Miyase İlknur

Nevrim döndü!..

26 Ağustos 2023 Cumartesi

Bir döndüm ki yumulmuş öpüyorlar. Vallahi nevrim döndü.

Öfkemden kimi öptüklerini yazmayı unuttum, kusura bakmayın.

Tarikat şeyhinin elini öpüyorlar.

Şimdi “Sana ne be kardeşim isteyen istediği kişinin elini öpebilir” diyebilirsiniz. Ama bunlar minnacık çocuklar. Anaları babaları müridi oldukları tarikat büyüklerinin elini öpebilir bizi ilgilendirmez. Ama o sübyanları daha o yaşta tarikata yönlendirmek açık bir insan hakları ihlalidir.

Bunun bir adım sonrası tarikat yurtlarına “Eti senin kemiği benim” diyerek teslim edilmeleridir. Ondan sonrası malum. Bu kez bazı hoyratlar bu masum sübyanları öpüyorlar. Şimdi kalkıp “Ama canım birkaç münferit hadiseden yola çıkarak bir genelleme yapamazsınız” diye savunmaya geçecekler. Hadi oradan, hadi oradan! Münferitmiş...

Geçen perşembe günü yine nevrim döndü. Merkez Bankası faizi beklentinin üzerinde artırdı. Evet olması gereken oldu aslında. Çünkü hiçbir ülkede politika faizi enflasyonun dörtte biri oranında olmaz.

Türkiye 2018 yılında tek adam rejimine geçtikten sonra cumhurbaşkanımızın aklına arka arkaya parlak fikirler geliverdi bir anda. Bunlardan biri de “Faiz sebep enflasyon sonuç” teorisiydi. Oysa bir bilim dalı olan ekonomide bütün teoriler bunun aksini söylüyordu. Faizi enflasyonun altında belirlersen para ya dövize ya borsaya ya da gayrimenkule kaçardı.

Kaçtı da...

Millet düşük faizle kredi çekip ev, araba, beyaz eşyaya yatırım yaptı. Bu kez talep enflasyonu patladı. Ev, araba fiyatları uçtu.

Faiz, enflasyon altında kaldığı için millet parasını dövize yatırdı. Dünyada dövizin yatırım aracı olduğu tek ülke galiba Türkiye. Bu kez döviz patladı. Dövizi frenlemek için Merkez Bankası’ndaki döviz rezervini piyasaya sürdüler. Dövizi bir noktada uzun süre tuttular ama rezerv eridi ve eksiye düştü. Rezerv eksiye düştüğü için yerine koymak için borç bulmakta zorlandın.

Kredi notun da düştüğünden yüksek faizle borçlandın. Bu yetmezmiş gibi aşırı değerli TL yüzünden ihracat gelirlerimiz de düştü. Cari açık patladı. Eksi rezerv yüzünden doları da artık tutamadın ve o da patladı.

Reisin düşük faiz takıntısı yüzünden kaç merkez bankası kaç maliye bakanı eskittik. Sonuçta gelip durduğumuz yer yine faiz artışı.

Haliyle “Biz bu haltı niye yedik” diye düşünüp nevriniz dönüyor.

DÖN BABA DÖNELİM 

Cumhurbaşkanımız, “Düşük faiz, düşük enflasyon” teorisine o kadar güveniyordu ki “Biraz sabır; göreceksiniz enflasyon düşecek” diyordu. Ama düşmüyordu. Hem enflasyon hem döviz kuru hem de cari açığın hızına yetişebilene aşk olsun. Bir gece yine aklına kim soktuysa bir parlak fikir daha açıkladı ve kararname ile halka duyuruldu. Kur korumalı mevduata geçiyorduk. Artık parayı dövizde tutmanın manası yoktu.

Eee, bunun döviz tevdiat hesabından farkı neydi ki?

Liralaşmış döviz hesabıydı sadece. Adı farklı yani. Bankalara türlü çeşit baskı yapıldı müşterilerini KKM denen bu ucube hesaba yönlendirmeleri için. Vatandaş da keriz değil ya, ha döviz hesabı ha KKM. Yatırdılar paralarını bu hesaba. Bankaların da işine geldi tabii. Onlar müşterilerine düşük faiz ödeyecek döviz farkını devlet üstelenecekti.

Oh mis!..

Uzmanlar, devletin bu yükü uzun süre kaldıramayacağını söyleyip durdular ama nafile.

KKM kararı açıklandıktan sonra 18 liradan 11 liraya inen dolar bir süre sonra kafayı yine kaldırdı. Gele gele 27.5 lirayı buldu. Artık KKM yükü taşınabilir olmaktan çıkmıştı. Hop bu kez KKM’den yeniden dönülmesi için bankalara talimat verildi. Müşterilerinizi KKM’den dönmeleri için ikna edin...

Dön baba dönelim. Döndü, döndü hem başımız hem nevrimiz döndü. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları