Taksim’de kitle daha toparlanmaya başlarken ilk polis müdahalesi haberi akla AK LGBTİ grubunu getirdi. Onur Yürüyüşü’ne heyecanla hazırlanan AK Partili LGBTİ’ler bu beklenmeyen ağır polis saldırısını nasıl karşılamıştı? Pazar günü yayınlanan söyleşide 13 yıldır Onur Yürüyüşü’nün huzurla yapılmasını Ak Parti iktidarına bağlayan grup bugün için ne diyecekti?
Taksim’de herkesin sokak sokak gazdan ve tazyikli sudan kaçıştığı anlarda AK LGBTİ kurucularından Melih Meşeli’ye ulaşamamıştık. Polisin saldırı ısrarıyla geçen birkaç saatin ardından iftar sofrasındaki ekibe birden tesadüf ediverdik. Onlar da şaşkındı. Hem karşılaştığımız için hem böyle bir gün yaşadıkları için. Meşeli, “çok tuhaf bir gündü” diyerek başladı. İftar sofrasında AK LGBTİ grubundan diğerleriyle de tanışma fırsatı bulduk. Öncelikle bütün günü söyleşiyle ilgili sorulan sorulara cevap vermekle geçirdiklerini söylediler. Onları şaşırtan bir ilgi olmuş, grubu sahte zannedenlerden yollarını çevirip konuşanlar çıkmış. Ellerindeki Türk bayrakları ve fesleri sayesinde tanınmaları o kadar da zor olmamış tabii.
Alim İslam, “Müdahalenin sebebini bilmediğimiz için kesin konuşamıyoruz,” diyor. Melih Meşeli ise lafa önce HDP’li vekillerin varlığından giriyor, bir provokasyon ihtimalinden söz ediyor. HDP’li ve CHP’li vekillerin daha önceki Onur Yürüyüşlerinde de bulunduğunu hatırlatınca, bazı çelişkilerin varlığından bahsediyor: “Şimdi bu yürüyüş yasal değilse daha önceki seneler nasıl yüründü? Onur Yürüyüşü geçen sene de Ramazan’a denk gelmişti. Her seneki gibi eğlenceli olacağını düşünüyorduk, açıkçası hayal kırıklığı yaşadık. Evet, bir çelişki var. Bu durumda bir sorumlu aramak gerekirse öncelikle sorumlu valiliktir. Valiliğin bir açıklama yapması gerekiyor. İkinci olarak da diğer LGBTİ dernekleri sorumludur. Onlar da bu yürüyüş yasaklandıysa geç açıkladıkları için sorumsuz davrandılar.”
Meşeli Gezi zamanında oradan geçtiği için biber gazının tadını biliyor. Ama ilk kez böyle bir yürüyüşe gelenler arasında ağlayanlar çıkmış. Aralarında en uzun dönen muhabbet de biber gazının orucu bozup bozmayacağı olmuş. Alim İslam, “Sonuçta ben vücuduma bir şeyin girmesini istemiyorum. Yağmur gibi düşünelim. Orucumuz bozulmamıştır,” diyor. Bu arada arka masada iftar yapan polisler pür dikkat bizi dinlemekte.
Saldırı sonrası ekipten biri, “Bu ne şiddet emniyet, yürüyüş hakkımız engellenemez” diye tweet atmış. Altına gelen onlarca yorumu gösteriyorlar. “Olumlu da yazsan tepki, olumsuz da” diyor biri yakınarak. İslam hemen lafa giriyor, “Bir ara biz de alandan çıkalım istedik. Polis ‘Madem mitinge geldiniz dönün’ dedi. Sonra biz de gaz yedik. Kimse bize sen kenara geç demedi. Ama sonra biz Tayyip sevici, polis sevici, celladına aşık oluyoruz.”
Geldiklerine pişman değiller. Her şeye rağmen eğlendiklerini söylüyorlar. Kafaların karmakarışık olduğu iftar masasından kalkıp Tünel’de başladığı haberi gelen eğlenceye doğru yol alıyorum. Az sonra yine hiç beklenmeyen bir şekilde darmaduman edilecek Tünel Meydanı’na…
