Sahnenin hemen arkasında bir pankartta “15 Temmuz 2016 darbecilerin darbecilere karşı darbe girişimidir” yazıyordu. HDP'nin dün Gazi Mahallesi'nde düzenlediği miting “Darbelere Hayır, Demokrasi Hemen” sloganıyla duyrulmuştu zaten.

Gazi Şehir Parkı'nda kime dokunsanız bin ah işitiyordunuz dün. Bir grup Siirtli kadının yanına oturdum. Elinde “Darbelere hayır barış hemen şimdi” yazan on yaşlarındaki Sema'ya “Darbe ne?” diye sordum, “Darbe askerdir, kötü bir şeydir” dedi. Bir kadın çıkıştı: “O darbeci askerler sivilleri öldürmüş, üç gün önce de Kürt sivilleri öldürüyordu. Kürt siville, Türk sivil eşit değil midir?” Diğeri verdi cevabını “Türkle Kürdün eşit olduğu nerede görülmüş?” Bir Müslüman olarak camilerin böyle kullanılmasına da itirazları vardı.

Batmanlı bir aileden “Batı bu jetlerin sesini yeni duyuyor. Ama biz kimse askeri, bombayı öğrensin istemeyiz” cümlesini duydum. “Kahramanlar bir gecede vatan haini oluverdi. O darbeciler Kürtleri vururken kahramandı. Darbe olmamasına yine de sevindik, çünkü onun acısını da en çok Kürtlere çektirirlerdi.”

Hükümete, PKK'ye çağrı

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın parka varışı, sayısı zamanla beş bini bulan kalabalıkta tarifi eksik kalacak bir coşkuya neden oldu. Tarihi bir kırılma yaşadığımızı söylerek başladı Demirtaş. “Gözü dönmüş cunta sivil insanlara, parlamentoya saldırak halkı esir alacağını sandı. Türkiye askeri cuntanın ne olduğunu iyi biliyor, siz bu nesli tankla, tüfekle korkutamazsınız. Darbeye karşı ilkeli tutum gösteren tüm siyasi partilere teşekkür ediyorum öncelikle.”

Darbelere karşı çıkmanın demokrasinin gereği olduğunu ama yetmediğini söylüyordu, darbe koşullarının nasıl hazırlandığı anlaşılmaz ve bu girişim sonrası doğru adımlar atılmazsa bir yenisinin kapıda olduğuna dair uyarıyordu. “OHAL kararı aldığın MGK, insanları tasfiye ettiğin YÖK Kenan Evren icadıdır. Darbeciler de özel mahkeme kuracaktı, işkence yapacaktı, belki OHAL, belki sıkıyönetim ilan edecekti. Darbeciler ne yapacaksa aynısı yapmakla darbeyle mücadele edildiği nerede görülmüş? Hukuk ortadan kalkarsa darbe sürüyor demektir.”

Demirtaş, darbeyi güçlendiren en önemli unsurun savaş olduğunu işaret ederek hem hükümete hem PKK'ye çağrı da yaptı, “Yeni bir demokrasi arayışının fırsatını yaratmalıyız. Konuşarak, yeniden çözüm sürecine dönerek birlikte yaşamanın olanaklarını değerlendirelim”. İmralı'ya tecrit atılan sloganlardan, pankartlara bu mitingin temel meselelerindendi zaten. Gülen Cemaatine dair zamanında uyarılarda bulunduklarını hatta isim vererek Beşir Atalay'ı ve Sadullah Ergin'i bizzat uyardığını da açıkladı Demirtaş.

'Batı'nın OHAL'i başka'

Bugünkü Taksim buluşması için CHP'den HDP'ye resmi bir davet gelmemiş. Kimi mail gruplarından tek tek partililere gelen çağrılara icabet edilir mi, parti sözcüsü Ayhan Bilgen “Onu bilmemiz mümkün değil” diyor. HDP, Adana, İzmir, Diyarbakır gibi başka kentlerde de darbe ve demokrasi temasında buluşmalar örgütlemek istiyor. Bilgen buralarda ortak platformlarda çalışabileceklerini, kendilerinin çağrıda bulunabileceğini söylüyor.

Bağcılar'da tekstil işinde çalışan Bitlisli İrfan, kendi mahallesinde AKP'nin düzenlediği Demokrasi Şöleni'ne gitmemiş hiç. Ama bugün HDP'ye oy veren biri olarak CHP'nin mitingi için Taksim'de olacağını söylüyor. “Bu ülkede darbeye karşı çıkmak sadece AKP'nin işiymiş gibi gözükmemeli, kalabalık olmak lazım” diyor. İrfan, OHAL'i 90'larda yaşamış bir genç olarak “Bizden iyi kimse bilemez. Ama Kürt OHAL'i buraya gelse sokağa çıkamazdınız, bu miting bile olmazdı. Batı'nın OHAL'i başka” diyor.