'Zorla oy vereceklerse beni assınlar daha iyi'
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

'Zorla oy vereceklerse beni assınlar daha iyi'

17.05.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ağrı Havaalanı’nda inenleri, baskıda kırmızı ayarı kaçtığından herkesin tuhaf göründüğü üç dev poster karşılıyordu: Atatürk, Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu. Bu hazırlığın üç-dört gün evvelki AK Parti mitinginden mi kalma olduğunu sormak için güvenlik görevlisine yanaştığımda yanında “Tuvalette su akmıyor, her yer leş gibi” diye söylenen biri vardı. Bizzat tetkik ettim, hakikaten 15 seneyi devirmiş kasaba otogarlarının tuvaletlerini andırıyordu. Meğer havaaalanı Davutoğlu mitingi öncesi birtakım eklemelerle “yenilenmiş”, vesileyle adı da değişecekmiş. İçeride bir yerde boya kokusu, yeni yürüyen merdivenler, bir yerde çatlak kolonlar, kokan tuvaletler. Ne güzel bir -yeni- Türkiye özeti.

Ağrı’da hayatın döndüğü küçük merkezde tüm partilerin il binaları birbirine yakın. Lakin kime sorsanız, seçimde asıl müsabaka AKP ve HDP arasında. Eski AKP’li, şimdi bağımsız Cemal Kaya’nın bu işe para akıttığı ama şansının zor olduğu konuşuluyor bir de. Ağrı’nın uzunca bir süre “AKP’nin kalesi” olması, diğer yandan kentin Kürt direniş tarihi içindeki mühim yeri, başka anlamlar yüklemiş iki tarafın da inadına. Bir de son yerel seçimde oyların defalarca sayıldıktan sonra seçimlerin yenilenme mecburiyeti gibi bir badiresi var kentin.

Aynı işhanında bir üst kata taşınan taze mobilya kokulu AKP İl Binası’nda görüştüğümüz il başkan yardımcıları, nihayetinde belediyeyi BDP’nin almasını AKP’nin doğru adayı göstermemesine bağlayıp başarısızlığın şahıstan kaynaklandığı söylüyordu. İl Başkanı Abdurrahman Çetin ise buna rağmen AKP’nin kazanabileceğini, seçimde hâlâ şaibe bulunduğunu iddia etti. Kendisi medyada gösterildiği gibi, Ağrı’da kimse gelmeyince iptal edilen miting olmadığını, genel olarak katılımların azalmadığını bilakis arttığını söyledi. Yerel seçimin arkasından Cumhurbaşkanlığı seçiminde 11 bin fark attıklarını da ekledi ama bu Ağrı merkez rakamı olmalı. Zira ilde toplamda Demirtaş’ın aldığı oy daha fazlaydı.

Başbakan’ın Ağrı mitinginde darp görüntüleri yayılan kadın için de “akli dengesi bozuk”, “büyütülmemesi gereken hadise” tamlamalarını tercih ettiler. “AKP’de zafer işareti yasak mı?” diye sordum; belki AKP’nin zaferini işaret ediyor. Güldüler sadece.

“Flaş” ve “ithal” bir adayı ilk sıraya koyması HDP’nin korkusunu gösteriyordu Çetin’e göre. Tahmini, HDP barajı geçemeyecek ve 4-0 AKP kazanacak. Bu arada başkanın bir lakabı var: “Denizi karaya, karayı paraya çeviren adam gibi adam”. AKP üzerine yazılacak koca bir yazının özeti gibi.

 

‘Ateş’ten ‘ağrı’ya

Ertesi gün HDP’nin ilk sıra adayı Leyla Zana’ya bu “flaş” ve “ithal” yakıştırmasını soruyorum. 4. sıra adayı Mehmet Emin İlhan “Leyla Zana’ya ithal diyenin bu ülkeden ihraç edilmesi gerekir. Leyla Hanım Kürdistanî bir isimdir” diye araya giriyor. Kararı merkeze bırakmış; “Bana her yer bir” diyor Zana. Daha önceki seçimlerde isminin birçok ille birlikte anılıp sürecin uzamasından da rahatsız olmuş, “Ben il beğenmiyorum diye düşüneceklerdi” diyor.

