Arada sırada sosyal medyadaki magazin figürlerinin paylaşımlarına takılıyorum. Onların ne yazdığına, ne paylaştığına değil de, onlara yapılan yorumlara. İnanılmaz eğleniyorum! Eskiden pencereden bakınan kadınlar vardı, bunlar evden çıkmaz, pencereye koydukları yastığın üzerinde bütün gün mahalleyi kolaçan eder; kimin evine kim geldi, kim kiminle takılıyor, kim ne giydi, her şeyi bilirler. Şimdi televizyon, internet var, bunlar pencereden değil, buralardan bütün dünyayı dikizliyor, herkesin her şeyini biliyor. Acayip de ahlakçı teyzeler. Mesela Gülse Birsel’in Jet Sosyete’si bu sezon TV8’e taşındı. Bu hanımlar o kanala kızgınız, orada izlemeyiz diye yazıp duruyorlar. Ne alaka derseniz, Acun Ilıcalı, Zeynep Hanım’la evliyken Şeyma Subaşı’yla birlikte olmuş, sonra çocuk da olunca ondan boşanıp Şeyma’yla evlenmiş diye TV8 seyretmiyorlarmış! Buradan nereye mi geleceğim? Biz Kaşıkçı’nın Suud konsolosluğundan kaç parça halinde çıkarıldığına kafa yorarken halkımızı heyecanlandıran başka bir olay vardı, Arda Turan’ın Berkay’ın burnunu kırması! Olay dallanıp budaklanınca benim de ilgimi çekti. Gazetemiz Cumhuriyet, hayli ciddi ve ağırbaşlı olduğu için eksik kalmayın diye ben anlatacağım:
Silah kendi kendine patlamış
Efendim, Arda 8 aylık hamile eşini evde bırakıp erkek arkadaşlarıyla eğlenmeye bir gece kulübüne gidiyor. Orada iddiaya göre şarkıcı Berkay’ın karısına, gençlerin tabiriyle yürüyor. Berkay’ın karısı Özlem bunu kocasına söylüyor. Berkay, Arda’ya bunun hesabını soruyor ama Arda sinirlenip Berkay’a kafayı geçirince burnu 16 yerinden kırılıyor. Özlem kocasıyla hastaneye koşarken Arda’nın karısına da telefon edip olayı yetiştiriyor. Arda eve dönüp eşi Aslıhan’dan fırçayı yiyince tabancasını alıp hastaneye koşuyor! Hayır, kendi anlatımına göre bu kez Berkay’ı öldürmek için değil, özür dilemek için. Tabii tabancalı özür biraz Arda usulü. “Ben öyle bir şey yapmadım eğer inanmıyorsan al tabancayı beni vur” diyor! Adamın burnunu kırdığı yetmedi, bir de katil yapacak, hapse düşürecek. Berkay topa girmiyor, tamam kaptan diyor ama ne hikmetse tabanca patlıyor ve neyse ki faks makinesi dışında kimseye bir şey olmuyor. En güzeli iki kadının kamuoyuna yaptıkları açıklamalar; Berkay’ın karısı Arda’yı suçlarken Arda’nın karısı “Aldığım terbiye gereği, tam da doğurmak üzereyken üçüncü kişiler söyledi diye ailemi bozmam” özetinde bir açıklama yapıyor ki her zamanki gibi sussa daha iyi! Hamilelik böyle bir şey, geçende adamın biri hamile karısını 8 yerinden bıçakladı, kadın şikâyetçi olmadı, “Aile içinde olur böyle vakalar” dedi! Aslıhan da kendisini lime lime eden klavyeci kadınların sandığının aksine Arda’yla parası için beraber değil, Arda’nın sütten çıkmış ak kaşık olmadığını çok iyi biliyor. Onu az beklemedi, az çekmedi, evlenmek için her şeye razı oldu, şöyle afralı tafralı kına gecesi, düğünü bile olamadı, hatta nikâh şahitleri Arda’nın manevi babası pek sayın Cumhurbaşkanı olunca, bırak gelinliği örtüneceğim diye şıkıdım bir nikâh kıyafeti bile giyemedi! Arda’yı terk edecek bir gün ama şimdi değil, aşk bitince, Arda’nın hayli dökülmüş cilası iyice silinip tenekeliği ortaya çıkınca.
Arda serbest
Bu olayda yine de sorulması gereken sorular var: Arda o tabancayla hastaneye nasıl girdi, onlar helalleşti ama bu vurma kırma işine polis ne diyor? Savcı saatler sonra Arda’nın ifadesini aldı ama serbest bıraktı. Başkası olsa hâlâ nezaretteydi. Sosyal medyada gençler Berkay’ın da zamanında Caner’in eşi Asena’yla fingirdediğini hatırlatıp gülme komşuna gelir başına derken ahlakçı teyzeler olayı kınayan Deniz Seki gibi başka ünlülerin kirli çamaşırlarını pazara döküp tarih unutmaz demeye getiriyor. Kasımpaşa’dan çıkıp Barcelona’da top oynayacak kadar yükselen, ama şöhret ve serveti taşıyamayıp ortada kalmasın diye Cumhurbaşkanı torpiliyle belediyenin futbol takımına kadar düşen Arda Turan’ın elde silah magandalık yapması tam da yeni Türkiye aslında. Benim şaşırdığım yeni kurullardan birinde niye yer almadığı sadece. Orhan Gencebay ve Hülya Koçyiğit’li Kültür Sanat Kurumu’na bir de spor ekleselerdi, Arda Turan da yakışırdı, Saray’ın futbolcusu olarak!
