Alışırız sanıyorlar ama alışamıyoruz
Yazgülü Aldoğan
Son Köşe Yazıları

Alışırız sanıyorlar ama alışamıyoruz

10.01.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Turgut Özal başlatmıştı yasalara pek de uymayan işler yapmayı. “Alışırlar, alışırlar!” diye tepkileri kulak ardı etmeyi. “Benim memurum işini bilir” diyen de ilk oydu. Hukuka uymayı değil, hukuku kendine uydurmayı marifet bilen “Yeni Türkiye”nin temelleri o zaman atıldı, anayasayı bypass etme o zaman başladı. Ne acıdır ki o dönemi bile mumla arıyorum ve hukuksuzluğa bir türlü alışamıyorum! Mesela “Partili Cumhurbaşkanı”na alışamıyorum! Salı günleri kâbus oldu. TBMM’de grup toplantıları var. Herhangi bir partiye oy vermiş hepimizin Cumhurbaşkanı olması gereken başkan, TBMM’ye geliyor ve yeni düzene göre başında kaldığı partisinin grubunda konuşuyor. Hem de ne konuşma; partisi ve ittifak yaptığı ortağı dışındaki partileri adeta bir “dış düşman” kılıfına sokarak, her türlü hainlikle suçluyor. Bahçeli de aşağı kalmıyor, “Türkiye’nin bekası” için kendileri dışındaki o üç partinin buhar olup uçması, yok olması gerekmiş gibi davranıyor. Beyler, o partiler seçilerek, meşru yollardan geldi meclise? Cumhurbaşkanı Meclis’te dolaşırken tıpkı dışarıda olduğu gibi koridorlar kapatılıyor, milletvekilleri şeritlerin arkasında bekletiliyor da kavga çıkıyor. Ve bunlar olurken Cumhurbaşkanı kendisine klasik müzik dinlese iyi olur denmesine “faşizm” nitelemesinde bulunuyor.
Alışamıyorum! TBMM çatısı altında bulunan ve oraya seçmenlerin özgür iradesi ve oylarıyla seçilerek gelmiş milletvekillerinin, iktidarda olmayanlarının sanki savaş halinde olduğumuz bir ülkenin temsilcileri gibi görülmesine alışamıyorum? Bu gerginlik, kibir, düşmanlık neden? Alt tarafı belediye başkanlarını seçeceğimiz bir yerel seçim yapacağız, ne oluyoruz yahu?
Olan şu: Ana Muhalefet Partisi CHP, seçim stratejisi olarak herkesi kucaklayan bir sevgi böceği rolünü benimsedi. Ne etnik, ne dini, ne şu, ne bu, hiçbir ayrım yapmadan herkes için çalışmaya talip. Cumhur İttifakı ise “güçlünün hukukunu” da arkalarına alarak şeytanlaştırma, yabancılaştırma, düşmanlaştırma ve mağduriyet yaratma peşinde. Sanatçı Deniz Çakır ilk örneği. İddiaya göre bir pastanede türbanlı kadınlarla ağız dalaşı yaşamış. Tanıklar ve video kayıtlarına göre olay bunun tam tersi. Hiç önemli değil, kamuda neredeyse başı açık kadın kalmamış, “türbanlı bacıma hakaret ettiler” mizanseni ve mağduriyetine senaryo bulundu. Ayasofya’da bale pozu ikinci vaka. Osmanlı tosunları “Biz namaz kılamazken onlar dans ediyor” diye kıyameti koparttı. Orası müze. Hemen yanındaki St. Antuan da müze. Ve St. Antuan’da klasik müzik dinletileri sırasında eşlik eden modern dansçıları bizzat izledim. Sakıncası yok, rahatsız olan yok. Namaz kılmak isteyen Ayasofya’nın hemen karşısındaki dünyanın en güzel camiinde, Sultanahmet’te kılabilir. Elin müze haline getirilmiş kilisesinde işiniz ne? Maksat üzüm mü yemek, bağcı mı dövmek? Fotoğrafı da Yahudi asıllı bir kadın paylaşmış! Hem kadın, hem Yahudi! Referandumda AKP için çalıştığı bile unutuluyor, sosyal medyada linç ediliyor!
Bir de Kayseri vakası var. Tam olarak ne olduğu anlaşılamamış bir olay. 14 yaşında bir çocuk sokak köpekleri tarafından parçalanmış? Bir çocuğun hayatını kaybetmesi elbette çok acı. Ancak olayın hemen ardından Kayseri’de bir katliam başlıyor: İnsanlar ve belediye görevlileri sokaklardan köpekleri toplayıp ormana atıyor, kimileri linç ediyor, sabaha kadar silah sesleri durmuyor. Öldürülen, parçalanan, ormana atılan köpeklerin içinde yavrular da var. Medeniyet bu mu? Çocuğun ailesinin otopsiyi reddettiği, hemen gömüldüğü yazıldı önce. Sonra sıradan bir otopsi kâğıdı dolaştı ortalıkta. Çocuk yaralıyken görenler içinde avukatlar da var ve üzerinde diş izi yoktu diyor. Nereden baksanız üzücü, ve fakat kuşkular yaratan bir olay. Neden mi? Sokak canlarına kim sahip çıkıyor? Kadınlar. Hangi kadınlar? Şehirli, başı açık kadınlar, duyarlı, sanatçılar. Zinciri tamamlayın. Düşman hazır. Başı açık, köpek besleyen, sanat seven, kitap okuyan, özgürlüğüne düşkün kadınlar, bunlar da hep CEHAPE’ye oy veriyor canım, ülkenin bekası ne olacak?
Oluk oluk kanınızı akıtacağız” diye tehditler savuranın sırtı sıvazlanıyor. “Başlarını palayla kesmek lazım” diyene dokunulmuyor. Hükümeti, gidişi eleştiren “FETÖcü olmamakla birlikte istemeden bile olsa örgüte yardım etmekten” diye olmadık suçlar icat edilip içeri atılıyor! Hukuksuzlukta gelinen son nokta “Tahliye etmedikleri sanığa, kaçma şüphesiyle tutuklama emri çıkartmaları”ydı ki bu “Hukuk varsa etiğe gerek yoktur” cümlesinin olduğu yer, yani zurnanın zırt dediği noktadır ki bu kadarına bırakın alışmayı artık tahammül edemiyorum!  

