Cumhurbaşkanı açıkladı. Sarayının 1000 değil 1150 küsur odası varmış. Teşekkür ederim. Binaya şöyle bir bakıp engin mimari bilgimle “kesin 1000’den fazla odası var” diyerek iddiaya girmiştim. Sayesinde bir yemek kazandım. İşte terleyen cumhurbaşkanı budur. Bir açıklamasıyla dahi vatandaşa fazladan bir öğün yemek kazandıracak kadar hayatlarımızda etkin.
Fakat cılız da olsa bir itirazım var. Sarayın maliyeti konusunda da iddiaya girdim. Ne var ki bir türlü o hususta aydınlanamıyorum. Bakanlara bakarsanız bir milyon üç yüz bin lira. Cumhurbaşkanı onlara kızıp 500 milyon dolar diyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, saray kaç paraya mal oldu, diye TOKİ’ye sordu. TOKİ’nin cevabı kafamı iyice karıştırdı:
“Ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler başlıklı madde 17 ‘Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması halinde, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, bu kanun kapsamı dışındadır’ hükmü gereğince, idaremiz tarafından bilgi verilmesi uygun görülmemiştir.”
Özür dilerim. TOKİ benim yüzümden cevap veremiyor. İddiaya girdiğimi biliyorlar. Sarayın ne kadar ettiğini açıklarlarsa iddiayı kazanma ihtimalim var. O vakit “haksız rekabet ve kazanca” sebep olacaklarından korkuyorlar. Haksız yere bir akşam yemeği yemeyeyim diye Mimarlar Odası’nı eli böğründe bıraktılar.
Sevgili TOKİ, ben iddiadan vazgeçtim. Gönül rahatlığıyla Mimarlar Odası’na cevap verebilirsiniz. Özür dilerim.
Geçen hafta cumhurbaşkanı bu maliyet işine ucundan bir giriverdi. İngiltere’de Buckingham Sarayı’nın sadece restorasyonu 5 milyar pound dedi.
Şaşırtıcı bir hesap. Herhalde Erdoğan’ın yerinde duramayan, acar mı acar, heyecanlı, fırıl fırıl koşturan danışmanlarının işi bu.
2008 senesinde sarayın toplam değeri yaklaşık 1 milyar pound olarak belirlenmiş. İngiliz medyasına bakılırsa restorasyon masrafı 50 milyon pound.
Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı İngiliz pound’undan sıfır atıldığını düşünüyor. Bize restorasyon masrafını eski İngiliz Poundu cinsinden duyurdu.
Belki de bir üst akıl ve paralel yapıyla çalışan İngiliz medyası bu olacakları öngördüğü için zamanında bu yayınları yaparak ileride Erdoğan’ı güç durumda bırakmak istedi.
Zor zamanlar. Her şeye şüpheyle yaklaşmak lazım.
Cumhurbaşkanı, saraylar hakkında hangi ülkeyi örnek aldığını da açıkladı: “Geçenlerde Türkmenistan’daydık. Astana yüzlercesi ile dolu bunların.”
Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov herhalde bundan sonsuz memnuniyet duymuştur.
Ya da bir önceki başkan rahmetli Saparmurat Türkmenbaşı’nın ruhu şad olmuştur.
Şimdi yeni bir iddiaya girdim. Erdoğan, beş sene içinde Türkmenbaşı’nın Ruhnamesi’ni aşacak bir rehber kitap yazar mı, yazmaz mı?
Bence yazar. Astana’nın saraylarını örnek alan kitabını neden almasın?
Aksaray’ın maliyeti hakkında iddiamdan vazgeçtim. TOKİ rahat olsun, Mimarlar Odası’nı üzmesin, açıklama yapabilsin.
Umudum Erdoğan’ın Ruhnamesi’nde. Kumarbaz ruhluyum. Bir iddiadan vazgeçince diğerini bulurum nasıl olsa.
Astana’da saray, bende iddia.
TOKİ’den Özür Dilerim
Yazarın Son Yazıları
Tutuklu yargı
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor
Kimiz biz?
Trump gidiyor mu?
Milli birlik
Gemi ve kaptan
Yazık ettiniz efendiler
Krizin faturası
Trump, Erdoğan, Brunson
Brunson meselesi
Yapalım yargıda şeyini...
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken
Anayasa yok
Afrika tipi başkanlık
Muhalefet partilerinin hali
Yılgınlık
Soylu ne yapıyor?
Nasıl olacak?
Demokrasi. Şimdi!
Büyük uzlaşmaya doğru
Bir hafta kala
Az kaldı
İhtimaller
Adayı alkışlamak
En tuhaf seçim
Akıldışı
Nedir bu ‘senaryo’?
Gençlik Bayramı
Tekme
Seçime damgasını vuranlar
Bir umut
T A M A M derken
Sıkıcı manifesto
Devlet imkânı
100 bin imza?
Teşhis ve tedavi
İlk tur, ikinci tur
Biraz dinlen
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi
Cin şişeden çıktı