Murat Ağırel paylaştı, “2022 yılı Sayıştay raporlarına göre SGK’nin 362 milyar TL alacağı var. Bu miktarın sadece 38 milyar TL’si belediyelere ait”.

324 milyar TL işçi çalıştıran patronların borcu. İşçilerden yaptıkları kesintileri SGK’ye yatırmayıp bedava kullanmayı sürdürüyorlar.

SGK ses çıkarmıyor, parasının peşine düşmüyor. Bu takipsizliği 22 yıldır iktidarın göz yumması veya alacağını takip etme! tavsiyesi ile yaptığını varsayabiliriz. Başka bir izah bulmak istemiyorum.

Öyle ya, SGK kendine kalsa, durup dururken neden 324 milyar TL alacağının peşine düşmesin, üstelik cezalarıyla birlikte? Yoksa SGK’nin başında işverenler konfederasyonları genel başkanı(!) mı oturuyor?

Hayır tabii, ama SGK iktidara bağlı, iktidar Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı demek.

Patronluğunu onlar yapıyor.

İktidar bütçe açıkları ile cebelleşirken, o halde 324 milyar alacağın peşine neden düşmez de SGK’nin batmasına göz yumar?

PATRON İKTİDAR DEMEK

Patronların peşine düşmez ama sosyal belediyecilik ile halkın ağır geçim sıkıntısına çareler bulmaya çalışan CHP’li belediyelerin düşer, hatta hacze bile başlar...

Burada tabii ki herkes SGK borçlarını anında ödemelidir. Ama AKP bilerek ve isteyerek 25 yıldır yönettiği belediyelerin SGK borçlarını ödemesi için bir şey yapmadı. Çünkü emeklilere ait o borçlar belediyeler aracılığıyla kırıştırılıp durdu! Patronlar da ödemedikleri primlerin kaymağını yiyor.

Bizzat sermaye sevgisi Ankara’da oturuyor çünkü...

ŞİRKET KÂRLARINI YİYİP BİTİRİRSEN…

Ortalık vergi ödemeyen ama iktidardan milyarlarca TL’lik yatırım alan devasa yandaş şirketlerin isimleriyle dolup taşıyor... Dahası bir bayan AKP milletvekilinin milyonlarca cirosuna rağmen yıllarca tek kuruş vergi ödemediği açıklanıyor. Kendisi de pişkin pişkin kâr ettik de vergi mi ödemedik diyor. Evet, yüksek ücretler ve harcamalarla şirket karlarını aranızda paylaşırsanız, geride ödenecek vergi kalmaz. Bayan milletvekili şu bilançolarını açıklasa harcamalarını bir görsek.

Acaba diyorum trilyonlarca lira ihale alanlar, ihale karşılığı peşin kar ödemeleri mi yapıyor, ödenecek vergiler mi aralarında paylaşılıyor. Bilmiyoruz. Ama durum o kadar rezalet ki her türlü spekülasyon, gerçekle ilgili veya ilgisiz ortalığa salınıyor. (SGK prim affı gündemde! Bu ayrı konu!)

‘BİZİ SİZLERDEN HİÇBİR ZAMAN KİMSE AYIRAMAYACAK’ 

Bu sözler cumhurbaşkanına ait. HIT-30 yüksek teknoloji teşvik programını açıkladığı, beş yıl içinde Türkiye’nin yüksek teknoloji odağı ülke olacağını iddia ettiği toplantıda. Cımbızla çıkarmış olmamak için paragrafı olduğu gibi alıyorum:

“Sözlerimin hemen başında imalat, istihdam, ihracatla, ticaretle, yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine katkı veren tüm sanayicilerimize teşekkür ediyorum. Savunma sanayinden otomotive, kimyadan güneş enerjisi hücrelerine oldukça geniş yelpazedeki şirketlere teşekkürlerimizi bizzat ifade ettik. Bundan sonra da sözlerin yanında olmayı özellikle sizlerin ortaya koyduğu icraatla yanında olmayı sürdüreceğiz, yeter ki siz çalışın, üretim, istihdam sağlayın. Allah’ın izniyle bizi sizlerden hiçbir zaman kimse ayıramayacaktır.”

Cumhurbaşkanı hızını alamayıp şunu da söylüyor:

“Sermaye düşmanlığı, yatırım karşıtlığı yapanlara da asla fırsat vermeyiz.”

KATOLİK EVLİLİK GİBİ

Birincisi, şu günlerde sermaye düşmanlığı, yatırım karşıtlığı yapan mı var, varsa kim, belki bir avuç insan dışında?

Yoksa sermayenin (yani patronların) vergi ödemediklerini liste liste açıklamak “sermaye düşmanlığı” mı oluyor? SGK primlerini tepe tepe kullanarak SGK ve bütçeyi 324 milyar liralık delikler açmasını eleştirmek mi sermaye düşmanlığı?

Belki de öyledir. Cumhurbaşkanı şöyle düşünüyor olabilir: Primlerini ödemeyerek aslında sermayelerini büyütüyorlar, çünkü bunları yatırım için kullanıyorlar...

İkincisi, yani Allah’ın izniyle bizi sizlerden hiçbir zaman kimse ayıramayacaktır sözleri “Bu ne sevgi ahhh” şarkısını ve Katolik evliliğini akla getiriyor.

Bu yaklaşım, patronlara, SGK primlerini ödememekten tutun, vergi bile vermeme hakkını da veriyor. Özellikle iktidar şirketlerine!

HIT-30 teşvik programı, bir sonraya...