Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Melih Cevdet'siz On Yıl
Gelecek çarşamba Melih Cevdet Anday’ın aramızdan ayrılışının onuncu yılı. Hem gazetemizde yıllar boyu her cuma ikinci sayfadaki yazılarını okuyanlar hem de şiirlerini, oyunlarını, romanlarını sevenler için ayrılık duygusunu tanımlayabilmek kolay değil.
\nEdebiyatımızda azdır, ömrünün önemli bir bölümünde aynı zamanda gazetecilik yapan yazarlar. Melih Cevdet, 1950’lerde çeşitli gazetelerde çalışsa da, 1960’da Cumhuriyet’te yazmaya başlamış ve gazete yazılarını ölümünden birkaç yıl öncesine dek düzenli olarak sürdürmüştü.
\nÇok geniş ilgi alanları ve kültürü, onu basınımızın bugün örnekleri pek kalmayan özel bir alanına yerleştirir.
\nMelih Cevdet’in kültürel altyapısının temelini eskiçağ dünyası oluşturuyordu. Yunan, Mısır, Sümer uygarlıklarını yakından tanıyor, bir konuya ya da tartışmaya gireceği zaman söze buradan başlıyordu. Antikçağ düşünürlerinin sözlü tartışma geleneklerini sürdürürcesine yazılarını okurlarıyla bir sohbet ya da tartışma içindeymiş gibi kaleme alırdı. Bu yüzden yazılarını elyazısıyla yazar, düzeltme ya da düzenleme ihtiyacı duymadan gazeteye gönderirdi.
\nHazır düşünceleri yoktu. Her konuda sorular sorup yanıtlar aramayı severdi. Bu yöntemi yalnız yazarken değil, günlük hayatında da uygular; bulunduğu ortamlarda o sırada kafasında taşıdığı soruları ortaya atar, hep tartışmak isterdi. Anlamanın, bilinmeyeni sezmenin, değerlendirmenin yani düşünmenin simgesiydi. Hep soruları vardı ama hiç hazır yanıtları yoktu. Yazı boyunca düşünür ve belli sonuçlara ya da yeni sorulara varırdı yalnızca.
\nBu denli düşünce yüklü olmasına karşın yazılarının kolay okunurluğu da bir başka hüneriydi. Hem sohbet tadındaki anlatımı, hem de sıkça başvurduğu ince alaylarıyla okurunu gülümsetmeyi de ihmal etmezdi.
\nOnun gözünde tartışılamayacak hiçbir görüş, hiçbir inanç yoktu. Bu tutumun bir yazarı ne denli özgürleştirdiğini düşünebiliyor musunuz?
\nBöylesi yoğun düşünce, mizah ve özgürlük duygusuyla yüklü yazıları elbet bir sanat yapıtından duyulan tadı da uyandırıyordu okurlarında.
\nBu nedenle merakla beklenirdi cuma yazıları. Sık sık okurlarından aldığı mektuplara da yazılarında yer verir, onların düşüncelerini de aktarıp, tartışır, kimi zaman da “Belki de siz haklısınız” derdi. Onun derdi haklı ya da haksız olmak değil, tartışarak düşünce yetisini geliştirmekti.
\nÖmrünce şiir yazmış, şiir düşünmüş biri olmasına karşın, bir gün, “Ben şiir sevmem” demişti.
\nSevilmez mi, böyle hep tersten düşünmeye çağıran bir tutum?
\nMelih Cevdet’in yazıları, yalnızca gazete yazısı olarak kalmadı. Bugün büyük bölümü kitaplaşmış olarak okurlarını düşünmeye çağırmayı sürdürüyor.
\nEdebiyatımızda yalnız şiirleri ve oyunlarıyla değil, deneme türü düşünüldüğünde de en üstlerde anılmayı sürdürüyor.
\nMelih Cevdet’siz olmak büyük bir yoksulluktur ama kitaplarında kalan Melih Cevdet de büyük bir varsıllıktır.
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...