Tek suçları çiftlik hayvanı olmamak
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

Tek suçları çiftlik hayvanı olmamak

05.07.2015 23:36
Güncellenme:
Takip Et:

28 Aralık 2011 sabahı, “yukarıdan Ahmet mi Mehmet mi ayıramayan” savaş uçakları 34 genç insanı bombalarken aynı anda 59 katır da can vermişti. Parçalanmış bedenler battaniyelere sarılmış, köyden başka katırlarla taşınmıştı sonra. Katırlar köylünün can yoldaşı, iş ortağıydı aynı zamanda.

Roboski Katliamı üzerinden geçen zamanda, hiçbir sorumlu yargı önüne çıkartılmadığı gibi Roboskili köylülerin “cezalandırılması” türlü biçimlerde sürdü. Bunlardan biri de sistematikleşen katır katliamı. Roboski’de yakınlarını kaybedenlerden, HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, bu yıl başından beri otuza yakın katırın güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü söylüyor. 25 Mart 2015’te askerlerin “Atış serbest” emriyle katırları kurşunlayışının görüntüleri DİHA tarafından yayınlanmıştı. 30 Haziran sabaha karşı yine sekiz katırın askeri birlikler tarafından rastgele açılan ateş sonucu öldürülüdüğü haberi geldi, ertesi gün dört katır daha...

Sınır ticareti yasal bir geçinme yöntemi değil, fakat sınır köylülerinin seçeneksizlikten dolayı küçük paralar karşılığında canlarını riske atarak bu işi yaptığı, bölgede görevli TSK birimlerinin de bildiği de bir hakikat. Hiçbir yasada kaçakçılık yapanların katırlarının kurşuna dizileceğine dair hüküm de yok. Bu icraatın hukuki dayanağını sorgulamak üzere muhtelif girişim oldu. Bunlardan sonuncusu, daha evvel ilgili TSK personeli hakkında suç duyurusunda da bulunan Yeryüzüne Özgürlük Derneği ve Hayvan Hakları Komitesi’nin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan aldığı cevap. Bakanlık, hem “uçurumdan kendileridüştü” diyen Şırnak Valisi Ali İhsan Su’yu yalanlıyor hem de katırların silahla “itlafını” kabul ediyor.

Silahla vuruldular

Cevap şöyle: “...Uludere ilçesi sınırlarında kaçakçılıkta kullanılan katırların 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında; iş gücü amacı ile insanlar tarafından yetiştirilen ve beslenen hayvanların çiftlik hayvanı olarak değerlendirilmesi ve gerekli uygulamaların Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılmasının uygun olacağı mütalaa edilmiştir. Bu kapsamda Uludere İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile yapılan yazışmalarda, Müdürlüğe intikal eden 15 adet dosyada 78 adet katır için tasfiye kararının bulunduğu, şu ana kadar sahipli 20 kadar katırın silahla vurularak öldürüldüğü, 10 adet katırın çıkan kargaşadan dolayı kayalıklardan düşerek öldüğü, 10 adet yaralı vaziyette kendilerine intikal eden katırın ise tedavisinin yine Uludere İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü veteriner hekimleri tarafından gerçekleştirildiğini, konuyla ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı talimatları ile Uludere Sulh Ceza Hakimliği’nin kararlarının bulunduğu bildirmiştir.”

Katır katliamının ardından o dönem CHP milletvekili Melda Onur, HAYTAP’la birlikte bölgeye giderek yetkililerle görüşmüştü. Bu toplantıda Şırnak valisi katırların çatışmada uçurumdan düşerek öldüğünü söylemiş, kurşun yaraları hatırlatılınca da “Seken kurşunlardır” demişti. Bu konuda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına, Orman ve Su İşleri Bakanlığına, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, Milli Savunma Bakanlığına ve İçişleri Bakanlığı’na ayrı ayrı soru önergeleri veren Onur, sadece Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan karşılık aldı. Onlar da ilgili kanunları sıralayarak kaçak hayvanların yaratacağı sağlık riskleriyle ilgili cevap vermişti. Onur, “Orman Su İşleri Bakanlığı’nın cevabına şaşırdım zira hayvan itlafının nasıl yapılması gerektiğini en iyi onlar bilmeli. Bu şekilde tasfiyenin yasada yeri yok” diyor. İlgili yasa ve yönetmelikler “hayvan refahı kuralları göz önünde bulundurularak itlaf ve imha”dan söz ediyor.

Bakanlığın cevabında önemli bir nokta da “çiftlik hayvanı” vurgusu. Bir kez dahi kaçakçılıkta kullanılan katırların ‘çiftlik hayvanı’ olmaktan çıkacağı ve itlaf edilebileceği gibi bir anlam çıkıyor açıklamadan. Ferhat Encü, “Çiftlik hayvanı olarak kullanılmadıklarını kim, neye göre tespit ediyor? Şırnak bölgesinde 5 bin civarında katır var, bunun belki 2-3 bini ara ara kaçağa da gidiyordur. Ama katır çok amaçlı kullanılır. Yem taşır, ısınma ihtiyacını karşılar, yeri gelir ulaşım aracıdır. O zaman dünyadaki bütün katırlar potansiyel kaçakçı sayılıp katledilebilir. Böyle saçma şey mi var?” diyor.

Hayvanlar için vicdani ret

Roboski’deki katır katliamıyla ilgili basın toplantısında, hayvan özgürlüğü aktivistleri Burak Özgüner, Barış B. Atal ve Neşe Dicle Akbaş vicdani retlerini açıkladı. Zorunlu askerliği ret beyanları, militarist zihniyetle birlikte hayvanlar ve doğa üzerinde kurulan tahakkümü, insan merkezci ve türcü bakışı da reddediyor.

‘Ben Uludereliyim, hayvan öldüremem’

Orman Su İşleri Bakanlığı’nın Yeryüzüne Özgürlük Derneği’ne verdiği cevapta andığı 78 katırla ilgili karar şu an Uludere Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Murat İnan’ın önünde. Açıklamanın tersine şimdiye kadar kendilerinin itlaf yapmadığını, arada kaldıklarını söylüyor açıkça.

Bu konuda şimdiye kadar kullandıkları 2012/06 No.lu genelgeye göre kaçak ya da kaçak zannıyla yakalanan hayvanların itlaf edilmediğini, devletin zimmetine geçtiğini, açık artırmayla satıldığını anlatıyor İnan.

Hastalık taşıma riski gözetilerek itlaf kararı çıktığında yapılan işlem de net: Acı çektirmeden, ilaçla öldürmek. Silahla öldürmenin yeri bulunmadığını söyleyen İnan, telefonda sesi titreyerek “Ben Uludereliyim, hayvan öldüremem” diyor. O 78 hayvanla ilgili karar elinde şu an, fakat işlem yapmadan müdürlük olarak bunun uygun olmadığına dair görüş bildirilmiş, cevap bekliyorlar. “Biz de arada kaldık. Memuruz, çok konuşamayız. Bu katırları sizin İçişleri Bakanlığı’na, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sormanız lazım” diyor.

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016