Yazarın Son Yazıları

İktidarı değil, zihniyeti değiştirmek

İktidarı değil, zihniyeti değiştirmek

Devamını Oku
23.02.2023
Enkazdan tek kurtuluş ‘seçim’

Enkazdan tek kurtuluş ‘seçim’

Devamını Oku
16.02.2023
Asıl sen kork İstanbul!

Asıl sen kork İstanbul!

Devamını Oku
09.02.2023
Önce adalet ve özgürlük

Önce adalet ve özgürlük

Devamını Oku
02.02.2023
Yetim kızların gözyaşını dindirin!

Yetim kızların gözyaşını dindirin!

Devamını Oku
26.01.2023
Ankete inanma, anketsiz kalma!

Ankete inanma, anketsiz kalma!

Devamını Oku
19.01.2023
Kazanacağımız seçimi kaybetme çabası!

Kazanacağımız seçimi kaybetme çabası!

Devamını Oku
12.01.2023
Dışarıdan bakınca

Dışarıdan bakınca

Devamını Oku
05.01.2023
Her yol mubah!

Her yol mubah!

Devamını Oku
29.12.2022
Aday değil birliktelik önemli

Aday değil birliktelik önemli

Devamını Oku
22.12.2022
Biz ahmak değiliz!

Biz ahmak değiliz!

Devamını Oku
15.12.2022
Bunlar daha iyi günlerimiz mi?

Bunlar daha iyi günlerimiz mi?

Devamını Oku
08.12.2022
Aday niye önemli değil?

Aday niye önemli değil?

Devamını Oku
01.12.2022
İstanbul Allah’a emanet

İstanbul Allah’a emanet

Devamını Oku
24.11.2022
Terör kime, niye yarar?

Terör kime, niye yarar?

Devamını Oku
17.11.2022
Seni unutamıyoruz çünkü...

Seni unutamıyoruz çünkü...

Devamını Oku
10.11.2022
Er mektubu: Görülmüştür

Er mektubu: Görülmüştür

Devamını Oku
03.11.2022
Kızgınım ama umutsuz değilim

Kızgınım ama umutsuz değilim

Devamını Oku
29.10.2022
Yeni dönem hayırlı olamıyor!

Yeni dönem hayırlı olamıyor!

Devamını Oku
27.10.2022
Ah Putin, ah!

Ah Putin, ah!

Devamını Oku
20.10.2022
Endişeli laikler!

Endişeli laikler!

Devamını Oku
13.10.2022
Başörtüsü boksu!

Başörtüsü boksu!

Devamını Oku
06.10.2022
Mesele saç değil!

Mesele saç değil!

Devamını Oku
29.09.2022
İkiyüzlüler sizi!

İkiyüzlüler sizi!

Devamını Oku
22.09.2022
Mustafa Kemal’in karşısına Vahdettin mi?

Mustafa Kemal’in karşısına Vahdettin mi?

Devamını Oku
15.09.2022
Ortak payda insan; hedef: Adalet, laiklik, demokrasi!

Ortak payda insan; hedef: Adalet, laiklik, demokrasi!

Devamını Oku
08.09.2022
Bütün Türkiye ev hapsinde!

Bütün Türkiye ev hapsinde!

Devamını Oku
01.09.2022
Lüküs kamarada kimler oturur?

Lüküs kamarada kimler oturur?

Devamını Oku
25.08.2022
Kadınları neden korumuyorsunuz?

Kadınları neden korumuyorsunuz?

Devamını Oku
18.08.2022
Türkiye Talibanlaştı!

Türkiye Talibanlaştı!

Devamını Oku
04.08.2022
Başsağlığı ve özür

Başsağlığı ve özür

Devamını Oku
28.07.2022
Ne demokrasi ne milli birlik

Ne demokrasi ne milli birlik

Devamını Oku
21.07.2022
15 Temmuz’un kurbanları

15 Temmuz’un kurbanları

Devamını Oku
14.07.2022
Neyi keseceksin zaten kurban sensin

Neyi keseceksin zaten kurban sensin

Devamını Oku
07.07.2022
Kadınları niye sevmiyorsunuz?

Kadınları niye sevmiyorsunuz?

Devamını Oku
30.06.2022
Altı yıl sonra gelen adalet!

Altı yıl sonra gelen adalet! c

Devamını Oku
23.06.2022
Adalet istiyoruz!

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
16.06.2022
Bizi gençler kurtaracak

Bizi gençler kurtaracak

Devamını Oku
09.06.2022
Bizde her gün performans!

Bizde her gün performans!

Devamını Oku
02.06.2022
Boş tweet atmadık ya, ondan!

Boş tweet atmadık ya, ondan!

Devamını Oku
26.05.2022