acındırma politikaları Tansu Hanım’a pek yaramamıştı. Partisi barajın altında kaldı zira.

Meral abla da bu işe bir son mu verse artık. Altılı masada kendisine yapılanları sayıp döktü. Ardından siyasete girdiği zamanlarda nasıl hakir görüldüğünü de anlattı. Acaba sırada ne var?

Yakında “Üst komşum olacak şirret kadın üzerime çulunu silkiyor”, “Eltim de beni kaynanama çekiştiriyor”, “Kapıcımız sürekli benim kapımı dinliyor” gibi yakınmalar da gelirse şaşırmayacağız.