Özdemir İnce

AKP usulü Müslümanlık

19 Mart 2019 Salı

Hadislerde 12 adet büyük günah (kebair) var: 1. Allah’a ortak koşmak, 2. Haksız yere adam öldürmek, 3. İffetli, temiz bir kadına zina etti diye iftirada bulunmak, 4. Zina yapmak, 5. Düşman hücumu sırasında savaştan kaçmak, 6. Sihir ve büyü yapmak, 7. Yetim malı yemek, 8. Müslüman anababaya asi olmak, 9. Aileye karşı istikameti terk etmek, 10. Faiz yemek, 11. Hırsızlık yapmak, 12. İçki içmek.
Bendeniz fakirin 12 üzerinden bir tek günahı var: İçki içmek.

***

Asabiyye, yalan söylemek, rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma, iftira, devlet kasasını soymak, ihaleye hile karıştırmak, kamu malına zarar vermek, seçimde hile yapmak ve benzeri eylemler büyük günahlar arasında yer almıyor; Kuran’da ve hadislerde envanteri yapılmamış, küçük günahtan sayılıyor.
En büyük günah “Allah’a şirk koşmak”! Cezası büyük! “Kim de Allah’a ve resulüne isyan eder ve Allah’ın sınırlarını da aşarsa, Allah onu, içinde uzun süre kalıcı olarak ateşe sokar.” (Nisa, 14) Ama öteki büyük günahların tamamı şu ya da bu şekilde idare edilmiştir.
Küçük günahlarda bir sorun yok; onlar için Kuran’da bağışlayıcı ayetler (1) var:
“Eğer yasaklandığınız günahların büyüklerinden uzak kalırsanız, diğer kötülüklerinizi örteriz ve sizi nimet ve bereket dolu bir varış yerine ulaştırırız.” (Nisa, 31)
“Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder.” (Nisa, 48)

***

AKP tarzı Müslümanlığın arkası çok sağlam: Yalan-dolan, hırsızlık, rüşvet, adam kayırma, iftira, kamu mallarını peşkeş çekmek, haram yemek türünden her türlü melanet serbest, Allah senden hesap sormaz, yeter ki tekbir getir, “Ya Allah Bismillah Allah-u ekber!” diye haykır!
Açıkça söylemek ve yazmak gerekirse bu Allah AKP’nin özel Allah’ı, geri kalanın Allah’ı değil. Bu nedenle ötekiler için başta ceza yasası olmak üzere laik Cumhuriyetin yasaları geçerlidir. Bu laik yasalar AKP’ye sökmez!

***

AKP’nin işlerini yukarıdaki bağlamda değerlendirmeyenler onun işlemlerini anlamakta güçlük çekerler:
R.T.Erdoğan’ın dünyaya ilan ettiği büyük Kabataş yalanı yüzünden namuslu ve suçsuz insanlar suçlandı; Allah, din, cami ve millet düşmanı, vatan haini ilan edildi ama sonra bu iddianın asparagas olduğu kanıtlandı. Ancak başta Erdoğan olmak üzere iddiacılar tınmadılar bile. Hiçbir yaptırım tehlikesi olmadı... Nasıl olsa AKP’li Allah’ın koruyucu kanatları altındaydılar ve yasalar da iktidarın vesayeti altındaydı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Beyoğlu’nda yürüyüş yapan kadınlara karşı da aynı taktik: Kadın Günü’nü kutlamak amacıyla yürüyüş yapan kadınların üzerine polis biber gazı sıkmış; kadınlar da onları ıslıklayıp yuhlamış. Kadınlar koyun sürüsü değil! Ama ertesi gün yandaş basın, kadınların o sırada okunan ezanı ıslıklayıp yuhaladığı yalanını ortaya attı. Oysa yatsı ezanı o gece saat 20.28’de okunmuş; yuhalama ve ıslık saat 22.00’den sonra. AKP Genel Başkanı Erdoğan bu yalana da sahip çıktı: “Ezana, ıslıklarla sloganlarla terbiyesizlik ettiler. Bunların tek ittifakı ezan bayrak düşmanlığıdır” diye buyurdu. “Bunlar” denen kitle bir seçim arefesinde, kuru deriden bal çıkartmak istenirken, kuşkusuz, ezan yuhalayacak kadar budala değildirler. Çoğu lise, üniversite mezunu!

***

Bereket bu iddianın da asparagas olduğu anlaşıldı. Ama ne gam, birkaç hafta sonra Kabataş’taki kadın gibi, bira içilen cami gibi bu da Cumhuriyetçilerin ve demokratların vukuat siciline işlenecek ve Reis Bey tarafından CHP’ye ciro edilecektir! Bile isteye ısıttığı siyasal iklim AKP’nin altındaki buzul tabakasını iyice eritti.

(1) Yazıdaki ayet çevirileri Prof. Dr. Y. N. Öztürk’e aittir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları