Ah Moris Gabbay ah!

Ah Moris Gabbay ah!

16.10.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aynen böyle! Birkaç gündür, bu dünyadan göçtüğünüzden beri “Ah Moris Bey ah” diyerek sadece sizinle konuşuyorum! Daha yenilerde 100 yaşınızı, Nâzım Hikmet Vakfı’nda tüm dostlarla birlikte kutlamıştık. O kutlamayı okurlarımla, Nâzım Hikmet sevdalılarıyla paylaşırken yazıma “100 Yaşında bir Delikanlı: Moris Gabbay” diye başlık atmıştım. O gün bana sarılışınız, o afacan çocuk gözlerinizin pırıltısı bütün bir kış içimi ısıttı... Bakın bugün bile sansür yasası, memleketin içine düştüğü istibdat dönemini yazmak yerine size sesleniyorum.

SİZİ UĞURLARKEN 

Bugün sizi sonsuzluğa uğurlamaya gelemedim. İstanbul dışında bir konferans veriyorum. Size Antalya’dan sesleniyor o çok sevdiğiniz; hayatına dokunduğunuz Nâzım Hikmet’in sözleriyle uğurluyorum: 

“Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim / akar suyun / meyve çağında ağacın / serpilip gelişen hayatın düşmanı (...) çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına/ çürüyen diş, dökülen et/ bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler/ ve elbette ki sevgilim elbet/ dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya / dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle işçi tulumuyla/ Bu güzelim memlekette hürriyet!”

HEP EMEKTEN, ÖRGÜTLENMEKTEN YANA 

Okurlarıma anımsatmalıyım: Cumhuriyet kurulmadan önce doğdunuz (27 Şubat 1922) Nişantaşı’nda çocukluk... 7 Yaşında Atatürk’ü görmenin heyecanı... Harf Devrimi, Tevhidi Tedrisat, Medeni Kanun... Varlık Vergisi... Robert Kolej’de Bülent Ecevit, Ahmet İsvan kankanızdır. Yahudi asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, sol düşünceye gönlünü ve aklını vermesi.... Sonra: Kurduğunuz dernekler, çıkardığınız gazeteler ve Türkiye Sosyalist Partisi, Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi... Ve elbet gözaltılar, tutuklamalar... Soğuk Savaş yıllarıdır... Siz ise örgütlenmekten ve emekten yana...

Türkiye İşçi Partisi’ne katılmanızı “Yaşamımın en güzel günleri” diye nitelerdiniz. “15 sosyalist milletvekilini TBMM’ye yolladık” diye gururlanırdınız. Kendinizi nihayet “öteki gibi” hissetmediğinizi vurgulardınız...

Sonra, BM’ye bağlı FAO (Uluslararası Gıda Örgütü’nde) tam 18 yıl boyunca Afrika ülkelerinde çalışma... Sömürünün, ırkçılığın, etnisitenin, yokluğun, yoksulluğun egemenliğine karşı savaş verdiğiniz dönem, emperyalizme karşı korkunç tanıklıklar...

NÂZIM HİKMET’E HAYAT SUYU 

“Eski tüfek” arkadaşımızdınız. Nâzım Hikmet Vakfı’nı kurmak için kollar sıvandığında en öndeydiniz. Çünkü onu tanımış, ona dokunmuştunuz. Şaire hayat suyu taşıyanlardan biriydiniz. 

İstanbul Kapalıçarşı’da babadan kalma minik dükkânı sürdürmeye çalışırken kendiniz ve aileniz zar zor geçinirken bir yandan da Nâzım Hikmet ve arkadaşlarının Bursa Cezaevi’nde dokudukları kumaşları, dükkâna gelip giden aracılara gizli gizli sattırıp, gelirini Nâzım Hikmet’e ulaştıran sizden başkası değildi! 

Hep söylerdiniz: Türkiye Cumhuriyeti’nde şimdiki kadar olmasa bile, her zaman var olan “ayrımcılığı” sosyalizm inancıyla aşmayı bilirdiniz! 

Şu son 30 yıl boyunca sizinle yan yana, omuz omuza çalışmanın onurunu arkadaşlarıma ve bana bağışladınız. Varlığınız, bilginiz, birikimlerinizle, ilkeli duruşunuzla bizi sürekli aydınlattınız. Sohbetinize, paylaştıklarınıza, dostluğunuza doyamadık. 

Başka bir hayat varsa orada mutlak buluşacağız Sevgili Moris Bey ve birbirimizin gözlerine bakarak, gülümseyerek, her sözcüğün üzerine basa basa “Hiçbir Ağaç Böyle Harikulâde Bir Yemiş Vermemiştir” diyeceğiz:

“Topraktan ateşten ve denizden doğanların / En mükemmeli doğacak bizden... / Ve insanlar ellerini / Korkmadan düşünmeden/ Birbirlerinin ellerine bırakarak/ Yıldızlara bakarak: ‘Yaşamak ne güzel şey !’ diyecekler”.

Korkmadan! El ele!

(100. yaş günü kutlamasından...)

Yazarın Son Yazıları

Umudu savunma sanatı

Bugün 2025’in son pazar günü.

Devamını Oku
28.12.2025
Eskişehir-İstanbul seferi...

En tehlikeli yanı: Faşizm sıradanlaşmak, gündelik hayatın bir parçası olmak ister. Adaletsizliği “olağan”, eşitsizliği “kader”, baskıyı “gereklilik” diye sunar.

Devamını Oku
25.12.2025
Hayal kurmaktan vazgeçmeyin...

Sahnede bir adam var.

Devamını Oku
21.12.2025
Yaşasın Tüyap Kitap Fuarı

Korkunç yoğun bir trafikte iki saat gitmeyi ve iki saat de dönmeyi göze alırsanız orada bulunduğunuz sürece müthiş keyiflenir ve “Yaşasın Tüyap Kitap Fuarı” diye haykırabilirsiniz.

Devamını Oku
18.12.2025
Işığı hiç sönmeyecek

O, Nermin Abadan Unat. Neden mi ona minnet borcumuz var?

Devamını Oku
14.12.2025
Roman gibi

Sabiha Sertel (1895-1968) ve Zekeriya Sertel (1890-1980). Osmanlı’nın sonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında duygu ve düşünce dünyamıza sonsuz katkılarda bulunmuş bu iki önemli ismi bu ülkede yaşayan herkesin, hele hele gazeteciliği meslek edinmiş her insanın çok yakından bilmesi gerekir.

Devamını Oku
11.12.2025
Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025