19 Mayıs... Festival... Bienal

19 Mayıs... Festival... Bienal

19.05.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“1919 yılı mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir” diye başlar Mustafa Kemal Atatürk’ün dev eseri Nutuk... Sonra, “Ya istiklal ya ölüm” ve Milli Mücadele. Vatanın bağımsızlığı. Sonra daha da amansız bir mücadele. Gericiliğe, karanlığa, cehalete, yobazlığa karşı... 19 Mayıs’la başlayan, bir mucizenin ilk adımlarıydı.

Ah Canım Atatürk’üm, ülkenin bugünkü genel durumu şöyledir: Mafya çetelerinin hesaplaşması. Yokluk, yoksulluk. İki dudak arasına sıkışmış adalet. Yozluk, yobazlık, tarikatlara teslim edilmiş eğitim. Bir yanda güç ve ihtişama doymayanlar öte yanda ayırımcılık, kin, nefret, intikam labirentlerine terk edilenler... Karşıdevrimle Aydınlanma kavgası hâlâ sürmekte.

Sevgili okurlar, hepinizin Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı kutlar, tekrar “Nutuk” eserini okuyun derim. Bugün 19 Mayıs’la ilgili çok yazı okuyacaksınız, ben önümüzdeki günlere kuşbakışı bakmak istiyorum.

İSTANBUL FESTİVALİ MUCİZESİ

“Mucize” diye nitelediğim Uluslararası İstanbul Festivali ayın 21’inde ve Şef Cem Mansur’un İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nı yöneteceği konserle başlıyor. Kendisine Müzik Onur Ödülü verilecek. Solist ise genç piyanist İlyun Bürkev. Salzburg Mozarteum Üniversitesi’nde eğitim gören Bürkev 15 yaşında. Kaçırılmaz!

Bu festivale neden mi mucize diyorum? Özetle:

Nitelikten ödün vermediği için. Geniş yelpazeye yayıldığı, farklı türlere yer verdiği için. Dev orkestraları ama tek tek solistleri de önemsediği için. Eser ısmarlayıp dünya prömiyerleri yapabildiği için. Öğrencilere 20 TL’ye bilet satabildiği için. Kadın sanatçılara ve genç sanatçılara fırsat tanıdığı için. Ücretsiz konserler ve çocuklara, ailelere de yöneldiği için. 17 ayrı mekâna yayıldığı için. Konserleri tartışmalarla desteklediği için...

Tüm programa yer yok. Ben kaçırmayın dediğim dört büyük orkestra konserini vurgulamak istiyorum:

Lucern Festival Yaylıları ve çağımızın en müthiş piyanistlerinden Maria Joao Pires Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında program Beethoven ağırlıklı. (31 Mayıs)

BORUSAN İstanbul Filarmoni, Macar Ulusal Korosu’yla işbirliği yapıyor. AKM’de müthiş bir ziyafet çekecekler: Mozart “Requiem”in dört solisti de yabancı. (2 Haziran)

Dünyanın en iyilerinden Budapeşte Festival Orkestrası efsanevi şef Ivan Fischer’le geliyor. Brahms’a adanmış bu konserin solisti de Brahms yorumlarıyla ünlenmiş piyanist Francesco Piemontesi. (3 Haziran)

30 Yıldır yolculuğuna devam eden bir topluluk Tekfen Filarmoni Orkestrası. Aziz Şohakimov şefliğindeki konserin solisti viyolonselin “dâhi çocuğu” Edgar Moreau... (9 Haziran)

Bunlar 12 Haziran’a dek sürecek Festivalden sadece birkaç öneri. Programı (www. iksv.org) inceleyip kendi seçimlerinizi yapım.

MARDİN SABANCI MÜZESİ

Mardin Bienali yazım üzerine, Sabancı Vakfı İletişim Müdürü Furkan Aydıncı aradı. Vakıf olarak üzüldüklerini ve bir açıklama yollayacağını söyledi. Mardin’deki Sabancı Müzesi’nin Kültür Bakanlığı’na devredileceği konusunda belki de yanılmıştım. Yanlışım varsa derhal düzelteceğimi söyledim. Olabilir, kültür müdürlüğünden yanlış duyum almış olabilirim.

Ancak gelen çok uzun “açıklama” benim haberimi doğruluyordu. Uzun uzun bugüne dek Türkiye’nin her yanında yapılan hizmetler anlatılıyordu.

Haberimi doğrulayan açıklama ise sondaydı: “Önemli bir yatırım yaparak bugünlere taşıdığımız ve Mardin’e kazandırdığımız bu değerli kalıcı eseri (müzeyi), isim haklarımızın saklı kalması ve taşınmazın müze ve sanat galerisi olarak hayatına devam etmesi kaydıyla, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sadece işletmesini devretmek üzere resmi başvurumuzu Nisan 2024’te ilettik. Süreci, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüş birliği içerisinde yönetiyoruz.”

Bu haberimi sabah programında izleyicilerine aktaran İsmail Küçükkaya ise doğrudan Güler Sabancı’ya sormuştu. Haberin doğruluğunu onaylatmış ve “Müzecilik bizim profesyonel işimiz değil” yanıtını almıştı.

Durum budur.

Yazarın Son Yazıları

Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025
Hikmet Çetinkaya

Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor.

Devamını Oku
13.07.2025