Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çanakkale Boğaz Muharebelerini anlamak
“Bizzat şimdi yanınıza hareket ediyorum. Benim oraya varışıma kadar sahile çıkmış olan düşman mutlaka denize dökülecektir.” (4 Mart 1915, 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal)
Dün 18 Mart Çanakkale Boğaz Zaferi’nin 109. yıldönümüydü. En çok konuştuğumuz tarihi konuların başında Çanakkale Muharebeleri geliyor. Peki ama Atatürk’süz bir Çanakkale Muharebeleri tarihi yazma hırsıyla tarihi gerçeklerin olabildiğince çarpıtıldığı bir ortamda Çanakkale Muharebelerini ne kadar iyi biliyoruz?
ÇANAKKALE CEPHESİ
28 Haziran 1914’te Avusturya Macaristan Veliahtı Ferdinand’ın Saraybosna’da bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine I. Dünya Savaşı başladı. Osmanlı Devleti, Almanya’nın yanında bu savaşa girdi.
I. Dünya Savaşı başında, Batı cephesinde, 5-10 Eylül 1914’te Marne Meydan Muharebesi’nde Fransızların, İngiliz desteğiyle Alman ordularını durdurması ve burada savaşın siper muharebelerine dönmesi üzerine İtilaf Devletleri, Batı cephesinin yükünü hafifletmek amacıyla doğuya yöneldiler. Almanların müttefiki Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakmak, müttefikleri Rusya’ya yardım edip Rusya’nın savaştan çekilmesini engellemek ve Almanları doğudan sıkıştırmak istiyorlardı. Bunun için de Çanakkale Boğazı’ndan geçip İstanbul’u işgal etmeyi planlıyorlardı. İşte Çanakkale cephesi bu amaçla açıldı.
İNGİLTERE'NİN GELİBOLU'YA YUNAN ORDUSUNU ÇIKARMA PLANI
Ekim 1914’ten itibaren Londra’da, Çanakkale Boğazı’nın nasıl geçilebileceği sorusuna yanıt aranmaya başlandı. Başlangıçta İngiliz Genelkurmayı, Çanakkale Boğazı’nın sadece donanmayla geçilmesinin çok zor olduğunu düşünerek bölgeye eşzamanlı olarak bir çıkarma yapılması gerektiğini düşündü. Ancak böyle bir harekât için en az 60 bin kişilik kuvvet gerekiyordu. Batı cephesinde sıkışan İngiltere ve Fransa’nın, o sırada Çanakkale’ye yeterli asker göndermeleri çok zordu. Bunun üzerine İngiltere Deniz Kuvvetleri Bakanı Winston Churchill, 1 Eylül 1914’te, İngiliz Genelkurmay Başkanlığı’ndan, İtilaf donanmasının Çanakkale Boğazı’ndan geçebilmesi için Gelibolu Yarımadası’na Yunan ordusuyla çıkarma yapılmasını önerdi. Bu arada Churchill, Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos’la görüşüp bu konuda yardım istedi. Venzelos, bu isteği kabul etse de Genelkurmay Başkanı Yannis Metaksas ve Kral Konstantin karşı çıktılar. Yunanistan, önce Bulgaristan’ın Osmanlı’ya saldırması şartıyla savaşa girebileceğini bildirdi. Ayrıca Ruslar da İstanbul’u amaçlayan bir çıkarma planında Yunanistan’ın yer almasını doğru bulmadılar. Bu nedenlerle İtilaf Devletleri’nin Çanakkale Boğaz Harekâtı sırasında Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yapma planı şimdilik devre dışı kaldı. Ancak 2 Ocak 1915’te Rusya, İngiltere’den, Kafkasya’daki Türk baskısını azaltmak için Osmanlı’ya karadan veya denizden baskı yapılmasını istedi. Bunun üzerine W. Churchill, Çanakkale Boğazı’nın sadece donanmayla geçilmesini istedi. İngiltere Savaş Meclisi, 28 Ocak 1915’te Çanakkale’nin sadece boğazdan zorlanarak geçirilmesine karar verdi. İtilaf Devletleri, “Hasta Adam” Osmanlı’nın, Çanakkale Boğazı’nda İngiliz-Fransız Birleşik Donanması’na karşı direnemeyeceğini düşünüyordu. Daha doğrusu öyle umuyorlardı.
İNGİLTERE'NİN HAREKÂT PLANI
Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Carden’in dört aşamalı harekât planı şöyleydi:
1- Boğazın girişindeki dış tabyaların (Anadolu Yakası’nda Orhaniye ve Kumkale, Rumeli yakasında Ertuğrul ve Seddülbahir) uzaktan ateşlerle susturulması.
