Özdemir İnce

İbret olsun diye!

31 Ekim 2023 Salı

Bugün Hürriyet gazetesinden Yalçın Bayer kardeşimi bile isteye üzeceğim ama hak etti! Yalçın Bayer kardeşimin, Cumhuriyet, laiklik, bilim ve okul konularında şakam olmadığını bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Küsmece yok!

Ben 2000 yılında Hürriyet’te yazmaya başladığımda Yalçın’ın “Yeter Söz Milletin” köşesi vardı. Kendisine gelen mesajları, ilgi çeken haberleri yayınlar, ilginç bulduğu yazılardan alıntılar yapar. Ama yayımladıkları hakkında hiçbir yorum yapmaz. Hakemliği okura bırakır. İyi mi, kötü mü, kendisi bilir ama 19 Ekim 2023 günü yayımladığı “Dinle Bilim Ayrılmamalı” başlıklı yazıyı yorum yapmadan alması bence büyük bir gaflet!

Hz. Muhammed’in (S.A.V) İzinden Giden Mustafa Kemal” (Halk Kitabevi) adlı bir kitap yazmış olan F. Müjgân Doğan adlı yazarın “Saygıdeğer Mustafa Çağrıcı Hocam” diye seslendiği bir yazıyı alıntılamış Yalçın Bayer. Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı Karar gazetesi yazarı, ilahiyatçı. Söz konusu “Dinle Bilim Ayrılmamalı” başlıklı yazıyı okuyalım:

[Saygıdeğer Mustafa Çağrıcı Hocam. İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımını anlattığınız bu haftaki yazınızda, Nobel Ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar’ın, dünya nüfusunun 1000’de 2’sini oluşturdukları halde bilim Nobel’lerinin yüzde 20’sini alan Yahudiler hakkındaki sözüne yer vermişsiniz: “Onlar bütün insanlardan daha üstün zekâlı mı? Yok, değiller. Onların kültüründe eğitime, bilime önem veriliyor. Bu asırlarca öyle gelmiştir.

Bir Yahudi olan Albert Einstein da aynı şeyi söylemişti: “Benim özel bir yeteneğim yok. Sadece aşırı meraklıyım.

İdrak ettiği çok ama çok önemli bir şeyi de çağın en önemli bilim insanı kimliğiyle dile getirmişti: “Dinsiz bilim topal, bilimsiz din kördür.

Ayırdığımızda engellidir! Batı’nın zulmü, İslam ülkelerinin hali, bu engelli halin ürünüdür. Bu mükemmel birliği ihtiva eden din İslamdır. 

Kuşkusuz, Allah katında din, İslamdır.” ( l-i İmran/19) Bu mükemmel birliği içerdiği için tamdır, mükemmeldir. Maide mükemmel (ekmel) olduğu, hakkı, hakikati tam olarak ortaya koyduğu için “İslam’dan başka din arayanın dini kabul edilmeyecek, hüsranda olacaktır.” ( l-i İmran/85) Dolayısıyla yapmamız gereken gayet açık: Dinle bilimi ayırmamak! F. Müjgân DOĞAN]

Çağdışı İslamcı bir kafanın ürünü olan, sapla samanı karıştıran bir yazı. Fazla titiz davranmadan din ve bilimin sıradan tanımına Vikipedi’den bakalım:

“Din, kaynağı vahye dayanan ve insanın mutluluğunu amaçlayan bir kurallar sistemidir. İnsanın varoluşuyla birlikte gelen inanma ihtiyacına cevap verir ve inançlıların yaşamına anlam katar.”

“Bilim nedensellik, merak ve amaç besleyen, olguları ve iddiaları deney, gözlem ve düşünce aracılığıyla sistematik bir şekilde inceleyen entelektüel ve uygulamalı disiplinler bütünüdür.”

Din vahye dayandığı için orada durmak zorundasın! Vahiy Tanrı sözüdür ve o söze de insan düşünmeden, irdelemeden inanmak zorundadır. Din değişmez. Oysa bilim deney, gözlem ve akla dayanır. Durmadan gelişir, değişir ve ilerler. Atom bölünmeden önce “bölünmez bir bütün” olarak tanımlanıyordu. Dinle bilim iki ayrı kategori olduğu için ayırmak gerekmez; zaten ayrıdır. Tanrı ve dine ya inanırsın ya da inanmazsın. Üstelik tektanrılı üç din var. Bilime inanmıyorsan Allah selamet versin. Artık kul ve kölesin!

Albert Einstein, “Dinsiz bilim topal, bilimsiz din kördür” demiş midir? Demiştir! Ama üstadın her dediğine bilimsel kafa inanmak zorunda değil. Demişse bile “İslam”ı işaret etmemiştir. Din eğer bilime esin (ilham) kaynağı olsaydı Müslüman ülkeler ve halklar bunca sefil ve acınacak durumda olmazdı. Demek ki Tevrat ve İncil kendisine inananlarına bilimsel ilham veriyor.

F. Müjgân Doğan, Kuran’dan alıntı yapmış: “Kuşkusuz, Allah katında din İslam’dır” ( l-i İmran/19) diye. Ama kendi diliyle tuzağa düşmüş: Musevilik ve Hıristiyanlık din sayılmadığına göre bilim dünyası toptan dinsizlerin elinde. Ne olacak şimdi? Dinsiz bilim ve bilimci ile İslam dini nasıl kucak kucağa olacak?

İslamdan başka din arayanın dini kabul edilmeyecek, hüsranda olacaktır.” ( l-i İmran/85) Bu ayeti okuyun ve unutmayın!

F. Müjgân Doğan Hanım, bilim laiktir, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi. Sana gelince Yalçın Bayer kardeş, din ve bilim su ve zeytinyağı gibidir. Şu saçma yazıyı alıntılayarak bana top kaldırdığın için teşekkür ederim!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları