Asalak sınıfın ‘Küçük Amerika’sı - Hasan BÖGÜN
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Asalak sınıfın ‘Küçük Amerika’sı - Hasan BÖGÜN

29.07.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Demokrat Parti (DP) 70 yıl önce Türkiye’yi “Küçük Amerika” yapma, her mahallede bir milyoner yaratma vaadiyle iktidar olmuştu. 70 yıl sonra Türkiye bazı bakımlardan ABD’ye ne kadar da benziyor! Örneğin İstanbul’u New York’a, Bodrum’dan Alanya’ya kıyılarımızı Miami’ye benzettik.

Başka bir benzerlik örneği: ABD dünyanın en borçlusu, Türkiye gelişmekte olan ülkelerin en borçlusu... 

BÖLÜŞÜMDE EŞİTSİZLİK DERİNLEŞİYOR

“Küçük Amerika” yolunda ne kadar ileri gittiğimizi en net biçimde gösteren veriler, bölüşüm ilişkilerini açıklayan verilerdir. Bu nedenle ABD’deki servet dağılımı tablosu ile Türkiye’deki servet dağılımı tablosunu kabaca karşılaştırdık: ABD Merkez Bankası (FED) verilerine dayanan Bloomberg’in haberine göre Amerikalıların en zengin yüzde 1’lik kesiminin toplam mal varlığı (kişisel mal varlığı, hükmettiği zenginlik değil) 34.2 trilyon dolar, en alttaki yüzde 50’lik kesimin toplam mal varlığı 2.08 trilyon dolar. Çoğunluğu mali sermaye kodamanı olan en zengin 50 kişinin toplam mal varlığı, ülkenin aşağı yukarı yarısı olan 165 milyon kişininkine eşit. 

Anadolu Ajansı’nın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlediği bilgilere göre milyonerlerimizin toplam sayısı, 2019 sonundan 2020 ortalarına kadar 69 bin 13 kişi artarak 294 bin 454 oldu. 2019 sonunda 1 trilyon 391 milyar 599 milyon lira olan milyonerlerin toplam mevduatı, 8 ay içinde 458 milyar 500 milyon lira arttı.

AKP HANGİ SINIFIN PARTİSİ?

Siyaseten söylenen “yerli ve milli” kalıbı üzerinden, AKP’nin sınıfsal analizi yapılmaya çalışılıyor. Bu analiz girişimi, bizlere şunları vaaz etme amacını taşıyor:

1. AKP, FETÖ ve Batıcı liberal çevrelerle ittifak yapmasının amili olan Abdullah Gül-Ali Babacan-Ahmet Davutoğlu’nu içinden atarak yalnız siyasi bakımdan değil dayandığı sınıfsal ilişkiler bakımından da arındı. Hâlâ içinde Batı ile yüksek derecede ilişkiler kuran kimi kesimler bulunsa da bunlar kısmidir. Egemen olan kesim ise “yerli ve milli” Anadolu aslanlarıdır. AKP’nin Batı karşıtı siyasi tavırlar alması da bunun kanıtıdır.

2. AKP, DP’den beri gelen ve temsilciliğini TÜSİAD’ın yaptığı egemen sınıf çevrelerinin çıkarlarını hiçbir biçimde temsil etmiyor hatta onların çıkarlarına karşıt bir konumlanma içindedir.

Yukarıda aktardığımız tablo, AKP’nin 20 yıllık iktidarı boyunca bölüşüm ilişkilerinin yıldan yıla toplumun alt sınıfları aleyhine daha da bozulmasının önüne geçecek hiçbir şey yapmadığını anlatıyor. Tersine Batı mali sermayesiyle içiçe küçük bir mali sermaye sınıfı (ister laik ister muhafazakâr) AKP iktidarında her yıl biraz daha semirdi. İşbirlikçi mali sermaye sınıfı AKP döneminde o kadar güçlendi ki ülkemiz artık Cayman Adaları, Malta, Singapur gibi karapara aklanan bir yer olarak anılıyor. Paranın karası akı, Hıristiyanı, Müslümanı olmaz felsefesinin getirdiği yer burası.

İşbirlikçi mali sermaye ülkemizin emperyalist mali sermaye tarafından talan edilmesini de olağanüstü hızlandırdı. Dünya tarihinde Londra ve Singapur tefecilerine 128 milyar dolar kaptırmanın başka bir örneği yoktur. 

Bir partinin ne olup ne olmadığı, siyaseten söylediği sözlere bakarak belirlenmez. 

Programının hangi sınıfları zayıflatıp hangi sınıfları güçlendirdiğine bakarak belirlenir.

YAPILANLARA BAKMALI

Esas olan sosyoekonomik temele ilişkin yaptıklarıdır, siyasi söylem değil.

“Yerli ve milli” AKP, 20 yıldır iktidar olmasına karşın, ABD mali sermayesinin bir numaralı aracı olan dolarlaştırmaya kim tavan yaptırıyor? 

Nasıl oldu da varlığı emperyalist mali sermayenin operasyonlarından pay kapmaya bağlı olan işbirlikçi mali sermaye bu kadar güçlendi? İktidarda başka bir parti mi var? Halk, böylesi “eşyanın tabiatına aykırı” tezleri yutacak kadar saf sanılıyor olmalı!

Kapitalizmin ateşli savunucularından Thorstein Bunde Veblen, 1900’lerin başında mali sermaye sınıfına kapitalizme zarar veren “asalak” sınıf demişti. Ne kadar da doğru söylemiş!

Hasan BÖGÜN

GAZETECİ 

Yazarın Son Yazıları

Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025