Basra harap olduktan sonra
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Basra harap olduktan sonra

03.02.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dolmabahçe açıklaması tanımlanamayan bir cisim olarak siyasette yer almaya devam ediyor. İşin merkezinde de yine başkanlık meselesi yatıyor.
Bülent Arınç, Erdoğan’ın Dolmabahçe açıklamasından haberdar olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı belli ki bundan fevkalade rahatsız oldu. Ta Şili’lerden Arınç’a cevap verdi. Artık işin özgülü ağırlığı kalmadı. Belli ki köprüler atılmış.
Fakat Arınç, Dolmabahçe’den Erdoğan’ın haberdar olduğunu ilk defa söylemiyor.
Vakti zamanında hâlâ hükümet üyesiyken şunu demişti:
“Bugün yapılanlardan, yarın geleceğimiz noktadan Sayın Cumhurbaşkanımızın habersiz sayılması mümkün değildir, her şeyi çok iyi bilmektedir. Milli Güvenlik Kurulu ne zaman emretmişse kendisine bilgi sunulmaktadır. Çözüm sürecinde aktör olan bakan arkadaşlarımız tarafından kendilerine arz edilmektedir. ‘Bundan hoşlanmadım, hoşuma gitmedi, soğuk veya sıcak karşıladım’ beyanları kendi hissi beyanlarıdır. Sorumluluk hükümetin üstündedir, bunları kendi özgün düşünceleri olarak kabul edebiliriz.”
Yani, o zaman Arınç, Erdoğan’ın haberi var, sorumluluk da hükümette diyerek reis vesayetine itiraz etmişti.
Cumhurbaşkanı’nın buna yanıtı ise işin merkezinde neden başkanlık tartışmasının yattığını gösteriyor:
“Hükümetle Cumhurbaşkanı her an her konuyu görüşüyor diye bir şey yok. Yani olaya böyle abartılı yaklaşım doğru değil. O dediğiniz başkanlık sistemine geçmeden olmuyor. Orada kendi tasarruflarını kullanmışlar. ‘Hayırlı olsun’ demek düşer bana. Ama ben de bu durumdan rahatsız olduğumu söyleme hakkına sahibim.”
Yani, o zaman Erdoğan, başkanlık sisteminde olmadığımız için bana haber vermeden kafalarına göre iş yapıyorlar diye yakınmış.
Peki Dolmabahçe açıklamasından Erdoğan bihaberken onun açıklamayı bildiğini ileri süren Arınç haberdar mıymış?
Pek öyle değil.
Arınç, 28 Şubat tarihindeki görüşmeden iki gün önce “HDP ile ortak açıklama söz konusu değil” demişti.

Bunun üzerine Pervin Buldan Twitter’da “Birazdan hükümet yetkilileriyle ortak basın toplantısı yapacağız. Bu arada Bülent Arınç Bey’e selamlar...” yazarak kendisine serzenişte bulunmuştu.
Selahattin Demirtaş ise Dolmabahçe açıklamasını takip eden günlerde Bülent Arınç’ın çözüm sürecine karşı olduğunu ifade ederek istifa etmesi gerektiğini söylemişti.
Ortalıkta bir muamma var.
Kim yaptı bu toplantıyı?
Böylesine kritik bir süreçte böylesine önemli bir açıklama nasıl, hangi sebeple cami avlusuna bırakılmış bebek gibi sahipsiz kaldı?
Hadi saf saf sormayalım, bize cevabı o açıklamada bulunan Yalçın Akdoğan versin.
“Biz de Erdoğan düşmanlığı yaparsak barajı geçeriz. Peki süreç ne olacak? Bunu düşünmediler. Bile bile süreci kurban ederek girdiler. (…) Erdoğan’ı başkan seçtirmeyeceğiz aslında bir tahrikti. (…) Öcalan bence bunları yakalarsa sopayla kovalar. HDP, Diyarbakır’dan Cihangir’e eksen kayması yaşadı. Kandil, İmralı’nın üzerinde bir pozisyon üretmeye çalıştı.”
Memleketin çok derin ve önemli bir sorunu bir şahsın ikbal meselesine bağlandı.

Neticesi ortada.
Arınç’ın açıklamaları, iktidarın bir kanadının reis vesayetinden rahatsız olduğunun işareti olabilir.
Olabilir de ne değişir.
Basra harap olduktan sonra.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018