Dünya Kanser Günü, Uluslararası Kanser Savaş Örgütü tarafından 2000 yılında, kansere karşı farkındalığı artırmak ve kanserin erken tanı, tedavi ve engellenmesini teşvik etmek için her yıl 4 Şubat’ta düzenlenen uluslararası bir gündür.
Uluslararası Kanser Savaş Örgütü tarafından bu yılın teması “Benzersiz Birlik” olarak belirlenmiş ve 2025- 2027 arası üç yıllık bir süreçte kampanyanın bu tema etrafında yürütülmesi amaçlanmıştır. Bu temanın seçilmesinin nedeni örgütün sayfasında şöyle açıklanmaktadır: “Kanser sadece tıbbi bir teşhis değil, aynı zamanda son derece kişisel bir meseledir. Her teşhisin ardında benzersiz bir insan hikâyesi yatar; keder, acı, iyileşme, dayanıklılık, sevgi ve daha fazlasının hikâyeleri. Bu nedenle, her bireyin benzersiz gereksinimlerini şefkat ve empatiyle tamamen bütünleştiren, kanser bakımına yönelik insan merkezli bir yaklaşım, en iyi sağlık sonuçlarına yol açar.
BAKIM VE PSİKOLOJİ
Kampanya, insan merkezli kanser bakımının farklı boyutlarını ve fark yaratmanın yeni yollarını araştıracak. Farkındalığı artırmaktan harekete geçmeye kadar üç yıllık bir yolculuk sunacak. Kanserle yaşanan her deneyim benzersizdir ve hastalığın ötesine bakıp hastadan önce insanı görebileceğimiz bir dünya yaratmak için hepimizin bir araya gelmesi gerekecektir. Bu Dünya Kanser Günü’nde, insanların ve toplumların gereksinimlerinin her şeyden önce geldiği kanser bakımının geleceğini yeniden yazmak için bir araya gelelim”.
Kendisi kanser olan veya ailesinde, yakınında kanser olanlar, kanserli hastanın bedensel ve ruhsal bakımının ne kadar önemli olduğunu çok iyi bilirler. Hem hastalığın ismi hem zorlu tedavi aşaması güçlü bir psikoloji ve bedensel sağlığı gerektirir. Uzun ince zor bir yoldur kanser hastasının hikâyesi ve her hastada farklıdır. Biri diğerine benzemez. Birisi gülüp eğlenerek tek başına kemoterapi almaya giderken diğeri yakınlarının kolunda, ancak onların desteği ile gider tedavi ünitesine. Kiminin saçları dökülüp, midesi bulanıp sürekli kusarken, kilo kaybı yaşarken; diğeri daha kolay geçirir bu süreci. Onlar birer hastadır herkesin gözünde ama gerçekte birer insandırlar.
TEDAVİ MALIYETİ YÜKSEK
Sağlıklı bireyler gibi kanser hastaları da gezmek, eğlenmek, giyinmek, süslenmek, yemek, içmek isterler. Bunlar çok doğal ve insani isteklerdir. Çevreye bakarsanız “Sen hastasın ne gerek var bunları yapmana, yorulmana” sözlerini duyarsanız. Halbuki kanser hastalarının yapabildikleri ölçüde normal yaşamın akışında yaşamaları esasında tedavinin de bir parçasıdır. Çünkü böyle yaşamak onların psikolojilerinin iyi olmasını sağlar, kanserle savaşmada vücudun ordusu olan bağışıklık sisteminin silahlarından biridir iyi ve sağlam bir psikoloji. Bir diğeri de düzenli ve dengeli beslenmedir. Özellikle kas kitlesi güçlü olan bireyler kanserle savaşta galip gelen taraftır. Güçlü kas kitlesi yeterli protein alımı ve düzenli hareket ile olanaklıdır. Beslenme konusunda alım gücü düşük bireylerde mutlaka devlet katkısı gereklidir.
Kuşkusuz kanser, tedavisi zor ve pahalı bir hastalıktır. Sosyal güvencesi olmayan bireylerde süreç çok daha zordur. Kaldı ki zaman zaman sosyal güvencesi olanların bile ilaç sıkıntısı nedeni ile tedavileri aksayabilmektedir. Bu durum psikolojileri çok kolay bozulabilen bu hastalarda “tedavisiz kalırım” endişe ve korkusu yaratarak tedaviye yanıtı zorlaştırabilmektedir.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Görüldüğü gibi kanser her yönüyle zor bir hastalıktır. Geç dönemde tanı konulan hastaların yaşadıkları sürece yaşam kalitelerini artıracak bakım tedaviye ihtiyaçları vardır. Tedavisi olanaklı olanlarda hastalığın tekrarlama riski açısından belirli aralıklarla kontrolü gerekir. Kontrol için gereken tetkikler pahalı tetkiklerdir. Hem tanı ve tedavisi, tedavi sonrası takibi hem de tedavi şansını kaybetmiş hastalarda bakım tedavisi açısından maddi yükü oldukça fazla olan bu hastalığı önlemek her zaman çok daha ucuz ve kolaydır.
Erken tanı için meme kanseri, karaciğer kanseri, kolon kanseri gibi belli kanser tiplerinde tarama testlerinin düzenli yapılması, kansere yol açtığı bilinen sigara, obezite, hepatit virüsleri, HPV(insan papilloma virüsü) gibi etkenlerin ortadan kaldırılması kanseri önlemede oldukça etkin yöntemlerdir. Bireylerin kendi sağlıkları için, devletlerin genel toplum sağlığı için kansere karşı korunmada 4 Şubat Dünya Kanser Günü, hastalığa karşı farkındalık oluşturmak açısından önemli bir fırsattır.
PROF. DR. ÜLKÜ SARITAŞ