Eğitimin amacı, çocukların yaşamla öğrenmesini, yaşamdan öğrenmesini sağlamaktır. Köy Enstitüleri bunu amaçlamıştı. Fakat köylünün aydınlanmasını, bilinçli yurttaş olmasını istemeyenler, bu okullara karşı düşmanlık beslediler.
Sık sık, ilkokuldan sonra Gönen Köy Enstitüsü’nün yerleşkesinde açılan öğretmen okulundaki spor alanlarımızı, bahçelerimizi, tarlalarımızı, müzikevimizi, zengin kitaplığımızı, babacan yönetici ve öğretmenlerimizi, arkadaşlarımızı düşünürüm. Ya günümüz okullarının, çocuklarının durumu? Nerede o geniş oyun ve uygulama bahçeli, donanımlı, kuş, çocuk cıvıltılarının, futbol topu seslerinin geldiği okullar?
Şimdi apartman okullar var, hem de okulöncesinden üniversiteye. Dört duvar arasında. Yol kıyısında arabalarıyla bekleyen ana babalar. Okul kapısından ayağı toprağa değmeden arabayla eve götürülen, ekran başına çöken çocuklarımız. Önceleri apartmanlarda yalnız dershaneler vardı. Sonra bunların çoğu özel okul oldu. Son yıllarda ne yazık ki devlet de bahçesiz okullar açmaya başladı. Eski okulların bahçeleri de otopark yapıldı.
ALMANYA, NELERİ ÖRNEK ALDI?
Bizler, geniş topraklarda kurulan üretici Köy Enstitülerini, uygulama bahçeli okulları kapatırken, elin oğlu bakın ne yapmış? Yıllardır Almanya’da yaşayan yazar, dostum Kemal Yalçın’ın 16 Nisan 2021’deki mektubundan okuyalım:
“2003 - 2005
yıllarında Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Sınavı’nda (PISA) Almanya; temel
eğitim düzeyi gelişmiş ülkeler ortalamasının altındaydı. Eğitimin düzeyini yükseltmek için çareler düşünüldü. Dünyadaki başarılı eğitim denemelerinden
yararlanıldı.
Türkiye’deki Köy Enstitüleri denemesinden de
yararlanıldı, örnek alındı.
İlk önce, ilkokullardan
başlayarak her öğrencinin bir müzik aleti çalması, okul bahçelerinde
sebze meyve yetiştirme alanlarının ayrılması, çocukların kafa kol (düşün - beden) ilişkisini geliştirecek önlemler alındı. Bazı okullarda
arıcılık öğretildi. Çocuklar ürettikleri balı okullarında dağıttılar. Demokrasi
bilincini çekirdekten
yerleştirmek için,
ilkokullarda okul parlamentoları sistemi uygulamaya konuldu. Spora, sanata, el
becerilerini geliştirici uygulamalara başlandı.”
MUSTAFA GAZALCI
16., 22. DÖNEM DENİZLİ MİLLETVEKİLİ, EĞİTİMCİ