Bir ay boyunca hararetle tartıştığımız Sezgin Baran Korkmaz’ı tam unutmuşken CHP’nin çalışkan milletvekillerinden Ali Mahir Başarır, 31 Aralık 2020’de dönemin başsavcısı Fidan’la, Avusturya’da karapara aklama suçundan tutuklu bulunan Sezgin Baran Korkmaz’ın mesajlaştığı iddiasını gündeme getirerek SBK konusuna bomba bir dönüş yaptı. 

Bak şu Ali Mahir Başarır’ın yaptığı işe?

Tatilini kim bilir hangi sonradan görme zenginin yatında ya da otelinde geçirmekte olan insanları hiç olmazsa şu dokuz gün rahat bıraksaydın da bayram dönüşü açıklasaydın olmaz mıydı?

Biz de yazacaktık bazı şeyler ama tatillerini zehir etmek istemedik insanların. Madem bayram tatili burunlarından geldi, o zaman devamını getirelim bari.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın talebi üzerine 30 Eylül 2020’de SBK’nin tüm mal varlıklarına el konulması için 10. sulh hâkimliğine talepte bulunmuştu. SBK’nin ve diğer 14 gerçek kişinin, 30 Eylül 2020 ve 23 Ekim 2020 tarihlerinde dört ayrı mahkeme tarafından mal varlıklarına el koyma kararları verildi. 

Dört farklı tarihte dört farklı mahkeme kararı uyarınca el koyma kararı olmasına rağmen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olan ve şu an Adalet Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı olan Hasan Yılmaz tarafından 6 Kasım 2020 tarihinde İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliği’nden bu tedbir ve el koyma kararlarının resen kaldırılması istendi. Bu kapsamda, aynı gün olan 6 Kasım 2020 tarihinde İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimi Yasin Karaca tarafından tedbir kararlarını kaldırdı. Savcılık, Türkiye Bankalar Birliği’ne yazı yazarak banka hesaplarında bulunan bloke ve tedbirlerin kaldırılması talimatını verdi. 

Hem de ivedilikle...

Mal varlıklarına konan tedbir kararı kaldırılırken yurtdışı çıkış yasağının sürmesi olmazdı. Birkaç gün sonra bir başka mahkeme de Sezgin Baran Korkmaz’ın yurtdışına çıkış yasağını da kaldırdı. 

SBK’YE DOKUNAN YÜKSELİYOR

Piyasada SBK’nin Emniyet’ten ziyade Çağlayan Adliyesi ile güçlü bağları olduğu söylendi hep. Çağlayan Adliyesi’nde SBK’nin, her sorununu tereyağından kıl çeker gibi hallettiğini pek çok kişiden dinledim. Çağlayan’da yakın ilişki içinde olduğu ve hakkındaki davalara ister hâkim ister savcı olsun, bir şekilde müdahil olanların da füze hızı ile yükseldiklerini görüyoruz. Kimi bakan yardımcısı oldu, kimi yüksek yargıya seçildi.

SBK’nin mal varlığına tedbir kararı ile yurtdışına çıkış yasağı kaldırılırken İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olan İrfan Fidan, ara istasyon olarak önce Yargıtay üyeliğine ardından da Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi. 

Yine o dönemde İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Hasan Yılmaz da şu an Adalet Bakanı Yardımcısı olarak görev yapıyor. Her ikisinin de SBK’nin yakın dost halesi içinde yer aldığı yolundaki iddiaları duymayan yok.

Bu çelişkili kararların SBK’ye çok pahalıya patladığını da söyleyelim. Onu yakın tanıyanların ve geçmişte bir şekilde ilişki içinde bulunan birçok kişinin söylediği, 8 milyona patladığı. 

Konuştuğum kişilerden biri bu 8 milyonun TL olduğunu diğeri ise dolar olduğunu öne sürüyor. Alan kişinin ismini de verdiler gerçi ama elimde kanıt olmadığından yazamam. Sonuçta alan kişi ya da kişiler kendini biliyordur.

Eskiden olsa bu tür iddialara hemen yalanlama yapılırdı. Yeni dönemin pratiği susmak ve unutulması için zamana bırakmak.

Yalanlama yapılması da bu dönemde tehlikeli. Zira Avusturya’da tutuklu bununan SBK’nin ABD’nin talebi doğrultusunda bu ülkeye verilmesi kuvvetle muhtemel. ABD’de SBK hakkında 225 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Bu durumda SBK, bu ülkede sorgulandığında bildiklerini, ilişkilerini anlatmak zorunda kalacaktır. O nedenle SBK’den nemalananlar istim üzerinde.

SBK, İMKB’DE FAALİYET GÖSTERMEDİ Mİ?

15 Temmuz’un yıldönümünde FETÖ mücadelesine ilişkin muhalefetin en çok üzerine gittiği konu, “FETÖ, futboldan esnafa, iş dünyasından basına, sivil toplum örgütlerinden askere, polise, mülki idareden vakıflara, gümrüklere kadar örgütlenmiş de bir tek siyasete mi sızmamış ki siyasi ayağının üzerine gidilmiyor” yönündeki eleştiriydi. 

Şimde biz de benzer şekilde “SBK, ABD’den gelen karaparaları sigortacılıktan, gayrimenkule, turizmden varlık şirketine, havacılıktan, otomotivden, ilaç sanayisine kadar her alanda yatırıma dönüştürürken menkul kıymetlere hiç mi ilgi duymamış?” diye düşünürken bu sektörde de büyük işlemler yaptığı bilgisini edindik. 

Kervansaray Otel ile Ataç İnşaat’ın ele geçirilmesi böyle olmuş. Peki, her sektörde ayağı olan SBK’nin İMKB’deki ayağı kim?

Borsada her türlü manipülatif işlemde adı geçen Çevik kardeşlerle SBK ilişkileri bir eşelense neler çıkar neler?