Adına “flaş” denir mi bilemem lakin ilk Kürt kadın milletvekili seçilmiş, 1991’de Meclis kürsüsünden Kürtçe “Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği adına okuyorum” diyebilmiş, yıllarca tutulduğu cezaevinde uluslararası ilgiye mazhar olmuş efsane bir isim Zana. Bir ay önce bir HDP etkinliğinde PKK’nin zorla oy isteyeceği gibi türlü açıdan absürt nedenle askeri operasyon yapılan Diyadin’e giderken takipteyiz.

Zana’nın arabasının kapısı açılsa beş yüz kişi, esnaf ziyareti mini bir miting gibi. Her yaştan kadın “Leyla” diye bağırıyor arkasından, sıkıştırıp yanaklarından öpüyor, gençlerin etrafında fır döndüğü Leyla Ablası. “Sadece seçim gibi düşünmüyorum. Gittiğimiz o köyleri bir görsen” diyor, “100 yıllık yoksulluk, çok büyük bir hüzün var”. Çay molasında sohbette kentte hayvancılığın nasıl bitirildiğini, tek şeker fabrikasının kapatılışını anlatıyor Zana. “Ağrı’nın Kürtçe adı ‘ateş’ten gelir. Volkanik kayaları vardır çünkü. ‘Ateş’ Türkçe’de ‘Ağrı’ olmuş. Sadece bu iki isim üzerine bile uzun uzun düşünür insan”.

Arada yağmur bir indiriyor, dükkân önleri yetişmeyince bir tentenin altına sığınılıyor. “En güzel seçim çalışması böyle doğaçlama olan...” diye gülüyor; “Yüzde tahmini yapmam. Gittiğim yerlerde ‘Bana oy verin’ demem, ayıptır. Onları dinlemek için varım. Zorla oy vereceklerse beni assınlar daha iyi”. Kenardaki HDP minibüsünden ta 1990’ların başında yapılan “Biji biji her biji Leyla Zana” şarkısı çalmakta. Sırada bir taziye çadırı, muhtarlarla görüşme ve devlet hastanesi ziyareti var.

 

‘Geri alıyorum de’

Diyadin’deki o operasyonda canlı kalkan olarak çatışmayı engellemek isterken ölen DBP’nin eski ilçe başkanı Cezmi Budak’ın ve yaralı kaldırıldığı hastaneden taburcu olur olmaz tutuklanan Cenap İlboğa’nın akrabalarıyla tanışıyorum. 15 askerin öldürülsün diye özellikle o alana sürüldüğünü tekrar anlatıyorlar. AKP binasında da Budak’ın akrabası olduğunu söyleyenlerle tanışmıştım. Buralarda aileler büyük; partiler arası bölünme normal. Biri “Olmayaydı iyiydi, kaderi böyleymiş” demişti, diğeriyse “Olay göründüğü gibi değil” diyerek durdu. Ne kastettiğini gazetecilerin bulması lazımmış.

1991’in o Kasım günü Meclis Başkanı Zana’ya, yemine eklediği Kürtçe cümle için “Geri alıyorum de” diye bağırıyordu, “Geri alıyorum de”. “Alıyorum” dese de alınamayacağını herkes biliyordu aslında. Sene 2015, Zana’nın saçları o yeşil-kırmızı-sarı bantı bağladığı zamanlar gibi kesilmiş yine. Kürt siyasi hareketi, HDP’yle genişlettiği siyaset ve seçmen damarıyla barajsız Meclis’i zorluyor şimdi. Ağrı’da sonucu da bu belirleyecek.

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016