20 evden korkmam 20 bin kişiden korkarım
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

20 evden korkmam 20 bin kişiden korkarım

12.04.2016 11:25
Güncellenme:
Takip Et:

Maraş katliamında bir oğlu öldürülen Satiye Yıldız, Suriyeliler için yapılmak istenen kampa karşı düzenlenen eylemde biber gazıyla da tanışmış.

Maraş katliamından sonra yıllarca ‘mülteci’ olan Aleviler, Suriyeliler için diplerine kurulacak kampı neden istemediklerini anlatıyor.

Alevi Kültür Derneği Pazarcık Şube Başkanı Hasan Hüseyin Değirmenci, 1978’de Ümit isimli lokantaları kaç senelik ahbabı komşu esnaf tarafından yakıldığında 24 yaşındaydı. Hâlâ uykularından o günlerin kâbuslarıyla uyanıyor. Maraş katliamının ertesinde İsviçre’ye iltica etti. Bir süre mülteci kampında kaldıktan sonra ailesini yanına alışını, aynı işi yapanların dörtte biri kazanarak, sınır dışı korkusuyla her hareketine dikkat ederek hayat kurma çabasını anlatıyor şimdi. Katliamdan canını kurtarmış, sonrası eziyet...

Açıkça soruyorum, İsviçre’de sizin bulunduğunuz kampı yakınında istemeyenler eylem yapsa ne hissederdiniz? “Moral olarak çökerdik” diyor o da açıkça, “ama bu söylediklerime engel değil. Burası kamp için yanlış yer. Ülkelerine dönebilmelerinin koşulları sağlanmalı ya da sınıra yakın yerlerde olmalı Suriyeliler. Bakın bir yangın çıktığında şu ağaç, bu ağaç dinlemez, yakar gider...”

Katliam dolu tarihleri Alevileri zor mültecilik tecrübelerine mecbur kılmış. Kahramanmaraş’ın ovaya açılan ağzında, Suriyeli sığınmacılar için inşaatına başlanan konteyner kente karşı çıkan dört Sünni köyü de var. Ama burası asıl Türkiye’de Alevilerin toplu halde en yoğun yaşadığı bölge. Direniş çadırı etrafında dokunduğunuz hemen herkesin ya bizzat ya akrabaları üzerinden mültecilik tecrübesi var, neye benzediğini biliyorlar. Uzaktan bakınca anlaması güç gelebilir, bu itiraz neden?

O da mülteciydi

70’lerindeki Satiye Yıldız hayatının ilk biber gazını bu eylemlerde yedi. “Önce havai fişek sandım” diyor gülerek. 1978 Maraş katliamında Satiye Teyze’nin bir oğlu öldürüldü; mezarı hemen karşı ormanda. Nefes almadan sayıklar gibi katliam günlerini, elinde orakla, sopayla Alevilere saldıranları, karnı yarılan hamile kadınları, kapılarına kırmızı boya çalınışını anlatıyor. O da Almanya’da yedi yıl mülteci olarak yaşadı; birlikte gittiği bir kızı ve oğlu hâlâ orada. Devletin mülteci olarak ona verdiği evini raflarına kadar anlatıyor.

İçim parçalanıyor

Satiye Teyze Maraş’ta var olan çadır kent dışında, mahallelere sığınmış, sokaklarda yaşayan Suriyeli gördüğünde içinin nasıl parçalandığından bahsediyor. Bir liraysa bir lira, çocuklara gücü yettiğince yardım ettiğinden... Denk geldiğinde Suriyeli Kürtlerle konuşuyormuş da. Zaten ovadaki bazı köylerde yerleşik Suriyeli Kürtler de var. Ama işte her şeye rağmen Satiye Teyze, evinin birkaç yüz metre ötesindeki bu kampı istemiyor. “20 evden korkmam ama 20 bin insandan korkarım kızım” diyor. Suriyeli Arapların yirmişer otuzar bütün köylere dağıtılmasının daha iyi olacağını düşünüyor o. Toprağında “azınlık” olmak istemiyor.

 Bir travma tetiklendi

Müzisyen Ulaş Özdemir, Ezidi katliamından beri Alevilerin endişe dolu ruh hallerini ve bu kamp öncesinde kol gezen IŞİD’li korkusunu anlatıyor. AFAD kamplarıyla IŞİD’i aynı cümleye sokan her haber, diplerine gelen 25 bin kişilik bu kampa bakışlarını etkiliyor gayri ihtiyari. “Bütün o jandarmaları, Akrepleri, TOMA’ları görmek halkta burada askeri bir şey yapıldığı hissi uyandırıyor. Bunların hepsi Aleviler için Maraş olayları demek. Sanki bir travma tetiklendi”. Özdemir, failin suçla yüzleşmesi kadar mağdurun da acısıyla yüzleşmesi gerektiğini ama Alevilerin kendi aralarında dahi o günlerden çok konuşmadıklarını söylüyor. Tıpkı 1915’te Ermenilere ne olduğunun konuşulamaması gibi. Satiye Teyze’nin şimdi birden dökülüşü tetiklenen yüzleşilmemiş travma yüzünden belki de. Diğer yandan hâlâ kent merkezinde katliam anmasına izin verilmiyor; mevzudan konuşmaya kalkan da mağdurken “mezhepçilik” ithamıyla karşı karşıya kalabiliyor. “Kampla bu kadar yakın olmak insanları geriyor, bir gerginlik, bir karşılaşma, neyin neye yol açabileceğini bilmiyorlar çünkü. Baktığınızda Maraş olayları iki Sünni öğretmenin öldürülmesiyle başladı, sonra kaç Alevi öldürüldü” diyor Özdemir. Kaldı ki Sivas gibi Alevilerin yoğun yaşadığı yerlere başka sığınmacı kampları kurulacağı söylentisi endişeleri daha da katmerliyor. Özdemir’in işaret ettiği gibi, “bu insanlar neden korkuyor, anlamaya çalışmak lazım”.

 Kamp kurarak hak savunulmaz

Muhtarlık tecrübesi de olan Hüseyin Sayılır 25 yıl Almanya’da yaşadıktan sonra 2005’te Türkiye’ye kesin dönüş yapmış. “İlk gittiğimde bir buçuk yıl sokakta yattım” diyor. Düzenini oturttuktan sonra 15 yıl yaptığı iş de mülteci gençlere sosyal pedagojik destek vermek. “Savaşın dramını, insana neler ettiğini bilirim. Avrupa’nın Suriyelileri kabul etmeyip parayla buraya yollamalarını görmek lazım. Yapılması gereken, bu insanları Avrupa’da olduğu gibi topluma yerleştirmek, eşit haklar sağlamak, dil kursları açmak, çocuklarına eğitim şansı vermektir. Buraya yapılacak gibi kampları savunduğunda Suriyeli’nin hakkını savunmuyorsun. Her mahalleye dağıtıldığında onlar da entegre olabilirler. Bu haliyle savaş politakasının etkisiyle her an savaşacak bir güç oluyorlar. Ucuz işgücü olarak köleleştiriliriyorlar. Aynı zamanda iktidarın oy oranı düşük yerlerin dengesini değiştirme oyununda kullanılıyorlar.”

Maraş direnişi

 

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016