2- Boğaza girilerek Anadolu yakasında Kepez’e ve Rumeli yakasında Kilitbahir’e kadar iç savunma sisteminin (sabit ve hareketli bataryaların) susturulması.
3- Darboğazdaki merkez tabyalarının ve bataryaların düşürülmesi.
4- Mayın hatlarının temizlenip Marmara’ya girilerek İstanbul’a gelinmesi.
BOĞAZ'I SAVUNMA PLANI
Çanakkale Boğazı’nı savunmak için kurulan Müstahkem Mevki Komutanlığı’nın başına Cevat Paşa, Çanakkale Deniz Komutanlığı’nın başına Amiral Marten getirildi. Ayrıca muhtemel bir çıkarmaya karşı Gelibolu Yarımadası Ege kıyılarını (Ece Limanı’ndan boğazın girişindeki Morto Limanı’na kadar olan şeridi) savunmak için kurulan Maydos Bölge Komutanlığı’nın başına da 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal getirildi.
Almanların planına göre asıl savunma Çanakkale Boğazı girişinde Seddülbahir ve Kumkale’den yapılmalıydı. Bunun için boğazın girişindeki dış tabyalar güçlü tutulmalı, boğazın merkezi ise zayıf bırakılmalıydı. Ancak bu durumda dış tabyalar susturulduğu an Çanakkale geçilebilirdi. Buna karşın Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa, Çanakkale Boğaz girişinin daha zayıf bırakılmasını, asıl savunmanın Çanakkale Boğazı’nın içinde yapılmasını istiyordu. Böylece boğazda harekât alanı daralan düşman donanmasının daha kolay imha edileceğini düşünüyordu. Boğaz savunması, Cevat Paşa’nın bu planına göre yapıldı.
Çanakkale Boğazı’ndaki Türk-Alman savunma düzeni, boğazdaki kaleler, Anadolu ve Rumeli kıyılarındaki tabyalar, özellikle Kilitbahir-Çanakkale civarındaki merkez tabyaları, buralardaki sabit ve hareketli bataryalar ve boğazdaki mayın hatlarından oluşuyordu. (401 mayınlık 11 mayın hattı) Özellikle 8 Mart 1915’te Nusret Mayın gemisinin Karanlık Liman’a, Erenköy Koyu’na dikey olarak 100 metre aralıklarla, denizin 4.5 metre altına döşediği 26 mayın, İtilaf donanmasının kâbusu olacaktı.
BOĞAZ MUHAREBELERİ
İngiliz-Fransız Birleşik Donanması, 19 Şubat 1915 günü 07.45-17.20 arasında Çanakkale Boğazı girişindeki Seddülbahir ve Kumkale tabyalarını bombaladı. Ancak uzaktaki gemilerden top atışlarıyla yapılan bu saldırı başarısız oldu. Girişteki Türk topları susturulamadı. Hava şartlarının olumsuzluğu nedeniyle 20 Şubat-25 Şubat arasında Çanakkale Boğazı’na yönelik bir girişim olmadı.
25 Şubat 1915’te İngiliz-Fransız gemilerinden oluşan İtilaf donanması, saat 10.00’dan itibaren boğaz girişindeki kale ve tabyaları yeniden bombalamaya başladı. Bu sefer bombardıman başarılı oldu. Boğaz girişindeki kale ve tabyalar zarar gördü. Bunun üzerine Cevat Paşa, Seddülbahir ve Kumkale’deki personele geri çekilme emri verildi. 25 Şubat 1915 saldırısında boğaz girişindeki tabyalar susturuldu. Böylece Amiral Carden Planı’nın ilk aşaması başarılı oldu. İtilaf Devletleri’nin şimdiki amacı Çanakkale Boğazı’nın içindeki savunmayı kırıp boğaz yolunu açmaktı.
Bu arada birkaç gün sonra Çanakkale Boğazı girişinde susturulan kale ve tabyalara keşif amaçlı birlikler çıkarıldı.
4, 7 ve 8 Mart 1915’te İngiliz piyade keşif birlikleri, hem kıyıda keşif yapmak hem de sağlam tabya ve bataryaları kullanılamaz hale getirmek için karaya çıkmak istediler. Ancak bu küçük çaplı çıkarmalar sırasında Maydos Bölge Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in kıyı savunma planı çerçevesinde kıyılara yakın yerleştirilmiş olan Türk birliklerince karşılandılar. Örneğin 4 Mart 1915’te Seddülbahir’e çıkan bir İngiliz taburu, 27. Alay 10. Bölük’ten Bigalı Mehmet Çavuş ve arkadaşlarının kahramanca direnişi karşısında geri çekilmek zoruna kaldı. Yaralanan Mehmet Çavuş, komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in önerisiyle imtiyaz madalyasıyla onurlandırıldı.
