Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Efsanenin Ölümünün 6'ncı Yılında
Başlığı İzmir Konak Belediyesi’nde düzenlenecek olan Ecevit’i anma töreni için Başkan Hakan Tartan’ın cep telefonuma düşen çağrı mesajından aldım.
\nDün eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in ölümünün 6’ncı yıldönümüydü.
\nCHP’nin resmi organı günlük Ulus gazetesinde dış haberler sorumlusu olarak çalışırken, olağanüstü İngilizcesi ile İsmet İnönü’nün de dikkatini çektiği için onun yabancı büyükelçilerle görüşmelerinin çevirmeni olarak genç yaşında siyasete atılan Ecevit, 1957’de Ankara milletvekili seçildi.
\n1963’te de İnönü’nün başkanlığında kurulan CHP-AP-YTP hükümetinin Çalışma Bakanı oldu. Çalışma yaşamımız onun bakanlığı döneminde toplusözleşme, sendika, grev ve lokavt gibi işçi ve işveren hayatında olmazsa olmaz öğelerle tanıştı.
\n1961 Anayasası’nın bu doğrultuda günlük yaşamımıza getirdiği güvencelerin titiz ve gönüllü uygulayıcısı olarak kısa sürede emeğin, alın terinin Batı ülkelerinde kavga ve kan ile alınmasından ürken sermaye çevrelerine, emekçiye insan gibi yaşama güvencesi verilirse ülkede sosyal barışın sürekli olarak yaşayabileceği gösterildi.
\nDönemin tek işçi konfederasyonu olan Türk-İş bugünkü gibi lümpen yöneticilerin eline geçmemişti. Sanayi kesiminin büyük bölümü devletin patronluğundaydı.
\nYeraltı kaynaklarının da koruyucu işletmeciliğini yapan devletin emekçileri gözeten politikası, Batı’nın vahşi kapitalizmini uygulamayı düşünen kimi işverenlerin iştahlarını tıkamış; toplumsal barış üretimin artmasında öncü örnek olmuştu.
\nBu açılım, o zamana kadar özellikle Güney Anadolu’da toprak ağalarının yönetiminde egemen olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin sola açılmasına destek sağladı. Partinin 17’nci kurultayı İlk Hedefler Beyannamesi’ni kabul ederek Türk politikasında 1961 Anayasası’nın yapılmasına ışık tuttu.
\nAnkara Milletvekili ve Çalışma Bakanı Ecevit, o kurultayın Ana Davalar Komisyonu’nda başkanlık yapıyordu. İstanbul delegesi olarak da ben komisyonun sözcülüğünü üstlenmiştim. Bülent Bey’le sıcak ilişkilerimiz o sırada başladı. Beyannamede emek, grev, toplusözleşme gibi kavramlara yer verildi.
\n1965 seçimlerinde İstanbul Milletvekili olarak TBMM’ye katıldığım zaman CHP’nin o seçimlerde beklenen başarıyı gösteremeyişinin kabahatini Ortanın Solu sloganını kullanmasına bağlayanlar, gerçek sorumlunun partinin gösterdiği adaylar arasında 27 Mayısçı emekli subayların olması nedeni ile yapıştırılan askerci ve darbeci olarak algılanmasında aramıyorlardı. Ecevit 18’inci kurultayda partinin genel sekreteri olarak makûs talihi değiştirmek için önemli adımlar attı.
\nCHP, artık çalışanların, dar gelirlilerin, üreticilerin sorunlarının bekçiliğini üstlenmekle kalmamış, her sabah toplanan merkez yönetim kurulu, ülke gündemini etkileyecek programlar belirleyerek köy, kent ve kasaba demeden Anadolu’yu harman ediyordu.
\nÜstündeki ölü toprağı nadaslanmış, yapılan çalışmaların verdiği filizler giderek kök salan ağaçlara dönmüştü. Statükonun yılmaz bekçisi Adalet Partisi de merhum Alpaslan Türkeş’in liderliğindeki MHP de bu değişimi baltalamak için dış kaynakların beslediği Türk Gladyosu ile işbirliği halindeydiler.
\nO işbirliği kasaba kasaba ülkeyi gezen Ecevit’e yer yer taşlı, sopalı hatta kurşunlu katil müsveddelerinin hücumlarını sahneletiyordu.
\nBirincisi Gerede’de bir mitingde, ikincisi ABD’de bir gezi sırasında, üçüncüsü de İzmir dönüşü üç kez suikast girişimini atlatırken, bu girişimlerden üçüncüsünde İzmir Çiğli Havaalanı’nda beraberindeki yakın arkadaşı Mehmet İsvan’a isabet eden kurşun, İsvan’ı sakat bıraktı.
\nO zaman anlaşıldı ki, kullanılan silah sadece Özel Harp Dairesi envanterinde bulunan Kanas tipi bir araçtır!
\nBir dördüncü girişimin ihbarını dönemin Başbakanı Demirel resmen duyurmuş, CHP’nin Taksim mitinginde kendisine alandaki Opera Oteli’nden ateş edileceği bildirilmişti.
\nToplantıdan vazgeçmek yerine olayı İstanbullularla radyodan paylaşan CHP lideri, eşi ile alanda olacağını söylemiş ve bir milyon yurttaş onu dinlemek için alana akmıştı.
\nBu anlattıklarım CHP’nin üçüncü genel başkanının mücadele azminin birer örneğidir. 12 Mart darbesinde İnönü ile ters düşme bahasına sivil itaatsizlik yöntemini seçen tek siyaset adamı o oldu.
\nBenzer bir karşı koymayı TBMM’yi kapatan Evren cuntasını protesto için yaptı. Genel başkanlıktan ayrıldı.
\nDün onu anmak amacıyla İstanbul’da CHP’li Ataşehir Belediyesi’nin yaptığı bir parka adının verilmesi ve ünlü kasketiyle yapılmış anıtının açılması töreninde CHP’nin Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun bulunması, bugünkü kuşaklara “Ne Ezen Ne Ezilen / İnsanca Hakça Bir Düzen” sözünün banisini Avrupalı Sosyal Demokratların da hayranlıkla tanıdıklarını söylemesi, benim gibi eski bir yol arkadaşını heyecanlandırdı. Mutlu etti.
\nCumhuriyet Halk Partisi Baykal’ın silmeye çalıştığı değerlere sahip çıkarak özüne dönüyordu.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık