İSLAM kültüründe Tanrı’nın adlarından biridir tanrı sözcüğü ve o anlamda ilk harfi büyük yazılır. Dolayısıyla, büyük harfle yazılmadığı durumlarda bile bir tür kutsallık kazanmıştır bu kavram. Çoğu zaman, varlığın, gerçekliğin yerine kullanıldığı durumlar da olur.
Hukuk ise aynı sözcüğün Arapça çoğuludur hem de hakkın ve çeşitlerinin bilimini yapan yani anlatan, inceleyen sorunlarını ortaya koyan bilim dalının adıdır. O bilim üniversitelerin hukuk fakültelerinde öğretilir ve öğrenilir. Elbet bütün öğretiler gibi bunun da iyisi, kötüsü, doğrusu, yanlışı, eğrisi olur. Her şey gibi o da eskir, bayatlar.
Ne var ki yine her şey gibi hukuk da kirlenir, hatta sırası gelir kutsallığı kaçar ve kirlinin kepazeliğin, haksızlığın aracı olmaya bile başlayabilir.
İşte “hukukçu” denen insanın devreye girmesi gereken ve beklenen sıra odur.
Ama gerçek hukukçunun, “has” olanın ve hak edenin.
Hukuk sözünün çok kullanıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Hukukla çok oynanıyor; kurallar, kurumlar değiştirilmekte. Zihinler bunlarla meşgul. Çalkantılar başka şey düşünmeye fırsat vermiyor.
Gerçek ve has hukukçu yetiştirmenin, hukuk eğitimine önem vermenin önemini vurgulamanın tam zamanıdır ama zaman yoktur.
Üstelik, yazarın gözleri de şu anda harfleri göremeyecek kadar bozulmuşsa şimdilik son noktayı koymaktan başka çare yoktur.
Hak, Hukuk ve Guguk
Yazarın Son Yazıları
Çelişki Korkusu
Kırım ve Komşumuz Rusya
Acı
Sayıştay Kararları
İnsan
Durgunlukta Dinlenme
Acıların Acısı
Komşu Dostluğu
Safsata ve Ciddiyet
Kayma
Opera
Kanser ve Hukuk
Kıbrıs’ta Tanım ve Akıl
Yerinde Saymak
Camia, Cemaat, vs.
Anayasa ve Gelecek
Federatif Çözüm
Anlayabilmek
Sıfat Diplomasisi
Kadın Cinayetleri
FCP
Yolculuk ve Fenerler
Unutmuşlar
Bölüşük Kıbrıs
Namus ve Medya
Güzel Şeyler
Tuhaf Tutumlar
Ağırbaşlı Uyarı
Kötümserlik Anısı
Hak, Hukuk ve Guguk
Gölgeler ve Aynalar
Kilit Açmak
Cemaatler Curcunası
‘Zito Venizelos’suz Kurtuluş
Yeni Sayfa
Bir Bitişin Hüznü ve Geleceğin Şevki
Üzüntü ve Belirsizlik
Devlet Adamlığı
Bunlar ve Onlar
Garip Soruşturma