İtilaf Devletleri, 18 Mart 1915’e kadar bir taraftan Kabatepe açıklarındaki gemilerinden Gelibolu Yarımadası’na top atışları yaparken diğer taraftan mayın arama-tarama çalışmalarına devam ettiler. Bu arada 16 Mart 1915’te İngilizFransız Birleşik Donanma Komutanı Amiral Carden, psikolojisinin bozulması üzerine görevi Amiral John de Robeck’e devretti.
18 Mart sabahı saat 10.00 gibi İngiliz- Fransız Birleşik Donanması’nın Çanakkale Boğazı’ndan girmesiyle başlayan boğaz/deniz savaşı, akşam saat 18.00 gibi sona erdi. Yaklaşık 7-8 saat içinde kıyılardaki Türk topçularının isabetli atışlarıyla ve boğaza Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlara çarpan düşman donanması ağır hasar görüp geri çekildi.
18 Mart Boğaz Muharebesi’nde Türk tarafının 26 şehit, 53 yaralısı, Almanların ise 3 ölüsü 15 yaralısı vardı. Dolayısıyla Türk-Alman toplam kaybı (79+18) 97 kişiydi. Sadece 6 top hasar aldı. Toplam 2250 cephane harcandı. Buna karşın İngiliz-Fransız Birleşik Donanması’nın kaybı çok daha büyüktü. 18 gemiden 3’ü (Bouvet, Ocean, Irresistible) battı, 4’ü (Inflexible, Golva, Suffren ve Agamemnon) ağır hasar aldı. Toplam 44 top ve 800 insan kaybettiler. Ayrıca irili ufaklı birçok küçük tekneleri ve 7-8 muhripleri battı.
Sonuçta İtilaf Devletleri, kıyılardaki toplara ve Nusret Mayın Gemisi’nin Erenköy Koyu’na döktüğü mayınlara takıldılar. Diğer mayın hatlarına ulaşamadılar bile. Böylece Çanakkale Boğazı’nın sadece donanma ateşiyle aşılamayacağını gördüler. Çanakkale Boğazı’nı aşmak için Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yapmaya karar verdiler.
ÇANAKKALE'DEKİ ATATÜRK ETKİSİ
18 Mart 1915’da Çanakkale Muharebelerinin ilk aşaması, Çanakkale Boğaz Muharebeleriyle tamamlandı. Bir ay kadar sonra 25 Nisan 1915’te yaklaşık 8 ay devam edecek Çanakkale Kara Muharebeleri başlayacaktı.
25 Nisan 1915 sabahı Arıburnu sahillerine çıkan düşmana karşı kahramanca direnen ve gittikçe eriyen 9. Tümene bağlı 27. Alay’ın yardımına 57. Alay’la 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal yetişecekti. Mustafa Kemal, gün boyu devam eden savaşta düşmanı durdurmayı başaracaktı. Eğer Mustafa Kemal o gün o müdahaleyi yapmasa düşman Gelibolu Yarımadası’nın merkezini, Kilitbahir Platosu’nu kontrol edebilir ve Çanakkale Kara Muharebeleri bir günde kaybedilebilirdi.
25 Nisan 1915’te Arıburnu’nda düşmanı durduran Mustafa Kemal, 1 Haziran 1915’te albaylığa terfi etti. 9 Ağustos 1. Anafartalar Zaferi, 21 Ağustos 2. Anafartalar Zaferi ve 10 Ağustos Conkbayırı Taarruzu ile Çanakkale’yi geçilmez yapan Mehmetçiğin başında “Anafartalar Kahramanı” olarak abideleşecekti.
Mustafa Kemal, tam 9 ay 13 gün Gelibolu Yarımadası’ndaki muharebe alanlarında kaldı. Çanakkale’de kahramanlığın rütbeye göre dağıtıldığını sananlara da şunu hatırlatalım: 6 Ağustos 1915’ta başlayan düşman çıkarması sonrasında 8 Ağustos 1915 akşamı Anafartalar Grup Komutanlığı’na getirilen Albay Mustafa Kemal, bu görevde 4 ay boyunca 10 tümen civarında, 100 bini aşkın kuvveti idare etti. Çanakkale’de 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders’ten sonra en uzun süre en kalabalık kuvveti yöneten komutan Albay Mustafa Kemal’di.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama