Taksim'de bir 'şölen'
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

Taksim'de bir 'şölen'

22.07.2016 02:55
Güncellenme:
Takip Et:

O gün ilk seferi olan da var, Taksim Meydanı’ndaki “Demokrasi Şöleni”ne her akşam ailece uğrayan da. 50’li yaşlardaki Necmi Bey gelmeden bahçesinde uğraşmış, kendisine omzuna astığı ilginç bir düzenek yapmış. Başının tepesinde bir Türk bayrağı tente gibi uzanıyor, üzerinde “Şehit kanı güvencesiyle buyrun hilal gölgesine” yazıyor. Önünde de bir karton: “Siperini omzunda taşıyan adam”.

15 Temmuz gecesi evinden sokağa fırlamış; hiç tank görmemiş, “Görseydim önüne atlardım, gerekirse ölürdüm de” diyor, “bir gecede vatanı kurtardık.” Darbe sanıkları için konuşulan idam cezası hakkındaki fikrini merak ediyorum, “Yabancı düşman olsa yine anlarsın, yabancıdır. Ama senin içinden çıkıp da, senin silahını sana yönelteni nasıl idam etmezsin” diye sorarak bakıyor. Bir kişiyi “asmanın” belki 100 kişiyi kurtaracağını söylüyor.

Taksim Meydanı, biber gazı değil bir sucuk markasının bedava sandviç dağıttığı minibüslerden yükselen sucuk dumanıyla flulaşmış. Görevli kadın yedi bin ton sucukla geldiklerini söylüyor. Necmi Bey demişti ki “Başımıza bir şey gelse nereye gideriz. Bak Suriyelileri biz aldık, bizi kim alacak?” On metrelerce uzanan sucuk kuyruğunda Suriyeli kadınlar, çocuklar da bekleşiyor karşımızda.

‘İşte ordu, işte başkomutan’

Talimhane tarafındaki büyük ekran dev bir Türkiye haritasının ortasında meydandakileri gösterdiğinden, burası en coşkulu fotoğraf köşesi. Alanda saatler geçirdiğinizde kulağınıza “Ölürüm Türkiyem” nasıl yapışıyorsa, göz perdesinde de selfi çekenler kalıyor. Bir köşeye darbe teşebbüsü gecesi hayatını kaybedenlerin isimleri yazılmış, dileyen bir deftere düşüncelerini dökebiliyor. Bir ara Esra Erol’un gelişi, hatıra fotoğrafları dalgasını tetikliyor.

Meydanda kimbilir kaç bayrak var... Kalitesine göre satıcılarda fiyatlar 10 ya da 5 TL. Akşam 9’dan sonra yeni bir satıcı ailesi fiyatı 1 TL’ye kırıyor. Envai çeşit kırmızı-beyaz aksesuvar, “İşte ordu, işte başkomutan” yazan Erdoğan atkıları... Kapalıçarşı’ya toptan fes imalatı işinde olan Muhammed, üzerinde Türkiye yazılı fesler getirmiş. “Abla neden fesi sadece yabancılar seviyor? Madem Osmanlı zamanı geldi, bu ayıp bitsin, artık Türkler de fes alsın” diyor. “Biz Osmanlı torunuyuz” yazanın dışında, bir çeşit de “Çanakkale geçilmez” fesleri.

‘Vatandaş mısın?’

Herkes Muhammed kadar konuşkan değil. Sorulara “Neden sordunuz” diye karşılık alabiliyorsunuz, kimlik soran çıkabiliyor. Bir kadın “Vatandaş mısın, gazeteci misin” diyor bana. “Hem vatandaşım hem gazeteciyim” diyorum, hoşlanmıyor. Yabancı medya için çalıştığını söyleyip kafası daha rahat eden gazeteciler de varmış ama bir defasında yabancı gazeteciye eşlik eden Türkiyeli meslektaşı “Vatan haini misin, niye onlara çalışıyorsun” diyerek öfkeden nasiplenmiş.

Erdoğan’ı babasından çok sevdiğini söyleyen, bunu annesine de itiraf etmiş bir kadın, başörtüsünün üzerinden Erdoğan’lı bir bant takmış alnına. Kocası izin vermediği için 15 Temmuz gecesi sokağa çıkamadıysa da oğlunu yollamış. Şimdi meydanda yalnız; kocası “biraz gezeceğiz” diye biliyor.

Pürdikkat bir meydan

Ekranlardaki aynı AKP seçim klipleri, Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı için yapılan Erdoğan’lı video, darbe teşebbüsüyle ilgili haber görüntüleri durmaksızın sırayla dönüyor. Aralardaki sessizlikler, saatin ilerlemesiyle biraz daha kalabalıklaşmış meydandan yükselen tekbir sesleriyle doluyor. Bütün bu yemek kuyruklarını, selfileri, Allahüekberleri durduracak tek bir şey var: Ekranlarda canlı Erdoğan bağlantısı. El Cezire söyleşisi o kadar değil ama MGK’yi izleyen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Erdoğan canlı yayında belirdiğinde binlerce kişi pürdikkat... Bir de sonra doğrudan meydanlara videokonferansla bağlanacak.

Erdoğan “olağanüstü hal” diyor, “huzur” diyor, “demokrasi” diyor. Sevinç nidaları yükseliyor meydandan. Birazdan başlayacak kornalı araç konvoyları, Türkiye’nin kaç caddesini sabaha kadar inletecek. Buralara mahsus bir “olağanüstülük”, hak ve özgürlüklerin kısıtlanışı coşkuyla kutlanacak.

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016