Janus’un İki Yüzü: Kararı Kim Verdi? - Erendiz ATASÜ
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Janus’un İki Yüzü: Kararı Kim Verdi? - Erendiz ATASÜ

06.12.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Tarihe meraklılar, müzelerde gördüğümüz, eski Roma sikkelerinin üstündeki imgeyi anımsayacaklardır: Kafaları bitişik, yüzleri ters yönlere -biri doğuya, diğeri batıya- bakan çifte profil. Roma tanrılarından Janus’un iki yüzüdür bu. Tiyatro sanatını temsil eden biri ağlayan, diğeri gülen maskelerin Janus’tan mı esinli olduğunu düşünmüşümdür. Biri komediyi, diğeri trajediyi simgelemektedir.

Masal, ağlayan nar, gülen ayva’’ demez mi... Hayat çoğu kez üst üste binen çelişkilerle örülmüştür. Fakat bazen, örneğin antidemokratik yönetimlerde, bu iki yüz aynı kaptaki yağ ve su gibi ayrılır. 1980 darbesinde ve izleyen Özal döneminde üniversitelerde tanık olduğumuz işleyiş gibi.

YÖK’ten kurumlara gelen yazılı tamimler; ve en yukarıdan aşağılara doğru inen bambaşka bir sözlü buyruklar dizisi…

BİZDE ÇIT YOK

Birkaç gün önce televizyonlarda bana Janus’un çifte profilini anımsatan bir sanat olayına tanık oldum: Haftalardır, Mezzo tv kanalında ülkemizle ilgili görkemli bir duyuru yer almakta. Mezzo, Fransa kaynaklı ve çok nitelikli bir klasik müzik kanalı. Bütün dünyada ama doğal ki ağırlıklı olarak Avrupa’da izleniyor. Ülkemizde Digitürk kapsamında yayın yapmakta.

Digitürk, malum, hayli hissesini, birkaç yıl önce Katar kaynaklı “Bein -connect’’ iletişim kurumuna sattı ve ancak o şemsiye altında yayın yapabiliyor. Mezzo kanalına verilen bir reklamın maliyetinin ne kadarı sonuçta Bein-connect”e akıyor bilemem. Ancak Kültür Bakanlığımızın, günlerce yayımlanan bu duyuruya avuç avuç para döktüğünü tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok.

Duyurulan şu: Türk başkentinin özlenen konser salonu, 3 ve 4 Aralık günleri, dünya çapındaki opera yıldızı Angela Gheorghiu’nun ve sayılı piyano ikililerinden Güher -Süher Pekinel kardeşlerin katıldığı muhteşem bir konserle açılacaktır! Ne güzel! Keşke hazinemiz dolu olsa da, Pekinel kardeşler gibi üstün değerlerimizi ve dünyanın sayılı sanatçılarını sık sık dinleyebilsek. Keşke devletimiz sanata daha fazla değer verse de böyle müstesna sanat olaylarına kitlelerin, en azından gençlerin katılımı sağlanabilse…

Ama bakınız ne oluyor: Mezzo aracılığıyla Avrupa’ya duyurulan bu konsere dair bizim kanallarda çıt yok! İlan edilen saatte tv başına geçiyor, yandaş ve karşıt kanalları tarıyorum; kanımca karşıt kanallara haber filan verilmemiş. Yandaş kanallar birer birer olaya dahil oluyorlar ve muhteşem gece başlıyor: Sahneye Sayın Cumhurbaşkanımız çıkıyor, günün mana ve ehemmiyetini belirten uzunca bir konuşma yapıyor, Cumhuriyetin çoksesli müziğe katkısını “Jakobenizm” olarak niteleyip ağır sözlerle eleştiriyor. Bazı güzel anmalar ve dileklerde de bulunuyor.

Ve orkestra! Önce iki Osmanlı marşı, ardından Ferit Tüzün’ün kısa bir bestesi ve... Ansızın yayın kesiliyor! Konser arası diye düşünüp sabırla bekliyorum. Ama yok, yayın bitti! Tüm kanallarda aynı anda bitti! Ve hiçbir açıklama yok! Hani ya Angela Gheorghiu, hani Pekinel kardeşler! Hayretten donakalıyorum.

ÖZRÜ KABAHATİNDEN BETER

Ertesi gün internette gazeteleri tarıyorum, Sn. Cumhurbaşkanı’nın söylevine rastlıyorum, sanata ve sanatçılara dair tek kelime yok!

Sadece Mimarlar Odası’nın yerinde ve acı duyurusu. Salonun yaratıcı beyinleri, karı koca mimarlar Semra ve Özcan Uygur’un açılışa davet edilmemeleri üzerine, Mimarlar Odası’nın Kütür Bakanlığı nezdindeki girişimi sonucu bu ayıp telafi edilmiş(! ). Nasıl? Sayın Bay Özcan Uygur ve Sayın eşi’’ davet ediliyor ve kadın’’ın bu ülkede adının olmadığı, zekâsının ve emeğinin yok sayıldığı bir kez daha resmi bir yetkili tarafından onaylanıyor!

SORMAK HAKKIMIZ

Sanatsever bir vatandaş olarak Kültür Bakanlığına sormak hakkımdır diye düşünüyorum: Angela Gheorghiu ve Pekinel kardeşler Türkiye’ye geldiler mi? Konser verdiler mi? Verdiler ise Türk izleyicisi onları dinlemekten niçin mahrum bırakıldı! Mezzo’nun konseri bilahare yayımlayacağı söyleniyor. Doğru ise Türk izleyicisini hiçe sayan bu anlaşma niçin yapıldı?

A
çılış elbette önemlidir, fakat ülkemiz için. Pandeminin ortasında savurganlığa, Avrupa’ya caka satmaya gerek var mıydı ve amaç neydi? Yoksul vatandaşına maske dağıtamayan ülkem Mezzo kanalına ve gerçekten harika bir sesi olan Angela Gheorghiu’ya ne kadar ücret ödedi? Ülkemin insanı mı klasik müzik dinlemeye layık görülemedi, yoksa klasik müzik mi dini ve milli değerlerimize uygun düşmedi? Kararı kim verdi?

ERENDİZ ATASÜ

Yazarın Son Yazıları

Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025