Seçimler 14 Mayıs’ta yapılacaksa bugünden itibaren toplam 98 gün kaldı demektir. Bu 98 günde pek çok konunun titizlikle ve disiplinle yönetilebilmesi lazım.
Ortak adayın ilanı, ittifak partilerinin ortak liste çıkaracakları kentlere ve partilerin kendi listesini çıkaracağı kentlere karar vermesi, ittifak dışı partilerle görüşmeler ve işbirlikleri... Sandık görevlilerinin atanması ve eğitimi... Cumhurbaşkanlığı adayının, ittifakın ve partilerin kampanyalarının ayrı ayrı veya birlikte planlanması ve uygulanması... Ayrıca seçmenin ve gönüllülerin motivasyonu...
Dolayısıyla çok yoğun mesai harcanması ve kesinlikle hata yapılmaması gereken bir 98 gün var önümüzde. Görünen o ki bütün bu sürecin en önemli konusu muhalefetin ortak adayının netleşmesi olacak. Kamuoyunun aylardır beklediği bu zor kararın pek çok tartışmaya da gebe olacağı anlaşılıyor. Ancak aday kim olursa olsun, bu topraklarda demokrasi ve özgürlük isteyen herkesin tüm gücüyle adayın kampanyasına destek olması şarttır.
Eğer araştırmalarda görüldüğü gibi iktidar bileşenleri ile muhalefet bileşenleri arasındaki fark, iktidarın tüm çabalarına rağmen kapanmadıysa, Millet İttifakı’nın seçim kampanyasının öncelikli olarak muhalif seçmeni elde tutmayı başarması, ondan sonra iktidar partilerinin seçmenlerinin peşine düşmesi daha uygun bir strateji olur.
Bu süreçte muhalefetin kendi tabanından fire vermemesi öncelikli strateji olmalıdır. Zira seçimlerde yapılan en stratejik hata, muhalif seçmeni çantada keklik sanmaktır. Gerek 1946 sonrası Türkiye seçim sonuçlarından gerekse dünya literatüründen iyi biliyoruz ki seçimler öncesi kurulan ittifaklarda partileri destekleyen seçmenlerin matematik toplamı ile sosyolojik toplam çoğu kez aynı şey değildir. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çatı aday gösterildiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan sonuç bu konudaki en taze örnektir.
Muhalefet bileşenleri adına kalan 98 gündeki ikinci önemli konu seçim güvenliği konusudur. Son yıllarda yapılan hemen her seçimde çeşitli yöntemlerle hile yaptığına inanılan bir rejimin, beka meselesi olarak gördüğü bu seçimi adil şekilde yöneteceği beklenemez. Seçmen listelerinden Seçsis sistemi üzerinde yapılacak müdahalelere, yabancı seçmen sayısından Güneydoğu’da yaşanabilecek anormalliklere, sandık başı hilelerinden seçim gecesi algı operasyonlarına dek pek çok eski ve yeni usul denenebilir.
Ülkede değişim isteyen siyasi partilerin mevcut saha gücü hilelerin önüne geçilmesine yetmeyebilir. Bu nedenle vatandaş desteği önemli olacak. CHP’nin altılı masa partileriyle birlikte geliştirdiği Türkiye Gönüllüleri yapılanmasına kaydolmak seçimde kullanılan oyların sandık sonuçlarına aynen yansımasını mümkün kılacaktır. Türkiye’nin her tarafından okurlar https://www.turkiyegonulluleri.org/ web sitesini ziyaret ederek bu tarihi seçimde görev alabilir.
