Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gün gelecek bu tiksindirici eril şov bitecek!

08 Mart 2024 Cuma

Bugün yine tarihin en sahte şovlarından biri sahnelenecek. Kadın katillerinin cezalarında “iyi hal” bahanesiyle indirim yapanlar, tecavüzcüleri serbest bırakanlar, kadına saygıdan söz edecek.

Türkiye’nin kadını şiddete karşı koruyan en etkili uluslararası sözleşmeden bir kişinin imzasıyla bir gecede çekilmesine seyirci kalanlar, kadına şiddete karşı olduklarını duyuracak.

İktidarda oldukları süre boyunca kadın haklarında büyük bir gerilemeye yol açan AKP’liler sosyal medya hesaplarından kadına olan “sevgi ve saygılarını” anlatan paylaşımlar yapacak.

İktidarda olmasalar da kendi örgütlerinde kadınları siyasette bir süs gibi geri planda tutan siyasetçiler de kadına eşitlikten söz edecek.

AKP'li Cumhurbaşanı, 27 Nisan 1985’te Milli Gazete’ye verdiği röportajda, “Kadının yeri evidir. Oy kullanmanın dışında hiçbir siyasal katılma göstermemelidir. Türkiye’nin bu anarşik ortama gelmesinin nedeni, kadının evden dışarı çıkması, şefkat ve sevgiden mahrum terörist gençliğin yetişmesine neden olmuştur” dememiş gibi, Gezi’de sokağa çıkan kadınları “sürtük” diye nitelememiş gibi, “Kadın erkek eşitliği fıtrata ters” dememiş gibi, 8 Mart mesajında, “Kadınlara hak ettiği değeri vermek; inancımızın, kültürümüzün, medeniyetimizin, anayasa ve yasalarımızın bize emridir” diyecek.

***

Cumhuriyet Devrimi’nin tüm kazanımlarını yerle bir etmeyi amaçlayan gericiler, laik hukukun simgesi Medeni Kanun’u değiştirmeyi hedeflemiyormuş gibi, kadın hakları konusunda konuşup rol yapacak.

Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımımızdaki oyunculara “baldırı çıplak” diyerek cinsiyetçi hakaretlerde bulunan Diyanet hukuk müşaviri, halkın ödediği vergilerle oluşan bütçeden maaş almaya devam edecek.

Toplumun hemen her alanında yönetimi kadınlara bırakmamak için kıyasıya yarışanlar, kadınlara ne kadar değer verdiklerini anlatacak.

Kadınların toplum içinde attığı kahkahaya, mini eteğine “ahlaksızlık” diyen din tacirleri, halkın parasını çalıp çırpmayı, hak yemeyi, iftira atmayı, yalan söylemeyi sürdürecek.

Çocukların bacağından, annesinin dizinden tahrik olan onursuzlar, toplumun ahlak bekçiliğine devam edecek.

Kadınları evde sigortasız çalıştırarak sömürenler, bugün sosyal medyada “Çiçeğimizsiniz” diyerek kadınlara olan “sevgisini” gösterecek.

Dört beş erkeğin konuk olduğu TV programlarına tepki gelmesin diye arada bir kadın çağırıp kendince eşitlik sağladığını düşünenler, kadınların öneminden bahsedecek. Mesleğinde başarılı bir kadından “ünlü birinin eşi” olarak söz eden medya çalışanları, yayınlarında kadın haklarını savunduklarını iddia edecek.

Erkeklerin konuşup yönettiği bu ülkede seslerini duyurmak için her yıl sokağa çıkan kadınlar yine şiddet görecek, gazlanacak

Dünyanın birçok yerinde kadınlar sokaklarda barış içinde dans edip geleneksel yürüyüşü gerçekleştirirken, AKP Türkiye’sinde kadınlar yerlerde sürüklenecek.

Bütün bunlar kadının hak ettiği şekilde toplumsal hayatta ön plana çıkmasını sağlayan Cumhuriyet Devrimi’nin gerçekleştiği ülkemizde yaşanacak.

Ancak bütün bunlar olurken kadınlar da seslerini yükseltmeye devam edecek. Zulüm arttıkça çıkan ses de yükselecek. Büyük bir Kadın Devrimi’nin yolunu açan, gururla andığımız laik Cumhuriyetin 100 yıl önceki kazanımlarını geri almalarına izin verilmeyecek.

Evde, işte, sokakta, her yerde kadınların sesi yükselecek. O ses, yalnızca 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde değil, her gün yükselecek.

Ve emin olun, gün gelecek bu tiksindirici eril şov sona erecek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çukur! 6 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları