NATO, “politik ve askeri vasıtalarla üye ülkelerin özgürlüğünü ve güvenliğini temin etmek amacıyla” 04.04.1949 tarihinde Sovyetler Birliği’ne karşı kuruldu. NATO’nun esas amacı, ABD’nin dünyaya tek başına hâkim olmasına yardımcı olmaktır. Çünkü NATO demek aynı zamanda ABD demektir. NATO içerisinde her ne kadar Avrupalı ülkeler olsa da bu ülkeler ABD’nin egemenliğini kabul etmiş durumdadırlar.

NATO hiçbir zaman ABD’nin çıkarına olmayan bir kararı almaz. Dolayısıyla NATO üye ülkelerinin özgürlüğünü ve güvenliğini sağlamaktan öte ABD’nin özgürlüğünü ve geleceğini güven altına alabilmek için üye ülkelerin varlığını korur. Finlandiya ve İsveç de bu amaçlarla üye oluyor.

Teröre destek

NATO son yıllarda üyesi bulunan ülkelerin güvenliğini sağlarken bizim ülkemizin güvenliğini ise tehlikeye atacak adımlar attı. Örneğin Rusya’dan satın almış olduğumuz S-400 füze savunma sisteminden dolayı ABD, hasımlarına yaptırımlar yoluyla karşılık verme yasasını (CAATSA) yürürlüğe soktu. F-35 programından çıkardı. Teslim etmesi gereken F-35’leri vermedi. Bugüne kadar F-35’lerin yerine F-16’ları da ülkemize teslim etmedi. Suriye ve Irak’ta IŞİD ile mücadele ediyor bahanesi ile PKK, PYD terör örgütlerine silah desteği sağlıyor. Son dönemde de Yunanistan’ı ve Ege adalarını ülkemize karşı silahlandırdı. ABD’nin bir NATO üyesi olarak ülkemizin güvenliği yerine terör örgütlerinin güvenliğini yeğlemesi kabul edilemez. Bu koşullarda NATO’dan ülkemizin güvenliğini sağlamasını beklemek hayalden başka bir şey değildir.

Bölgemizin güvenliği

Ülkemizin birliğini ve güvenliğini korumak esasen siyasi iktidarın görevidir. Siyasi iktidar bu anlamda bazı adımlar attı. PKK, PYD terör unsurlarına yönelik Suriye’ye askeri hareketler düzenledi. Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın aldı. Ancak bu adımlar yeterli değildir. Halen Suriye ve Irak’ta bulunan PKK, PYD terör örgütlerinin hedefi durumundayız. ABD bu örgüte desteğini sonlandırmadıkça bu terör faaliyetleri sona ermez. Bu sebeple siyasi iktidar ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü korumak için komşu ülkeler ile güç birliği yapmak zorundadır. Rusya ile yapmış olduğu güç birliğini daha ileri bir noktaya taşımak zorundadır. Ancak siyasi iktidar bugüne kadar Rusya sayesinde elde ettiği kazanımları ABD ile müzakere etmek için kullandı.

Bölgemizin güvenliği aynı zamanda ülkemizin güvenliği anlamına gelir. Bu nedenle terörle mücadele için komşu ülkeler olan Irak, İran ve Suriye ile güç birliği yapılmalıdır. Ayrıca ABD’nin bölge ülkelerini parçalama planlarına karşı Rusya dahil bu ülkeler ile ortak güvenlik antlaşması imzalanmalıdır. Ortak güvenlik antlaşması yapılan bir bölgede ABD asla at koşturamaz. Dolayısıyla ABD ve NATO’nun olmadığı bir yerde terör unsurları da barınamaz