Tarihsel eylemler toplumsal bilinçle gerçekleşir.

Ucuz emek cennetine, çağdışılığın karanlığına, sadaka toplumuna dönüştürülen, tarikatlara teslim edilen, geleceği ipotek altına alınan ülkemizde, toplumsal bilince gereksinim yakıcı boyutta...

Kadınlar, üniversite öfkeli.

Gençler geleceğini, sağlık çalışanları yaşam ışığını, hukukçular adaleti, özgür basın gerçeği aramaya devam ediyor.

Geleceğin yapılanmasının temeli olan bilim ve eğitim kanarken tarımıyla, hayvancılığıyla, sanayisiyle, hizmetiyle emek, binlerce yıllık özgürleşme savaşımında yeni yöntemler arıyor.

‘KİTAP ŞEHRE DÖNÜYOR’

İnsanlaşma savaşının birikimini dünyanın her yerine, diline, kültürüne taşıyan kitap, bu görkemli arayışın vazgeçilmez bir buluşu, nesnesi.

Öncü, simge şenliğimiz, iki yıl aradan sonra kitabın toplumsal bilince katkısını bir kez daha kanıtlayarak var etti kendini: TÜYAP 39. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı (3-11 Aralık).

“Onur yazarı”nın Nazlı Eray olduğu, toplumsal bilince katkının bu yılki fuarı, adını, fantastik edebiyatı, mitolojiyi, bilimkurguyu da içeren “büyülü gerçekçilik”ten aldı: “Kitabın Büyülü Dünyası.”

“Kitabıma dokunma!” diyenlerin fuarı, bin kadar yayınevinin 200 bin kadar kitabını, 2 bine yakın yazarı okurla buluşturuyor.

Fuarda, sayısı 300’ü bulan etkinlik, yüzlerce imza günü yapıldı, yapılıyor.

EDEBİYATÇI FELSEFE HOCASI

Fuar coşkusu sürerken Anlayan Tarih, Berkeley’de Varlık ve Algı Sorunu, Edmund Husserl’in Fenomenolojisi ve Nesnelerin Varlığı, Felsefenin ABC’si gibi incelemelere, Sanat/ Görünendeki Görünmeyen, Pera Peras Poros, Kadın ve Benzeri/ Bir Kadın Ütopisi gibi denemelere, Tarihte Akıl (Hegel), Avrupa İnsanlığının Krizi ve Felsefe (Husserl) gibi çevirilere imza atan Prof. Dr. Önay Sözer’in (d. 1936) aramızdan ayrıldığı haberi geldi.

1955’te dergilerdeki yazılarıyla başladığı yazın yaşamında Öteki ya da Meleğin Kitabı, İsis’in Düğümü, Sonradan Yaşamak, Piri Reis’in Kayıp Adası, Sarsılanlar, Dolambaç gibi romanlar; Çıplak Gülüş adlı öykü kitabı armağan eden Sözer adına dostları, çok değer verdiği “zaman-mekân”, “gelenek-gelecek” arasındaki boşluğu işleyen Bir Arada adlı bir armağan kitap hazırladı.

68’Lİ AYDIN AĞABEY

Dünü bugüne bağlayan bilincin mücadeleci tanığı, 68 kuşağının yiğit delikanlısı, direnişçi ruhunu hep koruyan, 68’liler Birliği Vakfı’nın kurucularından, genel başkanlarından Sönmez Targan’ın (d. 1944) yaşamını yitirdiğini Cumhuriyet Kitapları’ndaki imza günümde öğrendim.

TİP’te yöneticilik, DİSK’e bağlı sendikalarda eğitim uzmanlığı yapan, TMMOB’de çalışan, dağcılık sporuna emek veren, Politika, Vatan, Cumhuriyet gazetelerinde çalışan, yazan Targan, Venseremos/ Zafer Bizimdir, Yeşil Tuzak, Mıntıka Temizliği/ 68’li Gözüyle Dünya ve Türkiye adlı kitaplarıyla da “Tam bağımsız Türkiye” mücadelesini sürdürerek yaşadı hep.

GÜLÜŞÜ GÜZEL BİR KARDEŞ

Çevreci, fotoğrafçı, gazeteci, doğa âşığı, öğretmen Aslı Kurt Can’ın (d. 1980) çok genç yaşında yaşamdan ayrıldığı haberi kahretti.

Öğrenciliğinden beri tanışırdık. Yaşama sevinci ve umut doluydu.

Dost canlısıydı. Tanıyan hayran kalırdı ona.

Enerji doluydu. Çakmak çakmaktı gözleri, kocamandı yüreği...

Sevgi dağıtırdı, iyimserlik saçardı içten gülüşüyle Aslı.

Can yoldaşı Çağdaş Can ile Kıyı Ege Gazetesi’ni çıkarıyorlardı.

*

68’liler Birliği Vakfı başkanım ve mücadele arkadaşım Sönmez Ağabeyim, beyefendiliğiyle de örnek olan Önay Hocam, pırıl pırıl bakışlı genç kardeşim Aslı, aydınlıklarıyla, anılarıyla, çeşitli alanlardan toplumsal bilincimize katkılarıyla sevenlerinin gönüllerinde yaşayacak...